Translate.vc / Spanish → Turkish / Lizzy
Lizzy translate Turkish
971 parallel translation
Lo siento, Lizzy. No lo sientas.
- Üzgünüm Lizzy.
Lizzie, espera, espera, espera.
Lizzy. Bekle.
Lizzy entiendo por qué fuistes tras Tom hoy.
Lizzy, bugün Tom'un peşinden neden gittiğini anlıyorum.
Desafortunadamente, Lizzy, estás metida hasta el pecho de suciedad y vas a tener que atravesarlo dificultosamente - para llegar al otro lado.
Maalesef Lizzy şu an kir içindesin ama bu kiri atmak için temizlenmen gerekiyor.
Lizzy, si quieres encontrar donde están los hermanos Pavlovich, necesitas descubrir donde han estado.
İpucu gerek. Lizzy, Pavlovich kardeşlerin nerede olduğunu bilmek istiyorsan daha önce nerede olduklarını bulman gerek.
Lizzy, acerca de Tom...
Lizzy. Tom hakkında.
Yo me encargaré de Tom. Lizzy, te aseguro que eso no producirá alguna respuesta y poca satisfacción.
Lizzy, seni temin ederim, bunun hiçbir getirisi ve tatmini olmayacak.
- y rutas de navegación. - No es una carga legal, Lizzy.
O yük değil, Lizzy.
Mereces lo mejor en esta vida, Lizzy.
Sen bu hayatta, en iyilere layıksın Lizzy.
Es la vieja Lizzy Blackwater que ejercita su voz.
Yaşlı Lizzie Blackwater boğazını temizledi.
Nos portaremos bien, Miss Lizzy.
Yapmayacağız Bayan Lizzie. Söz veriyorum.
Era nueva en la ciudad y quién sabe cómo fue su vida.
Kentte oldukça yeni idi, ve geçmişinin nasıl olduğunu Tanrı biliyor. Tamam, Lizzy.
Está bien, Lizzy. Yo también pertenezco al directorio, ¿ recuerdas?
Ben hala kuruldayım, anımsıyorsan?
Nik, Lizzy?
Nik, Lizzy?
Quiero decir, Lizzy.
Yani, Lizzy.
- Lizzy!
- Lizzy!
¡ Vamos, Lizzy!
Hadi, Lisie!
¿ Qué tal está la vieja Lizzy?
İhtiyar Lizzy nasıI?
Oh, Lizzy...
Oh Lizzy...
Lizzy, lnabla mamá.
Lizzy, ben annen.
Creo que deberías.
Lizzy, bence yapabilirsin.
Oye, Lizzy :
Dinle Lizzy...
Lizzy me busca a mí.
Lizzy o benim için burada.
Adiós, Lizzy.
Hoşçakal Lizzy.
¿ Cuándo ocurrirá, Lizzy?
Kaç yaşındayken olacak Lizzy?
los viejos Who... Ten Years After, Santana, Thin Lizzy, Aerosmith, Hot'Fucking'Tuna.
Eski Who Ten Years After, Santana, Thin Lizzy Aerosmith, Hot'fucking'Tuna.
Bueno, Fran, te empeñaste para molestar a Lizzy.
Bugün mutlu yüzümü takındım. Fran, Lizzie'yi üzmeyi başardın.
¿ Lizzy?
Lizzy? Lizzy!
- No te preocupes. Dile a Lizzy que ya la compensaré, ¿ bueno?
Lizzy'ye bunu telafi edeceğimi söyle, tamam mı?
¿ Lizzy?
Lizzy?
¡ Lizzy!
Lizzy!
¡ Lizzy!
Lizzy! Lizzy!
Me entretuve ayudando a Lizzy con su cometa.
Lizzy'nin uçurtmasına yardım etmek için kalmıştım.
Seguro que la pequeña Lizzy también está ahí, esperando los fuegos artificiales.
Eminim küçük Lizzy de orada. Havai fişekleri bekliyor.
Los fuegos artificiales de verdad para Katie y Lizzy serán más tarde.
Katie ve Lizzy için gerçek fişekler sonra dostum.
Hola, Lizzy.
Merhaba Lizzy.
Lizzy, ponte el cinturón de seguridad.
Lizzy, emniyet kemerini bağla.
- Hola, Lizzy.
- Selam Lizzy.
Gracias, Lizzy.
Sağol Lizzy.
Jane, Lizzy, ¿ dónde están?
Jane, Lizzy, nerelerdesiniz?
Bueno, Lizzy es más inteligente que las demás.
Fakat Lizzy'de kardeşlerinden daha üstün bir zeka var.
¡ Lizzy!
Lizzy.
No somos tan pobres, Lizzy.
O kadar da fakir değiliz, Lizzy.
Pero, Lizzy... Desearía... me gustaría mucho... casarme por amor.
Fakat, Lizzy ben aşk evliliği yapmayı dilerdim.
Buenas noches, Kitty.
- İyi geceler, Lizzy.
¡ Lizzy!
Lizzy! Jane!
Y luego bailó con Lizzy, ¿ y qué crees que hizo luego?
Sonra Lizzy ile dans etti. Sonra yine ne yaptı dersiniz?
Tú y Lizzy...
Sen ve Lizzy... hayatım tamamen farklı.
Quiero a Lizzy y a ti fuera de aquí.
Seni ve Lizzy'yi buradan çıkarmak istiyorum.
¡ Lizzy, ven aquí!
Lizzy, buraya gel.
- ¡ Buenas noches, Lizzy!
- İyi geceler, Lizzy.