Translate.vc / Spanish → Turkish / Manila
Manila translate Turkish
262 parallel translation
Dewey ganó la Batalla de Manila.
Deweyler Manila Savaşı'nı kazanmış.
¿ A la prisión, a Manila o a Shangai?
The Presidio, Manila ya da Şanghay'a mı?
BIENVENIDO A CASA ALMIRANTE DEWEY HÉROE DE MANILA
MANİLA KAHRAMANI AMİRAL DEWEY HOŞ GELDİNİZ.
- Por Dewey y Manila.
- Dewey ile Manila'ya.
- Está en Radio Manila.
- Bu bilgi de Manila Radyosundan geliyor.
- ¿ Radio Manila?
- Manila Radyosu mu?
El periodo de ocupación norteamericana... comenzó con la batalla de la bahía de Manila... y terminará concediéndonos la independencia... el 4 de julio de 1946.
Amerikan işgalinin üçüncü devresi... Manila körfez savaşıyla başlayacak... Ve bahşettikleri bağımsızlık sona erdirilecek... 4 Temmuz 1946.
Anoche, la fortaleza de Corregidor... y los fuertes Hughes, Drum y Frank... bajo el mando... del Tte.
Dün gece, Bitip tükenmek bilmeyen Japon topçu ateşiyle geçen 6 günün sonunda Manila Körfezindeki Corregidor kalesi... Ve yan mevziler, Hughes, Drum, ve Frank...
¿ Te sientes bien como para ir a Manila?
Manilaya gitmek için kendini yeterince güçlü hissediyormusun?
Quizá si vas a Manila, encuentres ahí algo que te haga...
Belki Manilaya gidersen birşeyler bulursun...
Bahía de Manila. En el año 1.941 de Nuestro Señor.
Manila Körfezi, 1941.
Llevarán mensajes a diario entre Manila y La Roca.
- Emredersiniz. - Manila'yla The Rock'a bilgileri sen taşıyacaksın.
Como Frankie Manila.
Tıpkı Frankie Manila gibi.
Manila nunca tuvo oportunidad, no.
Manila'nın hiçbir zaman bir şansı olmadı.
Veintiún veces, Manila fue vencido.
Manila mağlubiyeti 21 kez tattı.
Manila.
Manila.
Frankie Manila.
Frankie Manila.
Yo soy Frankie Manila, ése soy yo.
Ben Frankie Manila'yım!
Frankie Manila.
Frankie Manila!
- Frankie Manila, ése soy yo.
- Ben Frankie Manila'yım.
Frankie Manila, ése soy yo.
Frankie Manila'yım.
Mi abuelo estuvo con Dewey en Manila.
Büyükbabam Manila'da Dewey ile çalışmış.
- En mi juventud, trabajé en Manila.
- Ağzıma, Manila'da çalıştım.
Más tarde, echamos un vistazo a Manila... a través del periscopio.
Daha sonra periskopla Manila'ya baktık.
- Entiendo. Es el único dueño del mejor restaurante de Manila.
Ve Manila'daki en iyi restoranın sahibi oldu.
Avisaron de que Manila estaba siendo bombardeada y tuvimos que aterrizar aquí. - Ya.
Manila'nın bombalandığı haberini alınca uçağımız buraya acil iniş yapmak zorunda kaldı.
Si el Gral. desea saber dónde está la flota japonesa, está enterrada camino a Manila.
General, Japonların nereye kaçtığını bilmek istiyor. Hala Manila yolunda.
En chicas de Manila En chicas de Bali
Kızlar! Manilalı kızlar Kızlar!
la ocupación de Manila es ahora completa con las fuerzas americanas y filipinas bajo el mando del General MacArthur retirándose a la península de Bataan.
Manila'nın işgali tamamlandı. General MacArthur komutasındaki Amerikan ve Filipin birlikleri Bataan Yarımadası'na doğru geri çekiliyor.
En Filipinas, las fuerzas condujeron una cabeza de puente mientras avanzaban por Manila.
