Maeby translate Turkish

Maeby, ¿ adónde vas en esta hermosa tarde de domingo?

Maeby, bu harika pazar günü ne yapacaksın?

En verdad, Maeby quería acercarse a un muchacho de nombre Steve Holt... quien hizo la audición por el papel principal.

Gerçekte ise Maeby, oyunda başrolü kapmaya çalışan... Steve Holt adındaki bir oğlana ulaşmaya çalışıyordu.

Maeby decidió ir a la audición... por la oportunidad de acercarse a Steve.

Maeby seçmelere Steve'e yakın... olabilmek için katılmaya karar verdi.

George Michael también decidió ir a la audición... por la oportunidad de acercarse a su prima Maeby.

George Michael da seçmelere kuzeni Maeby'e yakın... olabilmek için katılmaya karar verdi.

Es el vestido de Maeby.

Maeby'nin kıyafeti.

YGeorge Michael le dio una noticia a Maeby.

Buster? Ve George Michael haberleri Maeby'den aldı.

- Sí le dieron el papel a Steve.

- Maeby'nin rolünü Steve almıştı.

YTobías le dio otro papel a Maeby.

Ve Tobias Maeby'e yeni bir rol vermişti.

YGeorge Michael vio cómo Maeby le dio el beso... que le pertenecía a él al chico que él iba a besar.

Ve George Michael az kalsın kendisinin öpmek zorunda kalacağı çocukla Maeby'nin, aslında kendisinin hak ettiği, öpüşmesini seyretti.

Pero Maeby se sorprendió porque no le gustó besar a Steve Holt.

Ama Maeby'yi şaşırtan Steve Holt'la öpüşmekten hoşlanmamıştı.

Y George Michael vio una oportunidad de acercarse a Maeby.

George Michael, Maeby ile yakınlaşma fırsatı olduğunu fark etti.

George Michael por fin superaba su obsesión por Maeby... George Michael por fin superaba su obsesión por Maeby... y le alegraba tener una prima con quien ir al cine.

George Michael sonunda Meaby'e olan aşkını aşmış ve kuzeniyle arkadaş olarak vakit geçirdiği için seviniyordu.

Necesito una identificación falsa para mí y para Maeby.

Ben ve Meaby için sahte kimlik hazırlayabilir misin?

George Michael y Maeby se cuelan a ver Les Cousins Dangereux.

George Michael ve Maeby gizlice "Les Cousins Dangereux" filmine girmeye çalışırlar.

En ese instante, Maeby vio otra oportunidad para rebelarse.

O anda Maeby, isyan etmek için başka bir fırsat buldu.

Hola, Maeby.

Selam, Maeby.

Maeby, ¿ dónde estabas?

Maeby, nerelerdeydin?

Y Maeby les daba una lección a sus padres por olvidarse de ella...

Meaby, ailesi onu unuttuğu için onlara bir oyun oynuyordu.

Maeby, ¿ nos disculpas?

Maeby, bize müsaade eder misin?

Maeby aún buscaba darle una lección a sus padres.

Maeby de hâlâ anne babasına bir ders vermeye çabalıyordu.

Los papás de Maeby no vieron el boleto, pero Gob sí...

Bileti Maeby'nin ailesi değil, Gob bulmuştu.

- Maybe ( Juego de palabras : "Quizás" )

Maeby. ( Maybe = Belki )

Esta es la prima de George Michael, Maeby

Bu George Michael'ın kuzeni Maeby.

Maeby siempre había encontrado formas únicas para rebelarse

Maeby her zaman asi olmanın yolunu bulmuştur.

Maeby, este es un lindo tatuaje para tí.

Maeby, bu dövme sana güzel olur.

Mira, Maeby, estamos sentados unos encima de otros. JUEVES

Tamam, burada biraz sıkıştık Maeby.

Y así, Lindsay y Maeby fueron por separado al mismo restaurante... para celebrar los trabajos que no habían hecho... con el dinero que no se habían ganado.

