Translate.vc / Spanish → Turkish / Martini
Martini translate Turkish
1,865 parallel translation
Caray, es un auténtico martini.
- Bu sıkı bir martini.
Mi martini no está suficientemente frío.
- Benim martinim yeterince soğuk değil.
Los martinis en la mesa de Blackjack.
21 masasında martini içtik.
¿ Siempre eres una niñita tan buena o mami a veces dice que eres la razón por la que necesita un Martini doble?
Her zaman böyle iyi bir kız mıydın? Yoksa martiniyi senin yüzünden içtiğini söyler mi?
En realidad, le hablaba a mi martini.
Aslında martini'mle konuşuyordum.
- Martini seco para ti, Lily.
Senin için sek martini Lily.
Un martini y un whisky para la dama.
Bir martini... ve bayan için de scotch.
No sirvieron tus intentos por recomponer la relación entre mi hermana y yo.
Bir tane sulandırılmış elmalı martini daha içersen, kız kardeşimle beni barıştırmaya çalışırsın.
Es como un Martini, pero de Albania.
Martini'ye benziyor ama Arnavutluk'ta yapılıyor.
Siempre estoy lista para una ensalada y un martini a mediodía.
Gün ortasında salata ve Martini'ye her zaman açığımdır.
Sentada aquí mirándome, esperando que el próximo martini te de el valor suficiente para decir sí
Burada oturup bana bakıyorsun. Bir sonraki martininin sana, odana gidelim dediğimde "evet" diyebilecek cesareti vermesini umuyorsun.
¿ Puede traerme un lychee martini, por favor?
Bir Lychee Martini alabilir miyim lütfen?
Tomaremos dos lychee martinis también, para celebrar la desaparición de juliette72.
Biz de iki Lychee Martini alacağız. juliette72'nin ölümünü kutlamak için.
- Un martini sucio, por favor.
- Bir summertini, lütfen.
Cariño, tomé tantos martinis, que me siento batida y revuelta.
Tatlım, Çok fazla martini içtim, Hem sarsıldım hem de şok oldum.
Tomo como 100 macchiatos fríos al día y prácticamente nada más.
Günde nerdeyse yüz bardak martini içiyorum ve hiç dokunmuyor bile.
¿ O quieres que toque el tema con un entrecot y un martini?
Yoksa et yerken, martini içerken mi halletmemi istersin?
- ¿ Un martini?
Elmalı martini mi?
- Gracias por el martini, Carla.
Lütfen. Martini için teşekkürler Carla. Hiç önemli değil anneciğim.
Nos apetece una copa. Tu padre está haciendo martinis en la sala.
- Baban salonda martini yapıyor.
Te agradezco mucho la invitación, Emily.
- Davetin için minnettarım Emily. - Martini alır mısın Christopher?
- Martini, Christopher?
Olur.
Qué alegría verte, especialmente tan cerca de un martini.
Özellikle de martiniye bu kadar yakın.
Oh, Carolyn, ese sentido del humor tuyo.
Carolyn, senin şu mizah anlayışın yok mu. Bir martini geliyor.
Kitty, odio verte enojada cuando tiene fácil solución, vámos a casa, te haré un martini y cuando te calmes te haré una margarita.
Kitty, kolay bir çözümü varken seni böyle üzgün görmekten nefret ediyorum. Hadi evimize gidelim, sana bir Martini hazırlayım, sonra sakinleştiğinde, sana bir Margarita yapıyım.
Bebe martinis, pero bueno, va.
- Martini içer, ama tamam, anladım.
- Un martini seco con vodka, por favor.
- Bir votka martini lütfen.
Este lugar solo sirve martinis, no tequila.
Burada sadece martini servis ediyorlar tekila değil.
Ella tomará martini con limón.
O bir tane martini alacak.
Nunca eres demasiado joven para aprender a hacer un martini.
Martini hazırlamayı öğrenmek için asla küçük değilsindir.
- Martini solo.
- Buzsuz martini.
Vodka y martini seco.
Sek votka martini içer.
Un Newton martini y una margarita virgen porque estás de servicio.
Bir Newton Elmartini ve görevde olduğun için, bir Bakire Margaret Bal Likörü.
Te pedí un Martini.
Sana bir martini söyledim.
10 Martinis.
- On tane Martini.
2 martinis, señor.
İki Martini, beyefendi.
Sabes lo que dicen sobre los martinis.
- Martini'yle ilgili ne derler bilirsin.
- Appletinis.
- Elmalı martini.
Pensé que podíamos discutir sobre el aborto con unos appletinis.
Elmalı martini içerken kürtajdan söz edebileceğimizi düşündüm.
Esto es una pesadilla. Debes tener cuidado con el Martini, ¿ lo sabes?
Cin martini konusunda dikkatli olmalısın.
- Sí. - ¿ Un "Dry Martini" para ti?
Size sek martini?
Prefiero tomar otro... Martini de sandía.
Bir tane daha... karpuz martini almayı tercih ederim.
Esta vez voy a tomar un Martini de verdad.
Bu sefer normal bir martini alacağım.
Te gustan los martinis de manzana, ¿ cierto?
Elmalı martini seviyorsun, değil mi?
La dama tomará un martini seco.
Bayan da sek martini alacak.
- ¿ Hmm?
Martini.
El martini.
- Midemi rahatlatıyor.
Un martini marchando.
Carolyn, bu kızım Lorelai.
Ella beberá un ginger-ale él, una cerveza, y yo, un appletini.
O zencefilli gazoz alacak, o bira, ben de elmalı martini.
Lo mismo digo del martini.
Martini de öyle.
¿ Un appletini?
Elmalı martini mi?