Translate.vc / Spanish → Turkish / Luka
Luka translate Turkish
797 parallel translation
Cansada, envejecida, Frida se acerca a Luca.
Frida Luka'ya yaklaşır :
Libro de lucas, capitulo 10, versiculo 7.
Luka, onuncu bölüm, yedinci satır.
Todos se van a luka, a Raleigh o a las montañas Ozark.
Luka, Raleigh, Ozark'lara gidiyorlar.
Voy a leer fragmentos de los evangelios de San Mateo, San Marcos, San Lucas... y ¡ agáchense!
Matta, Markos, Luka'dan bölümler okuyacağım... Yere yatın!
¿ Qué fue eso, Luka?
O neydi Luka?
¿ Dónde me has traído, Luka?
Luka beni nereye getirdin?
- Déjalo, Luka.
- Bırak, Luka.
- Luka, déjalos.
- Luka, bırak.
Ves, Luka, que por aquí ya no pasa nadie.
Luka buradan kimsenin geçtiğini görüyor musun?
Jovana de Luka.
Luka'nın Jovana'sı.
¡ Qué bien construía entonces Lucas!
Luka ne güzel de yapmış.
¿ Acaso fue Lucas quien Io construyó?
Luka nasıl da iyi yapmış değil mi?
No, no fue Lucas.
Hayır, Luka değildi.
Aunque... Sí, Lucas, seguro que sí.
Evet, eminim Luka'ydı.
¡ Lucas, Lucas!
Luka, Luka!
Entonces fue cuando Lucas Sávich se hirió la frente.
Bu Luka Savich'in kafasını yaraladığı zamandı.
Y bien, Lucas Sávich, cuenta cómo fue eso.
Hadi, Luka nasıl olmuştu anlat bize?
No podemos hacer eso.
Şu pompalıyı al sadece, Luka anne!
Como recuerdo. A los estimados Luka Lukich y Pelageya Alexandrovna Zotova, 19 de noviembre, 1902.
Saygıdeğer Luka ve Pelageya Zotov... 19 Kasım 1902
- Yo soy Luka.
- Benimki de Luka.
Bien, la mujer que atendía a los conejos se torció la espalda hace días.
Bak, Luka, birkaç gün evvel, tavşanlara bakan kadın....Wagner'e biraz sertçe karşılık verdi...
- Hola, soy Luka.
- Merhaba, ben Luka.
Luka, vámonos.
Luka, haydi gidelim.
No, Luka.
Hayır, Luka.
Lukatshka, Yo... nunca he querido...
Luka'cık, bak ben... asla kastetmedim...
¡ Lukatshka!
Luka'cık!
Luka, esta muy bonita.
Luka, bu çok güzel.
Luka desapareció en la campiña polaca.
Luka Polonya'nın kırsal alanlarına vardıktan sonra ortadan kayboldu.
La camisa de la buena suerte que ella le dio a Sasha se exhibe ahora en un museo ruso... en honor a los que pelearon y murieron por la libertad en la Segunda Guerra Mundial.
Luka'nın Sasha'ya uğur getirmesi için verdiği gömlek şu an 2. Dünya Savaşında özgürlük için çarpışan ve ölenlerin anısına, bir Rus müzesinde sergileniyor.
Quédate, Luka, así podrías tener uno también.
Dur Luka, bir tane daha al.
Hola, Luka. ¿ Puedes firmar la orden de rayos X de la muñeca para la señora Obama? Claro.
Luka, Obama deyip duran kadının bilek röntgeni talebini imzalayabilir misin?
Mi padre es Absolucca.
Babam ise Abso luka.
- Admir...
- Evimin yakınında Banja Luka kaynağı var. Admir...
- Cerca de mi casa en Banja Luka hay una fuente. Nazim...
Nazım...
El es mi Mateo, Marco, Lucas y Juan.
O benim Matta'm. Mark'ım, Luka'm ve Yahanna'm.
Tengo a dos aquí. - Luka, ¿ puedes ayudarle?
- Luka, yardım edebilir misin?
- Eh, Luka.
- Hey, Luka.
Luka, espera.
Luka, dur.
Luka, me gustaría que se quedara.
Luka, kalmanı isterdim.
Me llamo Luka.
Benim adım Luka.
Luka.
Luka.
Espero que después de que te cosa me llames Luka.
Yaranı diktikten sonra, umarım sen bana Luka diye hitap edersin.
Luka, piensen lo que piensen Greene y Weaver...
Luka, Greene ve Weaver ne düşünürse düşünsün.
Sino Luka.
Biz Luka'yı istiyoruz.
¡ Vamos, Luka!
- Hadi Luka!
Luka rastreó al búfalo herido hasta Mukatan.
Luka, yaralı boğayı Mukatan'a kadar izlemiş.
¿ No puede ir Luka solo?
- Luka tek başına gidemez mi?
No tendremos luna esta noche, Luca.
Bu gece ay yok Luka.
¿ Dónde está Luka?
Luka nerede?
- Luka.
- Luka.
Soy Luka Kovac.
Ben Luka Kovac.