Translate.vc / Spanish → Turkish / Marko
Marko translate Turkish
399 parallel translation
- Soy Marko. ¿ Por qué la has echado?
- Benim, Marko. Neden onu arıyorsun?
El paso por la Iglesia de San Marcos.
Piazetta'dan San Marko Kilisesine giden yoldan geçeceğiz.
En julio de 1937, un Por "incidente" fue orquestado parecía que los chinos disparar contra los japoneses.
Temmuz 1937'de yeni bir olay patlak verdi. Çinliler, Marko Polo Köprüsü'nde bir Japon birliğine ateş açtı [3].
Teniente Marko, asegúrate de que estos caballeros te den un informe sobre lo que pasó en el campamento chetnik.
Teğmen Marko, bu beylerden Çetnik kampındaki faaliyetleri hakkında ayrıntılı bir rapor al.
- Marko.
- Marko.
- Vigílale, Marko.
- Marko, gözünü ondan ayırma.
- ¿ Dónde está Marko?
- Marko nerede?
Marko, ese imbécil tenia que haberse descubierto.
Marko yakalanmış olmalı.
Siento mucho lo de Marko.
Marko için üzgünüm.
Hace poco ha dicho que Marko tenía que haberse descubierto.
Biraz önce de Marko'nun kendisini ele vermiş olabileceğini söyledin.
Aun sin los canales, la exploración de Marte evoca el tipo de éxtasis que debieron sentir Colón o Marco Polo.
Kanalları olmasa da, Mars'ı keşfetmek muhtemelen Kolomb veya Marko Polo'nun hissettiği türden bir heyecan uyandırıyor.
¡ Nadie ha condenado a Marko Bertane por ningún crimen!
Hiç kimse Marko Bertane'i herhangi bir suç ile itham etmedi!
Tú eres Marko.
Marko sen misin?
¡ Marko!
Marko!
Ha llegado una carta de Marko Ramius.
Marko Ramius'tan bir mektup var.
Al mando del submarino en cuestión está Marko Ramius.
Sözkonusu denizaltı Marko Ramius'un komutasında.
El submarino es el Octubre Rojo, bajo el mando de Marko Ramius.
Denizaltının adı Red October, Marko Ramius komutasında.
"El submarino soviético Octubre Rojo bajo el mando de Marko Ramius ha desertado y amenaza con un ataque unilateral de misiles."
"Sovyet denizaltısı Red October ve komutanı Marko Ramius kaçak ilan edilmişlerdir. Füze saldırısı tehdidi mevcuttur."
Te voy a tener que dejar... como la esposa de Marko.
Seni terk edeceğim, tıpkı Marko'nun karısı gibi.
Petar "Blacky" Popara, y Marko Dren.
Petar "Blacky" Popara, ve Marko Dren.
¡ Marko, buen señor!
Marko, yüce Allahım!
Soy yo, Marko.
Benim, Marko.
Marko, ¡ maldita sea!
Marko, kahretsin!
¡ Soy yo, Marko!
Benim, Marko!
- ¿ Eres tú, Marko?
Sen misin, Marko?
Marko...
Marko...
Gracias, Marko.
Teşekkürler, Marko.
¡ Camarada Marko!
Yoldaş Marko!
Marko... puedes mentir tan deliciosamente.
Marko, harika yalan söyleyebilirsin.
Los años pasan, Marko se convierte... en un colaborador de Tito.
Yıllar geçer, Marko Tito'nun yardımcılarından olur.
Marko, déjame salir... y en tres días la guerra terminará.
Marko, bırak gideyim ve savaş 3 günde biter.
Marko, no puedo- - Es una misión.
Ah, Marko, yapamam... bir görevle.
Apriete su mano con el camarada Marko.
Yoldaş Marko ile el sıkışın.
Camarada Marko.
Yoldaş Marko'yla.
¿ Qué estas haciendo, Marko?
Ne yapıyorsun, Marko?
¡ Camarada, Marko!
Yoldaş, Marko!
¡ Brindemos por el camarada Marko!
Yaşasın, yoldaş Marko!
Camarada Marko... déjeme presentarle... a los héroes de su memoria.
Yoldaş Marko, size anılarınızın kahramanlarını takdim edeyim.
Camarada Marko... ¿ no puede proteger a los actores?
Yoldaş Marko, oyuncuları koruyamaz mısın?
Camarada Marko... ¡ será una impresionante película!
Yoldaş Marko, muhteşem bir film olacak!
¡ Eres un poeta, Marko!
Sen bir şairsin, Marko!
Este es el momento en que... agradecemos todo junto.
Bu hep beraber yoldaş Marko'ya teşekkür ettiğimiz andır.
Camarada Marko... por todos los años... en que se preocupó por nosotros... y nos dió comida... y se aseguró de que estuvieramos saludables.
Bizimle ilgilendiği bütün o yıllara, yiyeceğimizi sağlamasına ve sağlığımızı korumasına.
Con todo mi corazón quiero agradecerte, Marko.
Tüm kalbimle, teşekkür ederim Marko.
¡ Gracias, camarada Marko!
Teşekkürler, yoldaş Marko!
Gracias, tío Marko.
Teşekkürler, Marko amca.
Marko se enojaría.
Marko kızacaktır.
Estuve esperando 15 años por Marko... los rusos, Tito ¡ Y la fiesta!
15 yıldır Marko'yu bekliyorum, Rusları, Tito'yu, ve Partiyi!
¿ Que amas a Marko?
Marko'yu sevdiğini mi?
La desaparición de Marko Dren... coincidió con la fórmula secreta de... la Yugoslavia de Tito.
Marko Dren'in kaybolması Tito'nun gizli Yugoslavya formülü ile çakıştı.
Camarada Marko...
Yoldaş Marko... birkez daha senden yoldaş