English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Linz

Linz translate Turkish

127 parallel translation
Y el Dr. Linz quiere entrar.
Doktor Linz girmek istedi.
Aquí está, el Dr. Linz ha debido ganar la batalla.
İşte o da geliyor. Kuşatma kalkmış. Günaydın, herkes nasıl?
- El Dr. Linz.
- Doktor Linz...
El Dr. Linz es de esos. Me siento orgulloso de vivir bajo el mismo techo.
Onunla aynı çatı altında bulunmaktan gurur duymalıyız.
Me encantaría. El Dr. Linz y yo no tenemos el mismo sentido de la música.
Maalesef Dr. Linz'le müzik anlayışımız uyuşmuyor.
¿ Y qué le importa? ¿ Dr. Linz?
Ve bundan gurur duyuyor.
Parece conocer a fondo los pensamientos de Mr.
Dr. Linz... Durand hakkında çok şey biliyorsunuz.
Dr. Linz, suba algunos escalones.
Doktor Linz, merdivenden çıkar mısınız?
¡ Pero he detenido a Linz!
Ama Linz'i tutukladım!
¿ Pretende decir que el Dr. Linz es el asesino?
- Dr. Linz sizce katil mi?
¿ Qué? El Dr. Linz es inocente.
Dr. Linz masumdur.
Se llamaba Theodor Linz.
- İsmi Theodore Linz idi. - Teşekkür ederim.
Dos días más tarde, Linz fue readmitido.
İki gün sonra Linz'i yeniden okula aldılar.
El Sr. Kastner tiene un magnifico negocio en Linz, de uniformes militares.
Bu adamın iyi bir işi var. Bağlantıları var, askeriyenin terzisi.
¿ Irnos a vivir allí?
Linz'e gitmek zorunda mıyız?
Te creía de camino, ya casi instalada en Linz.
Şimdiye Linz yolunu yarılamışsınızdır diyordum?
- ¿ Le gusta Linz, señorita?
Linz'i beğendiniz mi?
Linz era un pueblo musical.
Linz, müzikle ilgili bir şehirdi.
Lleva mucho tiempo en Linz y nunca la he visto...
Ama Linz'de geçirdiğiniz onca zaman yanınızda kimseyi görmedim.
- No vive en Linz, vive en Viena.
Linz'de yaşamıyor. Viyana'da yaşıyor.
Seguimos el Danubio hasta Linz.
Linz'e varana dek Tuna Nehri'ndeyiz.
En Linz cogemos un barco hasta Ulm.
Linz'de bir tekneye atlayıp Ulm'a gideceğiz.
Quizá incluso vayamos a Linz.
belki Linz'e giden bir tekne falan bulabiliriz.
El Grupo Lider Linz, ha pasado con el centinela.
Grup lideri Linz az önce nöbetçi kulübesinden geçti.
Las columnas exteriores de la ópera del Teatro de Linz.
Linz Operası'nın dışındaki şu sütunları görüyor musun?
Sólo me ocuparé de la ciudad de Linz, fue allí donde descubrí mis habilidades artísticas.
Yapacağım bir tek şey var. Kendimi Linz şehrine adamak. Sanatsal yeteneklerimi ilk kez orada keşfetmiştim.
Haré de Linz una metrópolis.
Linz'i sanat metropolü yapacağım.
Con la mejor ópera del mundo. Y allí construiré la torre más alta del planeta.
Devasa opera binasıyla, Linz'de dünyanın en yüksek anıtını dikeceğim.
Hicimos la primera de Beethoven juntos, en Linz.
" Linz'de beraber Beethoven'nun İlk senfonisini çalıyorduk.
Sin embargo, me temo, mi Führer, de que la aldea de Linz... ya no será una aldea.
Korkarım ki, Führer'im, küçük kasaba Linz bundan böyle bir kasaba olmayacak.
Linz.
Linz.
Podríamos haberla convertido... en la capital del Partido Nacional Socialista.
Linz'i Nasyonal Sosyalist İşçi Parti'mizin başkenti yapabilirdik.
Linz, el lugar de mi juventud.
Linz ; gençliğimin geçtiği şehir.
Mochaccino, con crema batida extra y un pastel de Linaza.
Mochaccino. Ekstra kremşantili. Yanında da Linz turtası, değil mi?
Bueno, teniendo en cuenta la de veces que me has salvado el culo con los impuestos, sin mencionar el programa increíble en que nos metiste para que Linz pudiera quedarse en casa con el niño...
Bak, Sam. Bana ilham verdin. Bana meydan okudun, beni güldürdün.
Bueno, una mierda me voy a quedar con el culo frío en la parte de atrás de un camión cuando hay 12 grados.
Ben asla bulamamıştım. Mel ve Linz'e sorabilir.
Hola, Linz.
- Selam.
Quiero decir, no hace tanto que Linz y tú estábais aquí.
Yani, uzun zaman olmadı Sen ve Linz burdaydınız. Bizim yerimizde.
Lo siento, Linz.
Özür dilerim, Linz.
Linz...
Linz...
Oh, Linz, te echo tanto de menos.
Oh Linz seni çok özledim.
Te echo de menos, Linz.
Seni özledim Linz.
Soy Liz, ¿ te he despertado?
Ben Linz. Uyandırdım mı?
- Debes parar el tren en la estación de Lint.
Treni Linz istasyonunda durdurmalısınız.
Y lo que queda del tuyo, Linz.
Bu da seninki Linz.
Deb, tú harás algo que pueda llevar Lindsay.
Deb... Çiçekli, fırfırlı,... kurdeleli ve... Linz'in giyebileceği bir şeyler hazırla.
Incluso aquí mismo. Mlle.
Matmazel Cuq zararsızdır ama Dr.Linz...
Y el Dr. Linz.
Dr. Linz...
¿ Tendremos que irnos a Linz?
Ne oldu?
A la seccion de lanzamiento, Líder de Grupo Linz.
Fırlatma bölümü, Grup lideri Linz!
Mel y Linz, con Gus.
Evet, üzerinde biraz düşündüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]