Translate.vc / Spanish → Turkish / Master
Master translate Turkish
1,238 parallel translation
necesito a un luchador licenciado.
Hayır, bana master yapmış bir güreşçi lazım.
¿ Has obtenido tu Postgrado?
- Master yaptınız mı?
Bueno, Jerry Lee tiene un master en Windows 98.
Jerry Lee'de Windows 98'de uzmanlaştı.
Master Lung viene a verte, está dispuesto a pagar una buena suma.
Lung Usta seni görmeye geldi. Kucak dolusu para getirmiş.
En esta escena de "The Young Master"...
Bu izlediğiniz sahneler'Genç Usta'filminden,
Porque no sé, yo todavía no tengo un master en inglés.
Çünkü, bilmiyorum, ben daha İngilizceyi tam öğrenemedim.
Oyster Perpetural GMTMaster. ¿ Ve?
Oyster Perpetual GMT Master.
Realmente tienes una cita sin usar un modem y el seudónimo Butt Masterson.
İlk kez modem olmadan bir flört buldun. Hemde "Göz Master" lakabını kullanmadan.
Master, él es el que está con la llave, no es así?
Efendim, anahtar onda, değil mi?
Disculpe, tengo dos maestrías del MIT, Dr. Corvin.
Affedersin. MlT'de iki master yaptım, Dr. Corvin.
- Ir a Italia para mi maestría.
Master için İtalya'ya gideceğim!
Una beta, para que el master tenga calidad, una de visión nocturna, una infrarroja, una mini DV, manuales para todos...
kaliteli bir ana kopya için büyük bir betam var. Gece görüşüm var, kızılötesi ve küçük şirin bir DV, herkes için birer el kamerası... ve bu bebek yüksek saniye / frame özelliği ile herşeyi yakalayabilir.
# To bow before whatever master buys you Inclinarse ante cualquier compra de un amo
Sizi satın alacak efendileriniz önünde eğilmeniz
Una beta, para que el master tenga calidad, una de visión nocturna, una infrarroja, una mini DV, manuales para todos...
Kaliteli bir ana kopya için büyük bir betam var. Gece görüşü, kızıl ötesi küçük şirin bir mini dv ve herkes için el kameraları.
Antes asumía que compartiríamos habitación hasta hacernos viejas.
Master bitene kadar bile aynı odada kalacağımızı sanıyordum. Hatta yaşIıIığa kadar.
En cuanto me saque el título de mecánico de naves espaciales.
İleri uzay teknolojisi master'ımı tamamlar tamamlamaz.
Estaré trabajando en mi tesis "¿ Los hombres son necesarios?"
Peki. Ben master tezim konusunda çalışmayı planlıyorum : " Erkekler Gerekli midir?
¡ Master del universo!
Evrenin efendisi!
- Miren. El Kegel Master.
- Şuna bakın. "Kas Çalıştırıcısı"
- Lo dijo Master P.
- Master P. söylemiş.
Estudió Derecho en Georgetown.
Georgetown Hukuk. Hukuk Master'i.
Oye, Master Shake, ¿ puedo nadar?
- Hey, Usta Shake, yüzebilir miyim?
certificado por la FDA para resfrios y un master en Sintomas.
Grip ve soğuk algınlığı için FDA-sertifikalıyım. Belirti rahatlatma masterım var.
¡ Un GMT Master!
Şu GMT-Master'lardan mı?
Tengo un título en Literatura Rusa, un doctorado en bioquímica, y en los últimos dieciocho meses he ayudado a huerfanos en Somalia.
Rus edebiyatında master yaptım, biyokimyada doktoram var ve son 18 aydır Somali'de yetimlerle çalışıyorum.
Nada. Ya que fuiste tú quien la presionó para hacer el master, creo que deberias confiar en que sabe lo que hace.
Bir yanlışlık yok ama onu işletme mastırı yapmaya sen zorladığına göre ne yaptığını bildiğine de güvenmelisin bence.
DVD, CD, Mater P, Los Ángeles de Charlie.
DVD'ler, CD'ler, Master P. Charlie'nin Melekleri.
Adquisiciones, "J.P. Morgan".
Hümaniter bilimlerde master derecesi yüksek.
¡ La Señal de Master Shake!
Usta Shake Sinyali!
Master Shake es muy valiente.
Usta Shake çok cesur.
Master Shake no siempre lo sabe todo.
Usta Shake her zaman, her şeyi bilemez.
Master Shake dijo que esto me disolvería y me quedaría atascado en el filtro y entonces los castores vendrían y me comerían.
Usta Shake suyun beni eriteceğini ve filtreyi tıkayacağımı, sonra da kunduzların gelip beni yiyeceğini söyledi.
- Hola, Master Shake.
! Selam, Usta Shake.
Tengo un Master en Biblioteconomía y una licenciatura en lnglés por la Universidad de Las Vegas.
Kütüphanecilik üstüne master yaptım. Las Vegas Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum.
En un campus, es más fácil obtener un máster que un estacionamiento.
Master yapmak, kampüste park izni almaktan kolaydır.
Bueno, son de Niles y Daphne, por supuesto. Pero me hizo los arreglos hace mucho tiempo, No preví Daphne va para su maestría en la academia de grasa.
Ama bileti bulmam öyle uzun sürdü ki bu arada Daphne'nin Şişmanlık Akademisi'nden Master derecesi alacağını bilemezdim.
Sólo tomamos café y hablamos de la nariz de Carolyn Master.
Kahve içip Carolyn Master'ın burun estetiğini tartıştık.
Y déjame decirte, era una experta en todas. Y con estilo.
Tüm bu konularda master yaptım diyebilirim.
Antes, los universitarios buscaban un título.
Yüksek eğitim master ya da doktora demekti.
Es mi trabajo, tengo un master por Bradford.
Ve ben bu konuda eğitim aldım. Bradford'dan MBA'im var.
Voy a ir a Dartmouth y voy a conseguir un Master MBA.
Dartmouth'a gidip MBA yapacağım. ( MBA :
Viviendo cerca de casa ahorro mucho para mi postgrado, y no estoy en un apestoso dormitorio donde todos fuman yerba y oyen música a alto volumen.
Evde kaIarak, master'ım için bir sürü para biriktiriyorum. Herkesin esrar içtiği ve gürüItüIü müzik çaIdığı bir yurt odasında değiIim.
¡ Master Bra'tac!
Usta Bra'tac!
Riverside Drive. Tu mastercard expira en marzo del 2003.
Riverside Yolu, Master Card, son kullanma tarihi Mart 2003
Tiene un título universitario en estudios religiosos.
Dini Araştırmalar'da master yapmış.
Para ganar a calzones de paracaídas Jam Master Jay la peña debe arrasar con lo más original.
Eğer Jam Master Jay'ın şalvar pantolonunu kazanmak istiyorsak en çarpıcı, en iyi, en yeni ekip olmalıyız.
Va a hacer un master de Finanzas.
Evrenin mali efendisi olacak.
Tengo un pequeño problema con mi tarjeta MasterCard.
Master kartımla bir sorunum var.
Fui a Cornell e hice un máster en Manejo de césped en Massachusetts.
Cornell'e gittim, sonra U-Mass'de Çim Yönetimi mastırımı tamamladım.
Espera, las letras suelen decir...
Dur bir saniye, burada her zamanki gibi "Master Direksiyon Şirketi" yerine "Nibbler" yazıyor.
Sólo porque tiene el máster... de Vassar y yo el de la academia de conducción.
Daha zeki olduğunu düşündüğü için öyle yapıyor. Çünkü o Vassar'dan mezun oldu, ben sürücü okuluna gittim.