English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Luégo

Luégo translate Turkish

132,744 parallel translation
Y luego, sin ningún truco para nada...
Ve sonra hiç hile yapmadan,
Y luego nuevamente acelerando...
Ve sonra gaz geri
Pero luego ves a alguien más manejándolo, siempre te sientes mal
Ama sonra birilerini görüyorsun Yoksa etrafında dolaşırken, Her zaman kötü hissediyor.
Luego a Petting ( NT : "acariciar" )
Sonra Petting'e.
Luego... a este lugar...
Sonra... burası.
Y luego...
Ve sonra...
Luego llegamos al poblado de Kissing...
Öpüşme köyünden geçtikten sonra,
Luego pasamos por Petting
Sonra Petting'ten geçtik.
Divorcio y luego Muerte
Boşanma ve sonra Ölüm.
Y luego terminas yendo a Muerte de cualquier forma
Ve sen de Ölüm'e zaten uğrarsın.
Y luego partimos
Ve sonra yola koyulduk.
Luego baja por aquí y da vuelta por allá
Sonra orada ve orada dolaşıyor.
Y luego esta es...
Ve sonra bu... Hiç bir fikrim yok.
Algo de freno y luego...
Biraz fren, sonra...
Y luego gira
Ve daha sonra içeri girin.
Y luego les dieron algo de habilidad en el "off-road"
Ve sonra bazı off-road yetenek verilir.
Al que luego le dieron habilidad para comportarse en las calles
Ve daha sonra yolda çalışma yeteneği verildi.
Y luego conecta o desconecta los diferenciales según el caso
Ve daha sonra devreye girer Veya devre dışı bırakır Buna göre diferansiyeller.
Nos vemos luego.
Görüşürüz.
Y luego me seguís aquí y tenemos esta pequeña conversación.
Ve sonra beni buraya kadar takip ediyorsunuz bu küçük konuşmayı yapıyoruz.
De eso se trata. Las cosas siempre empiezan exactamente igual, pero luego, según transcurre el día, cambian un poco... No mucho, pero lo suficiente para que no me creáis.
İşler her zaman aynı başlıyor ama sonra gün biraz değişiyor.Çok değil ama bana inanmamanız için yeterli.
Voy a ir al comedor a por un café y encontraré a Cinco deprimida, y luego Solara me va a pedir que entrenemos y luego tú vas a encontrar una uña en la sopa que compraste en Balda-4.
Gidip bir kahve alacağım... Five yerleri siliyor, ve Solara... benimle dövüşmek isteyecek, ve sonra sen Balda-4'ten aldığın çorbanın içinde tırnak bulacaksın.
Y desde luego es ella.
Ve bunu o yapıyor.
Luego paso junto a la androide.
Android'in yanından geçiyorum.
La androide y yo fingimos dejar la nave para entrar en la estación, luego volvemos atrás hasta el hangar para controlar la esclusa.
Android ve ben gemiden çıkıyor gibi yapacağız. ... istasyona doğru yani, sonra hangara... geri dönüp girişi izleyeceğiz.
Luego voy a ayudar a la androide a estudiar ese dispositivo.
Androidin o aleti incelemesi gerek.
Porque no voy a ceder el control de mi nave a una maldita máquina, y desde luego no a una que responda ante ti.
Çünki gemimin tüm kontrolünü lanet bir makineye veremem ve kimsenin kabul etmeyeceğinden çok eminim.
Y luego envió más mejoras para ayudarnos a escondernos de las autoridades.
Sonra, yetkililerden gizlenebilmemiz için yeni güncellemeler gönderdi.
- Desde luego.
- Elbette.
Evacuaremos, programaremos la instalación para auto destruirse y luego saldremos volando mientras ellos hurgan entre los escombros.
Tesisi boşaltıp, yok etme işlemini başlatacağız. Sonra onlar enkazı tararken uçup gideceğiz.
¿ Y luego qué?
Sonra ne olacak?
Y a mí me parece bien, pero creo que asaltar y robar deberían ser medios para un fin, no el fin en sí mismo. Como has dicho, damos golpes en algunos sitios. Nos abastecemos : comida, armas, lo que sea, pero luego vamos a por la Corporación Ferrous.
Bana uyar ama baskın ve soygun son olmalı, sonumuz olmamalı dediğin gibi, bir kaç yeri vuracağız stoklarımızı yiyecek, silah, ne olursa doldurup, Ferrous Corp'a gideceğiz.
Sencillo. Primero, recuperamos el Impulsor Instantáneo. Luego, matamos a Ryo Ishida.
Basit, önce Blink Drive'ı geri alacağız sonra da Ryo Ishida'yı öldüreceğiz.
¿ Y luego qué?
Peki ya sonra?
Le saqué un ojo. Y luego les corté los tendones a los otros dos.
Gözlerinden birini söktüm diğer ikisini de topal bıraktım.
Desde luego no está calibrado para algo tan grande como esta estación.
Kesinlikle bu istasyon kadar büyük bir şey için ayarlanmadı.
Sí, bueno, llevas trabajando aquí a tiempo parcial desde hace tres semanas. Desde luego espero que sí.
Tabii, son üç haftadır, yarım gün çalışıyorsun burada elbette öyle olmalı.
Desde luego.
Kesinlikle.
Luego construiste otro y escapaste al pasado.
Sonra bir tane daha yapıp geçmişe döndün.
Desde luego esta es una falsificación bastante buena.
Aslında çok iyi bir sahte.
Muy bien. Hasta luego.
Pekala.
Y luego lo robaste cuando me negué.
Evet. Ardından ben reddedince de çaldın.
Informe a Zairon y luego envíe al resto de los refuerzos.
Zairon'u bilgilendirin ve geri kalan destek kuvvetlerini yollayın.
Y luego baja a reunirte con los refuerzos.
Ardından da destek kuvvetleriyle buluşmak için aşağı in.
Identificó y luego explotó la misma vulnerabilidad que yo usé.
Tanımlandı ve benim kullandığım hassaslığa erişebildi.
Necesito que abras una vía neuronal, envíale a Sarah un código de acceso, luego borra esta conversación de tus almacenes de memoria.
Nöral bir yol açmanı istiyorum, Sarah'a bir erişim kodu gönderip bu konuşmanın hafıza kısmını silmeni.
Seguí el rastro de los bandidos hasta el bosque. Luego esperé a que cayera la noche, entré con sigilo en su campamento y les corté el cuello a todos mientras dormían.
Haydutları ormana kadar takip ettim hava kararana kadar bekledim kamplarına sızdım ve uyurlarken hepsinin boğazını kestim.
Vale, pues pirateo esa consola de la puerta sin mis herramientas, ¿ y luego qué?
Pekala, şu kapının konsolunu aletlerim olmadan hackledim diyelim, sonra ne olacak?
Luego tratamos de huir hacia la Merodeadora.
Sonra Marauder'a gidiyoruz.
Desde luego el archivo está aquí, en alguna parte.
Dosya kesinlikle buralarda bir yerde olmalı.
Desde luego es una instalación para el montaje de naves interestelares.
Yıldızlararası gemilerin yapılması için yapılmış bir tesis olduğu açık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]