Translate.vc / Spanish → Turkish / Marianne
Marianne translate Turkish
1,133 parallel translation
Le pasa el brazo protector por detrás... y ella se desliza hacia él. "
Johan koruyucu bir tavırla kolunu onun omzuna dolar ve Marianne gülümseyerek ona sokulur.
¿ No te importará que lo diga ante Johan y Marianne?
Johan ve Marianne'le birlikteyken bunu söylememde bir sakınca yok değil mi?
Salud, Marianne, y gracias por la cena.
Şerefe, Marianne!
Johan y Marianne, Marianne y Johan.
Johan ve Marianne...
Pero eso cambiará. La próxima semana llamaré a Marianne, pediré hora... y que nos prepare el divorcio.
Gelecek hafta Marianne'a telefon edeceğim ve bizim boşanmamızı düzenlemesi için bir randevu alacağım.
No será agradable para Johan y Marianne ver esta escena. Siéntate.
Bu sahneye tanıklık etmek Marianne ve Johan için pek hoş olmayacak...
Johan y Marianne.
Hayır... Johan ve Marianne?
- Imagínate que nos engañáramos. - Por favor, Marianne.
Düşün ki sen ve ben birbirimizi aldatmaya başladık.
Antes de que me olvide, Marianne, paga las multas de aparcamiento.
Unutmadan söyleyeyim, şu park cezalarının parasını öde.
¿ Te ha llamado la madre de Marianne?
Marianne'ın annesi mi telefon etti?
No, no. Marianne y yo estamos muy bien.
Hayır, Marianne'le aramızda her şey çok iyi.
Estamos perfectamente.
Marianne ve ben çok daha mutluyuz.
Llama a la madre de Marianne y dile que sea razonable... y que no comente contigo supuestas catástrofes.
Anlaşılan Marianne'in annesini arayıp telefonda dedikodu yapmaması gerektiğini söylemek zorunda kalacağım.
- ¿ Marianne ha leído tus poemas?
- Marianne şiirleri okudu mu?
Recuerdos a Marianne.
Marianne'a sevgilerimi ilet.
No te lo estaba reprochando, Marianne.
Bu bir sitem değildi.
- No te exaltes, Marianne.
- Bu kadar üzülmene gerek yoktu.
Marianne, padeces de un grado de ambición increíble.
İnsanı tüketecek kadar yüksek standartlar peşinde koşuyorsun ve bunun sıkıntısını yaşıyorsun.
Exacto, Marianne.
Çok haklısın, Marianne.
¿ Fredrik?
Ben Marianne.
Soy Marianne, perdona que os despierte.
Seni uyandırdığım için üzgünüm.
¿ Cómo estás, Marianne?
Nasıl gidiyor?
Estás preciosa. Hablo en serio, eres muy bonita.
İnanılmayacak kadar güzelsin, Marianne.
¿ Por qué pensar en el mañana? ¿ No es estúpido, Marianne?
Yarın ne hissedeciğini düşünmek neden?
- Johan, no quiero. - Marianne, por favor.
Hayır, Johan...
" Querida Marianne, te sorprenderá recibir una carta de mí... y quiero dejar claro que no escribo con malas intenciones.
" Sevgili Marianne, sözlerime mektubu bir art niyetle yazmadığımı söyleyerek başlamak istiyorum.
- ¿ Qué te pasa, Marianne?
- Neler oluyor?
Veo la ordenada cabeza de Marianne dándole vueltas...
O beyninin tıkır tıkır çalıştığını görebiliyorum.
Marianne, ¿ cómo estás?
Oh, Marianne...
Margaret invitó a Marianne.
Margaret Marianne'ı davet etti.
Marianne estaba muy decepcionada... -
Marianne gelmediğine çok üzüldü.
Quiero decir que si quiero ver a Marianne, ya la llamaré.
- Marianne'ı görmek istersem, kendim ararım.
Bien, cuando termino, veo a Marianne... su padre es policía, su hermano es policía, su tío es policía.
Dışarı çıktığımda Marianne'ı görüyorum. babası polis, kardeşi polis, amcası polis.
- Hazme un favor... sin Marianne.
- Tamam. Tamam. Marianne'ı çağırmayacağım.
No puedo creerlo, Marianne.
Bunu düşünemiyorum Marianne.
Su amiga Marianne... y su marido.
Arkadaşı Marianne ve eşi.
Hola, Marianne.
Merhaba Marianne.
- No, Marianne...
- Hayır, Marianne...
A Marianne le caerá muy bien.
Kim onunla evlenirse rahat eder.
Gérard y Marianne parecen muy felices.
Gerard ve Marianne mutlu gözüküyorlar.
Es Marianne.
Gelen Marianne.
Marianne y Gérard te mandan recuerdos.
Marianne ve Gerard sana selam yolladı.
Ésta soy yo y ésta es mi prima Marianne.
Bu da kuzenim Marianne.
Robert Kosheba, Marianne Delila Charles Polodi, Guillaume Gemenos Nicolás Rosenko, Ramón Jiménez Ursula Hoffmann, Serge Levis... - y... un desconocido. - ¡ Bravo!
Robert Kosheba, Marianne Delila Charles Polodi, Guillaume Gemenos Nicolás Rosenko, Ramón Jiménez Ursula Hoffmann, Serge Levis bu şahsın kimliği ise belirsiz.
Marianne Delila... Guillaume Gemenos... Charles Polodi tres accidentes de tránsito.
Marianne Delila Guillaume Gemenos Charles Polodi 3'ü de trafik kazasında ölmüş.
Marianne Delila era una motociclista excepcional... Un camión la chocó de frente y siguió de largo.
Marianne Delila parmakla gösterilen bir bisikletçiymiş ama frene bile basmayan bir kamyonun altında kalmış.
Se llama Mariane, y vive bajo la conducta de una buena madre que siempre está enferma, y por quien esta adorable hija tiene sentimientos no imaginables.
Adı Marianne. Neredeyse sürekli hasta olan iyi kalpli annesiyle birlikte yaşıyor. Bu kız, annesine çok büyük bir sevgi duyuyor.
Adiós, Marianne.
Hoşçakal, Marianne.
¿ Qué te pasa, Marianne? Cálmate.
Ne oldu?
Marianne quiere una buena foto.
Hadi ama, Marianne güzel bir fotoğraf istiyor.
Marianne, qué oscuro está todo.
Etraf kararıyor.