English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Lyon

Lyon translate Turkish

568 parallel translation
En el Museo de Bellas Artes, Lyon, Francia.
Güzel Sanatlar Müzesi'nde ~ Lyon, Fransa.
ORDEN DE ARRESTO El Juzgado de Lyon contra Irene Guarry.
TUTUKLAMA YETKİSİ Lyon Kriminal Mahkemesi Charles Guary'nin katili.. .. şüphe üzerine karısının tutuklanması gerekmektedir.
- ¿ Lyon? - No. No era Lyon pero se está acercando.
- Hayır, Lyons'da değildi ama çok şevklisin.
- ¿ No vino desde Lyon?
- Lion'dan gelmemiş miydi? - Hayır.
Usted irá a Lyon.
Lion'a gideceksin.
Llegaron noticias de Lyon.
Lyon'dan haber aldık!
Fui mecánico en Lyón.
Lyon'da Gnome'da çalışmıştım.
¡ La estación de Lyón, rápido, a las 7 : 00!
Unutma, Lyon Garı'nda saat 7'de.
Lo siento, me voy a Lyon mañana por la mañana.
Üzgünüm, yarın sabah Lyon'a gitmem gerekiyor.
- A las seis, en el expreso de Lyon.
- Lyon Ekspresi 6'da geliyor.
Creo que es de Lyon.
Yanılmıyorsam Lyons'tan gelmiş.
Es una Lyon Healy.
Bu bir Lyon Healy.
"Friedman and Lyons", Octava Avenida, 5205.
Friedman Lyon, Sekizinci Cadde, 525 numara.
¡ Wilson, McGrath, Lyon, Johnson!
Wilson, McGrath, Lyon, Johnson.
- Señor... - ¿ Qué? La casa Rémy de Lyon,
Lyon'dan Remy Şirketi aradı, oraya teslimat yapılıyor mu diye soruyorlar.
¿ Oiga? Tiene un pedido de Rémy, de Lyon.
Lyon'da Remy'ye yapılacak teslimatın bilgileri var mı sizde?
¿ Recuerdas el verano en Lyon?
Lyon'daki yazı hatırlıyor musun?
Su padre me pidió que le pregunte si usted compró el tren París-Lyons-Mediterráneo.
Babanız sormamı istedi : Paris-Lyon-Méditerranée Demiryolu'nu almış olabilir misiniz?
¿ El París-Lyons-Med...?
Paris-Lyon-Méd...?
Tu Panteón es la Madeleine.
O gördüğümüz dalga Panthéon değildi elbette, Lyon garıydı.
¿ Recuerdas aquel invierno hace 10 años, cuando estuvimos con papá en Lyon?
10 yıl önce babamla birlikte Lyon'da geçirdiğimiz kışı hatırlıyor musun?
Lebel me espera dentro de cuatro días,... junto al reloj de la estación de Lyon.
Hoşçakal canım. Dört gün sonra Lyon garında Lebel'le buluşacağım.
- Él debe de estar muy pronto en la Estación de Lyon. - ¿ Tiene algún problema?
- Bir sorun mu var?
JUZGAN EN LYON A UN ESTUDIANTE POR AGREDIR A UN POLICÍA CON UN PARAGUAS EL PARAGUAS :
Lyon'daki Öğrenci Şemsiyeyle Polise Vurdu
Debería parar en Lyon y ponerle un telegrama.
Lyons'da durup ona telgraf mı yollasam?
Lo hace su sobrino, Lyon Burke.
Bay Bellows artık burada çalışmıyor. Yeğeni Lyon Burke burada.
- Lyon.
- Merhaba, Frank.
- Hola.
- Lyon.
- ¡ Oh, Lyon!
- Lyon!
Es una cama de matrimonio.
O yatak evliler için, Lyon.
- Lyon Burke, por favor.
Lyon Burke, lütfen.
Lyon.
Lyon.
- Jennifer. - Lyon.
- Jennifer.
- Tony, es un placer.
- Lyon. - Tony, seni görmek güzel.
- Encantado, Lyon.
- Seni de öyle, Lyon.
- Lyon Burke, Kevin Gillmore.
- Lyon Burke, Kevin Gillmore.
Llegas tarde, Lyon.
Geç kaldın Lyon.
Quiero que hable con el director.
Lyon'ın şu yönetmenle konuşmasını istiyorum.
No he podido, Lyon.
Gidemedim, Lyon.
¡ Lyon, tengo 26 años!
Lyon, ben 26 yaşındayım.
- Lyon les dijo que fue un accidente.
Lyon kazara olduğunu söyledi.
Por favor, Lyon, no me envíes allí.
Lyon, lütfen gönderme beni oraya.
¡ Lyon, no me dejes aquí!
Lyon, bırakmayın beni burada!
Los médicos le han dicho a Lyon que puedes hacerlo.
Ben de öyle. Lyon doktorlarla görüştü, onlar da yapabileceğini söylüyor.
Lyon, estoy en plena forma.
Lyon, çok iyi durumdayım.
Ahora deseo muchas cosas.
İstediğim şeyler var, Lyon.
Lyon te buscará un empleo.
Lyon sana bir iş bulur.
¿ Lyon?
Lyon mı?
- Eso depende de Lyon Burke.
- Lyon Burke'e kalmış.
Al rato, era Lyon.
Sonra Lyon oldu.
Es de un industrial de Lyon que conozco.
Lyon'dan işadamı tanıyorum...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]