Marty translate Turkish

Enhorabuena, Marty

Tebrikler, Marty.

Naide puede cerrar como Marty Kaan.

- Bunu Marty Kaan gibi kimse yapamaz.

Hola, Jeannie, soy Marty.

Selam, Jeannie. Benim, Marty.

Sí, Marty Deeks. ¿ Quién es usted?

- Evet, Marty Deeks. Sen kimsin?

Marty Hagen estaba ayudando a meter de contrabando objetos robados desde Afganistán usando el negocio de su tío como tapadera.

Marty Hagen, amcasının işini kılıf olarak kullanarak Afganistan'dan çalınan şeyleri kaçırmaya yardım ediyordu.

El mismo que le dijo al sobrino de Pitt, Marty que intentase robarle para borrar sus huellas.

Aynı şeyi, Pitt'in yeğeni Marty'de izlerinizi kapatması için hırsızlık yaptırarak denediniz.

Estamos en los últimos 2 estudiantes Steve Smith y Marty Nipples.

Son olarak 2 öğrenci kaldı, Steve Smith and Marty Memişler.

Ok, Marty, te toca.

Tamam, Marty, sıra sende.

Y su verdadero nombre es Marty Deeks y es policía y es mi compañero.

Gerçek adı Marty Deeks, polis ve benim ortağım.

Porque Marty Grossman va a publicar unas fotos mías.

Çünkü Marty Grossman fotoğraflarımı yayınlayacak.

- Tenemos que ir a ver a Marty.

Marty'i görmemiz gerek.

Cuando Marty Grossman llama para pedir un comentario, no quiere un comentario, idiota.

Marty Grossman açıklama için arıyorsa, açıklama istemiyordur aptal.

- Marty.

- Marty.

No te estoy amenazando, Marty.

- Seni tehdit etmiyorum Marty.

- ¿ Qué tenemos sobre Marty Grossman?

- Marty Grossman hakkında elimizde ne var?

Lorraine, ¿ qué le ocurrió a ese Marty de la secundaria?

Lorraine liseden Marty denen çocuk ne alemlerde?

Hablo del hecho de que nuestro hijo que insististe que llamemos Marty, ¡ se ve exactamente como él!

Oğlumuz hakkındaki gerçekten bahsediyorum. Adını Marty koymamız konusunda ısrar ettiğin oğlumuz! Hani şu tıpatıp ona benzeyen!

Marty, ¿ recuerdas a John Kennex?

Marty, John Kennex'i hatırlıyor musun?

Escucha, Martin, te escucho.

Bak Marty, seni anlıyorum.

Esto, amigo mío, es para que Marty Deeks viva una vida de la libertad a carretera abierta.

- Bu, dostum Marty Deeks'in açık yollarda özgür hayat yaşama davası için. - Senin yani?

Hetty, hola, yo... voy a una escena del crimen con Kensi pero quería comunicarte oficialmente que... Tío Marty ha vuelto.

Ben Kensi'yle olay yerine gidiyorum ama resmi olarak bilmeni isterim ki Marty Amca geri döndü.

Hola, Marty, manda la factura. Amor a la esposa y novia.

Selam Marty, faturayı gönderirsin.

Bueno, mi novio Marty acaba de mudarse.

Evet, erkek arkadaşım Marty bana taşındı.

Querido, me encantaría que vinieras a vivir conmigo, pero con Marty allí, es imposible. Yo no.

Tatlım, senin bende kalman çok güzel olurdu,... ama Marty şu an orada, bu imkansız.

Sabes, Marty es una leyenda de la televisión.

Biliyor musun, Marty bir televizyon efsanesi.

Necesito otro. ¿ Marty?

Bir tane daha alacağım. Marty?

Marty, ella es mi nieta.

- Marty, o benim torunum.

¡ Repórtese a la entrepierna de Marty con una esponja!

Marty'nin kasıklarının banyo lifiyle olan raporunu verin!

¿ Y qué hay de rubba-dub-dub, Marty en la bañera?

Marty küvette ne olacak?

Sí, Marty, estarás contento cuando la traiga de vuelta, tendrá menos pelo que tus orejas.

Evet, Marty, geri geldiğinde mutlu olacaksın,... senin kulaklarından daha az tüylü olacak.

Debí comprar un maldito vibrador.

Ucuz bir vibratör alsaymışım keşke. İşte burada, Marty.

Aquí tienes, Marty. Exactamente como te gusta... whisky y Metamucil.

Senin sevdiğin şekilde viski ve Metamucil.

Marty, no seas rudo.

- Marty, kabalık etme.

Mira, Marty, ella acaba de entra en mi vida.

Bak, Marty, hayatıma giriverdi işte.

Te amo, Marty, pero tengo que elegir a mi nieta.

Seni seviyorum, Marty, ama torunumu yanıma almak zorundayım.

Algo me dice que Marty no me quiere por acá.

Bir şeyler bana Marty'nin beni etrafında istemediğini söylüyor.

Vamos a hablar con la psicóloga infantil Marty Walton...

Gelişimsel psikolojici Marty Walton'la konuşacağız- -

Detective Marty Deeks.

Dedektif Marty Deeks.

- Dile que Marty Finch está aquí para verla.

- Ona Marty Finch'in onu görmeye geldiğini söyleyin.

Quizá seas un policía, Marty Finch.

Belki polissindir, Marty Finch.

Un tipo llamado Marty Finch está aquí.

Marty Finch burada.

- Marty, Quentin, ¡ vamos!

- Marty, Quentin, gidelim!

Busco al gerente, Marty King. ¿ Está aquí?

Müdür Marty King'i arıyorum. Burada mı?

Tío Marty!

- Marty amca! - Bakın şuna!

Se lo voy a vender a Marty Corcoran.

Orayı Marty Corcoran'a satıyorum.

Marty pagará buen dinero.

Marty'nin verdiği fiyat fena değil.

Va a pasar por el terreno con Marty Corcoran.

Marty Corcoran ile birlikte buraya uğrayacaklar.

¿ Marty Corcoran de Whitefish?

Whitefishli Marty Corcoran mı?

Si, nadie puede cerrar como Marty Kaan.

Evet, bunu Marty Kaan gibi kimse yapamaz.

Marty me mandó otro mensaje.

Marty yine mesaj attı. Bir açıklama daha yapmamı istedi.

Marty.

Marty.