Translate.vc / Spanish → Turkish / Lumière
Lumière translate Turkish
41 parallel translation
Se dice que los inventó Lumiere, que él hacía documentales y que Meliés, en la misma época, filmaba ficción,
Haber filmlerini Lumière'in icat ettiği söylenir. O belgesel yaparken, aynı dönemde Méliès adında başka bir adamsa herkesin düşüncesine göre kurmaca filmler çekmektedir.
Henri Langlois sobre Lumiere, que demuestra que Lumiere era un pintor, que filmaba las mismas cosas que pintaban los pintores de su tiempo, como Picasso, Manet o Renoir.
Bu film, Lumière'in bir ressam olduğunu kanıtlıyor. Yani devrinin çağdaş ressamları, mesela Pissarro, Manet veya Renoir neleri resmediyorsa, aynen onları filme çekmiş. Neler çekmiş peki?
La ciudad de la luz La Ville Lumière... Paris.
Işıklar şehri, La Ville Lumière Paris.
40 directores ruedan con la cinematográfica.
Lumière Kardeşler'den 100 yıl sonra 40 yönetmen bir sinematograf kaydettiler.
¿ Por qué aceptaste usar la camara de Lumiére?
Lumière kamerasını kullanmayı neden kabul ettin?
Porque soy una persona muy agradecida... sobre todo a los hermanos Lumière.
Tüm bu Lumière Kardeşlerin'de üzerinde ben minnettar bir insanım.
La camara de los hermanos Lumière.
Lumière Kardeşler'in kamerası.
¿ Puedo ver la camara Lumière, papá?
Lumière Kamerasını görebilir miyim, baba?
¿ Por qué acepto rodar con la cámara Lumière?
Neden Lumière Kamerası ile film çekmeyi kabul ettiniz?
¿ Por qué acepto rodar con la cámara Lumière?
Niçin Lumière Kamerası ile film çekmeyi kabul ettiniz?
¿ Por qué acepto rodar con la cámara Lumière?
Niçin Lumière Kamerası ile çekim yapmayı kabul ettiniz?
La cámara Lumière es una reliquia.
Lumière Kamerası bir hatıradır.
¿ Por qué aceptó rodar con la cámara Lumiére?
Neden Lumière Kamerası ile çekim yapmayı kabul ettiniz?
Estudió el movimiento antes que los hermanos Lumière.
Muybridge ve Lumiere kardeşlerden önce hareketi analiz etmiş.
" Ah.
Que ton visage est doux entouré par la lumière de la lune. Ah.
Pudieron trabajar con la cámara de los Lumière 55 segundos. ¿ Dije 55 minutos?
Orjinal, Lumiere kardeşlerin kameralarıyla üretme şansını yakaladılar. 55 saniye. Ben 55 dakika mı dedim?
Los padres del cine, Edison en los Estados Unidos... y los hermanos Lumière en Francia... veían con pesimismo el futuro del cine.
Sinemanın babaları Amerika'da Edison... Fransa'da Lumiere kardeşler... sinemanın geleceği hakkında çok kötümserdiler.
Es más, Auguste Lumière hasta dijo... que el cine era un invento sin futuro.
Aslında Lumiere şunu söyleyecek kadar ileri gitti : "Sinema geleceği olmayan bir icat".
Exigiré el hotel Paris Lumiére.
Ben Otel Paris Lumière'de ısrar ediyorum.
- Hotel Paris Lumiére.
- Otel Paris Lumière, buyurun.
Están haciendo una noche entera de cortos de Max Linder, seguido de una impresión restaurada de Lumière
Max Linder kısa filmlerine koca bir akşam ayırmışlar. Sonra da "La Sortie des usines Lumière à Lyon" nun gizli bir baskısı varmış.
En la mente de dos hombres apasionados : Louis Lumière y su hermano Auguste.
Bu iki tutkulu adamın, Louis ve Auguste Lumiere'in aklında.
Esta es una de las primeras cámaras de los Lumière.
Bu, ilk Lumiere kameralarından biri.
Una de las primeras películas de Lumière fue esta.
Lumiere'lerin çektiği ilk filmlerden biri.
Los trabajadores saliendo de la fábrica Lumière.
İşçiler, Lumiere fabrikasından çıkıyor.
Pero no les bastaba a los Lumière con esas películas caseras.
Ama Lumiere'lere böyle ev işi çekimler yetmiyordu.
El 28 de diciembre de 1895 en este edificio del Boulevard des Capucines, París los hermanos Lumière proyectaron una película.
28 Aralık 1895'te Paris'te, Kapuçin Bulvarı'ndaki bu binada Lumiere kardeşler filmlerini gösterdi.
Esta es una de las primeras obras que los Lumière proyectaron en el Boulevard des Capucines.
Bu da Lumiere kardeşlerin çekip gösterdiği bir başka film.
Lo nuevo sorprende, como el tren de los Lumière. Llegada del tren a La Ciotat
Lumiere'in treni gibi yeni ve şaşırtıcı.
Ni los hermanos Lumière ni Edison ni los otros inventores del cine podían imaginar lo grande que se volvería. Que nos serviría de escape. Que jugaría con nuestros pensamientos eróticos.
Ne Lumiere kardeşler, ne Edison, ne de sinemanın diğer mucitleri sinemanın bu kadar etkili olacağını, bizi kaçışa sürükleyeceğini ve erotik hayallerimizle oynayıp Nazi'leri atlayacağımızı bilemezlerdi.
Ni los Lumière ni Edison podían prever que el cine inventaría los flashbacks.
Ne Lumiere'ler, ne de Edison, geriye dönüşleri öngöremezlerdi.
Si los hermanos Lumière rodaron los primeros documentales Méliès fue el primero en rodar secuencias de efectos especiales.
Lumiere'ler sinemanın ilk belgeselcileriyse Melies de ilk özel efektler yönetmenidir.
El nombre de los hermanos Lumière significa "luz".
Lumiere kardeşlerin adı da tabii ki "ışık" demektir.
Pero los mejores directores ampliaron los límites del cine tanto en la dirección mágica de Georges Méliès, como más allá del realismo de los hermanos Lumière.
Ama en iyi yönetmenler, Georges Melies'nin sihrini ve Lumiere kardeşlerin gerçekçiliğini daha da ileri taşıdı.
¡ Vean el evento más grande de sus vidas! Los hermanos Lumière habían inventado las películas.
Lumiere Kardeşler filmleri icat etmişti.
Lumière.
Lumiere.
¡ Pruébalo!
İki gün önce sinematekte oranın müdürü Bay Henri Langlois'nin Lumière hakkındaki bir filmini izledim. Tamam.
EL JUEGO 100 años después de los hermanos Lumière,
OYUN
CAFÉ LUMIÈRE Lo abonos mensuales se venden en el autobús,
Café Lumiére
CAFÉ LUMIÈRE Si quiere puede comprarlos y utilizarlos...
"Aylık biletlerinizi trenden alabilirsiniz, güle güle kullanın!"
Los Lumière tenían la influencia de los pintores impresionistas.
Lumiere kardeşler izlenimci ressamlardan etkilenmişti.