Lillian translate Turkish

Caminabas dormida, Lila.

Uykunda geziyordun Lillian.

- Buenas noches, Lila.

- İyi geceler Lillian.

Lila es de los primeros.

Lillian uyurgezer.

Lila quiso lanzarse al agua.

Lillian göle atlamak istedi.

Lila quiere meterse en el lago, y tú le llamas sonambulismo.

Lillian kendini göle atmak istiyor. Sen de buna uyurgezerlik diyorsun.

¿ No ves que Lila es una medium?

Lillian bir medyum bunu göremiyor musun?

Coincido en que el sonambulismo de Lila no es una explicación.

Lillian'ın uyurgezerliğinin bir açıklama olmamasına katılıyorum.

- Lila es una buena chica.

- Lillian tatlı bir kız.

Pero Lila no lo cree así.

Ama Lillian öyle düşünmüyor.

Se me ocurrió algo anoche, cuando Lila iba sonámbula.

Lillian dün gece uykuda gezerken bir şey düşündüm.

¿ Así que alguien por ahí está echando la red por Lila?

O halde birisi bir yerlerden Lillian'a tuzak kuruyor öyle mi?

- ¿ Cómo está Lila?

- Lillian nasıl?

Y a Lila.

Ve Lillian'ı.

- ¿ A Lila?

- Lillian mı?

Cuando Abett y Lila se prometieron, fue una catástrofe.

Gran ile Lillian nişanlandığında bu bir felaket oldu.

Osso y Lila tenían el mismo sueño con ligeras variaciones.

Bjørn ve Lillian küçük farklarla aynı rüyayı görmüştü.

- Era de Lila el sueño que leíste.

- Okuduğun Lillian'ın rüyasıydı.

- ¿ Lila es tu paciente?

- Yani Lillian senin hastan mı?

Las lilas en el lago eran símbolos de Lila.

Göldeki zambaklar Lillian'ın sembolleriydi.

Lila...

Lillian...

- Pero Lila...

- Ama Lillian...

- Lila está dormida.

- Lillian uyuyor.

- ¿ Esperaba a Lila?

- Lillian'ı mı bekledi?

- Confiaba en que ella traería a Abett.

- Lillian'ın Gran'ı getireceğini ummuştu.

Prefería ver a Lila muerta antes que en brazos de otro.

Başkasının kollarında olmasındansa Lillian'ın ölmesini tercih ediyordu.

¿ Así que fue su voluntad la que le hizo a Lila caminar dormida?

Yani Lillian onun iradesiyle mi uyurgezer olmuştu?

Y ella era una auténtica medium.

Lillian aciz bir medyumdu.

- Recuerda que Lila es paciente mía.

- Unutma Lillian benim hastam.

Leyendo los sueños de Lila, tenía acceso a los planes de él.

Lillian'ın rüyalarını okuyarak Werner'ın planlarına ulaştım.

Lillian. ¿ Qué?

Oh, Lillian! Ne?

Todo el mundo, hasta el gato, ha registrado varias veces esa bolsa.

Herkes, hatta teyzesi Lillian bile o çantayı araştırdı.

Dile a Lillian que arregle su cuarto.

Lillian onun odasını hazırlasın.

Lillian por favor, ¿ puedes buscarla?

Lillian, lütfen onu hemen bul.

Lo siento, esta mañana salimos muy temprano.

Üzgünüm Lillian, bu sabah çok erken çıktık.

Lillian, llama al médico.

Lillian, doktoru çağır.

"Quizá consiga una cita " Con Lillian Russell

# Belki Lillian Russell'dan bir randevu koparırım

Jean Pierre Grignon, ¿ acepta a Liliane Civel... - como legítima esposa? - Acepto.

Jean-Pierre Guillom, Lillian Ceverat'ı yasal eşiniz olarak kabul ediyor musun?

- como legítimo esposo? - Acepto.

Lillian Ceverat, Jean-Pierre Guillom'ı yasal eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?

Es Lillian Lujuria, la reina del placer.

Lillian Şehvet. Güzel göğüslü bir fıstık.

He pensado que esa chica, Lillian, puede ser...

Şu Lillian'ı düşünüyordum...

Yo soy Lilian Von Brabant, y ésta es mi criada Babette.

Benim adım Lillian von Brabant ve bu da hizmetkarım Babette.

Lilian, procure tranquilizarse.

Lillian! Hepsi geçti.

Pero ella consiguió escapar...

Onüçücüncüsü ise kaçtı. Lillian von Brabant!

Lilian von Brabant, tú ocuparás el lugar de tu madre.

Lillian von Brabant! Annenin yerini sen alacaksın!

¿ Dónde está Lillian?

- Lillian nerede? - Bir hücrede kilitli kaldım.

¡ Tienes razón!

Lillian'ı kurtarmak en öncelikli vazifemiz

La decisión del doctor es... que Lillian Kramer puede seguir en el maratón.

Doktorun görüşü... Lillian Kramer'ın maratona devam edebileceği yönünde...

Lillian.

Lillian?

¡ Lilian!

Lillian!

¿ Dónde está Lilian von Brabant?

Lillian von Brabant nerede?

Lilian, ¿ qué le ha ocurrido?

Lillian, kendini toparla lütfen