Lindsay ve Maeby ayrı ayrı aynı lokantaya gittiler... henüz kazanmadıkları paralarla... henüz olmayan işlerini kutlamak için.

- Tío Michael, soy Maeby.

Alo. - Hey, Michael amca, benim, Maeby.

Maeby encontró una dirección en la agenda de su madre... y estaba a punto de enterarse en qué andaban metidos sus padres.

Bu arada annesinin ajandasında adresi bulan Maeby... anne ve babasının ne yaptığını öğrenmek üzereydi.

Michael y Maeby fueron a la oficina para ver... si Gob necesitaba ayuda con la fiesta que comenzaría en unas horas.

Michael ve Maeby partiye saatler kala Gob'un yardıma ihtiyacı var mı diye bakmak için ofise uğradılar.

Si George Michael y Lindsay se hubieran quedado, habrían visto... lo que Michael y Maeby hicieron.

George Michael ile Lindsay biraz daha kalsalardı Michael ile Maeby'nin yaptıkları şeyi görebilirlerdi.

Parece que mi papá y Maeby fueron de paseo por la costa.

Görünüşe göre babamla Maeby kıyı gezisine çıkmışlar.

Lamentablemente, Lindsay no se quedó a oír la canción de Michael y Maeby. Estaba a punto de tener una revelación similar.

Ne yazık ki, Lindsay, Michael ile Maeby'nin şarkı söyleyişinin tamamını izlememişti ve bunun bir benzerini sahnelemek üzereydi.

Suele enviar cheques para el cumpleaños de Maeby.

Genelde Maeby'nin doğum günü için çek gönderirdi.

Y mientras Tobías seguía en prisión, Lindsay y Maeby llegaban con la abuela.

"Ve böylece Tobias hapishanede kaldı. Lindsay ve Maeby de büyükannenin evine vardılar."

pero Lindsay y Maeby tardaron ¡ Vamos!

Lindsay ve Maeby'nin bunu anlamaları bir saatlerini aldı.

Tras el consejo de Maeby...

" Gerçekte, George Michael...

George Michael fue a visitar a su tío Gob.

Maeby'nin tavsiyesi üzerine amcası Gob'un yanına gitmişti. "

Maeby, ¿ dónde está George Michael?

Maeby, George Michael nerede?

Le diré a Maeby que iré con ella y con la tía Lindsay.

- Süper olur. Maeby ve Lindsay halama onlarla birlikte döneceğimi söylerim.

Maeby estaba harta de su madre y decidió regresar con Michael.

Maeby annesinin yaptıklarından bıkmıştı.

Michael, por supuesto, creyó que Maeby hablaba de Ann.

Fingirdeşmesinden bıktım. Michael, Maeby'nin Ann'i kastettiğini sandı.

Maeby y Michael no hablaban de la misma persona.

Sür hadi. - Maeby ve Michael birbirlerinden alakasız kişilerden bahsediyorlardı.

Michael, en el viaje de regreso, entablaba vínculos con Maeby.

Sí? Michael eve dönerken, Maeby ile samimiyeti arttırıyordu.

Maeby se estaba hartando de las constantes peleas de sus padres.

Maeby ise ebeveynlerinin sürekli kavga etmesinden bıkmaya başlamıştı.

- Hola, Maeby.

- Selam, Maeby.

¿ Maeby es adoptada?

Maeby evlatlık mı?

Estuve pensando... en lo que hablamos la otra noche... sobre el origen de Maeby y... quería saber si podemos terminar la conversación.

Şeyi düşünüyordum şu geçen akşamki konuşmamız vardı ya Maeby'nin nereden geldiğiyle alakalı olan. Diyorum ki, acaba o konuşmayı tamamlayabilir misin?

- Espera, Maeby.

Dur orada, Maeby.

- ¿ Has visto a Maeby?

Hey, Maeby'i gördün mü hiç?

Además, puedes traer a Maeby.

- Maeby'i de getirirsin.