Filipinler'de ask erler Manila'ya ilerlerk en bir k ãöprü başı tuttular.
De Venecia a Java De Angkor a Manila
# Venedik'ten Java'ya Manila'dan Angkor'a #
¡ Manila!
Manila.
¿ Manila, donde estas?
Manila, neredesin?
¿ Qué ocurre, Manila?
O da ne, Manila?
He enviado esto a Manila, al canal y a San Francisco, pero la línea de Hawai no funciona.
General, bunu Manila, Kanal Bölgesi ve San Francisco'ya gönderdim fakat Hawaii'ye direkt bağlantı kanalı devre dışı.
En el Día de Año Nuevo de 1942 Manila, capital de Filipinas.
1942'nin yılbaşı günü, Filipinler'in başkenti Manila'ya girildi.
Japón tomó Manila, la capital Filipinas, el 1 de enero.
Japonlar 1 ocakta, Filipinlerin başkenti Manila'yı ele geçirdi.
- Es nuestro nuevo speedball de Manila.
- Bu Manila'dan gelen yeni patencimiz.
El general MacArthur invadirá Luzón... y volverá a tomar Manila después de que mis tropas hayan tomado Formosa.
Daha sonra General MacArthur Luzon'a ilerleyebilir ve birliklerim Formosa'yı aldıktan sonra Manila'yı yeniden ele geçirebilir.
En realidad, con la caída de Japón... la liberación del norte de Filipinas, incluyendo Manila, ocurrirá de facto, sin el uso de las armas.
Aslına bakarsanız, Japonların yenilmesiyle... Manila da dahil olmak üzere... Kuzey Filipinlerin özgürlüğü takviye gerekmeksizin bilfiil gerçekleşecektir.
Desde Luzón, puedo bloquear... todos sus suministros desde el sur hasta Japón... y forzarlos a una rendición temprana, por tanto... propongo... que desembarquemos en Playa de Leyte, en Luzón... y que continuemos la lucha hasta Manila.
Luzon'dan kuşatmayı sıkıştırarak güneyden Japonya'ya giden malzemeleri kesip onları teslim olmaya zorlayabilirim. Bu yüzden de sizlere... Luzon'daki Leyte Sahili'nde konuşlanmayı ve sonra da savaşı Manila'ya kaydırmayı öneriyorum.
Si la Marina sigue apoyándome... como hasta ahora... llegaré a Manila cinco semanas después... de que mis soldados hayan desembarcado.
Şimdiye kadar donanmanın verdiği destek devam ederse askerlerim sahile ayak bastıktan beş hafta sonra ve önümüzdeki Mart'tan önce...
Eso sería antes de marzo..
Manila'da olurum.
También me imagino una terraza que da a la bahía de Manila.
Bir de Manila Körfezi'ne bakan bir teras var.
Pasajeros con llegada del vuelo 118 de Aerolíneas Filipinas, bienvenidos al Aeropuerto Internacional de Manila.
Filipin Havayollarının 118 numaralı uçuş yolcuları giriş yapıyor, Manila Uluslararası Havaalanına hoşgeldiniz.
No tanto como la noche que nos tiramos a esas azafatas en Manila.
O gece Manila'da becerdiğimiz o üç hostes kadar vahşi değil.
Este es el original viejo maestro asesino de la "Manila Thrilla," aquí mismo al que estás mirando
Bu orjinal old master killer "Manila Thrilla"'dan işte burada işte bakıyorsun.
Este reportero no había visto tanta acción desde Manila.
Bu muhabir Manilla'daki katliamdan beri böyle aksiyon görmemişti.
- Su barco está en Manila.
- Gemisi Manila'da. - Getir onu, lütfen.
Son de buena calidad. Mándale un cable a nuestro amigo en Manila. "Buen trabajo".
Bunlar gerçekten iyi kalite.
Y dile que se quedó sin trabajo.
Manila'daki arkadaş iyi iş yaptı. Durmasını söyle ona.