Translate.vc / Spanish → Turkish / Matá
Matá translate Turkish
9,945 parallel translation
Ahora mata a este hombre.
- Şimdi şu adamı öldür.
Todos vimos cómo esa cosa casi lo mata aquella noche.
O gece, o şey Wells'i neredeyse öldürecekti.
El Dr. Wells es el Flash Reverso. Y... me mata.
Dr. Wells, Ters Flash. Ve... Beni öldürüyor.
Dr. Wells es la inversa-Flash, y él me mata.
Dr. Wells, Zıt Flash ve beni öldürüyor.
¡ Casi mata a ese tío!
Adamı neredeyse öldürecekti.
Es la prueba perdida que casi me mata... y ahora la tengo.
Beni neredeyse öldüren kayıp kanıt buydu ve artık elimde.
También es el hombre al que Lady Heather casi mata antes de que intervinieras.
Eğer zamanında müdahale edilmese neredeyse Bayan Heather onu öldürecekti.
Mata a Will Tanner.
Will Tanner'ı öldürmek.
De cualquier otra persona lo mata... O lo hago.
Ya onu başkası öldürür ya ben.
"Si me sigues queriendo, ven aquí ahora mismo y mata a mi novio".
"Beni hâlâ seviyorsan hemen şimdi gelir..." "... sevgilimi öldürürsün. "
Escoge uno, mata uno, consola uno, y luego repite.
Birini seç, öldür, teselli et. Ve tekrar et.
Nada mata a ese gato.
O kediyi hiçbir şey öldüremez.
Mata personas.
İnsanları öldürüyorsun.
¿ Y si falla y el Jinete mata a alguien?
Ya Katrina başarısız olur ve Süvari başka birini daha öldürürse?
- O vendes o te mata.
- Sat yoksa seni öldürecek.
Un hombre que mata a tu marido...
Yani, adam kocanı öldürmüşse...
Mata al mensajero.
Elçiye zeval oldurmaya çalış.
Podría ser su trabajo alternativo si Kilgrave no lo mata de sobredosis.
Kilgrave yüzünden aşırı dozdan ölmezse ikinci kariyeri bu olabilir.
¿ Y si te mata?
- Seni öldürürse ne olacak?
Lo que no nos mata nos enrarece.
Seni öldürmeyen şey seni tuhaflaştırır.
- No, si te mata, no habrá nadie para matar a Kilgrave.
- Olmaz, seni öldürürse Kilgrave'i alt edecek kimse kalmaz.
Máta... me
Öldür beni.
Esa droga mata personas, ¿ no es cierto?
Bu ilaç insanları öldürüyor, değil mi?
- ¿ Y qué es esa mata roja al pie?
Dağın tepesinde iki kişi var değil mi? Alttaki kırmızı çalı ne?
Esta cosa mata tanto a cristianos como a musulmanes.
Bu şey hem Hristiyanları hem de Müslümanları öldürüyor.
¡ No soy yo quien mata sin remordimiento!
Pişmanlık duymaksızın öldüren ben değilim!
No, como en "Señales", cuando la niñita los mata con un vaso de agua.
Hayır yani İşaretler filminde küçük kızın onları bir bardak suyla öldürmesi gibi.
Si Tommy mata a Angela, entonces toda la fuerza del FBI viene lloviendo sobre nosotros.
Eğer Tommy Angela'yı öldürürse bütün FBI ekibi tepemize üşüşür.
Las mata.
olduler.
Casi me mata un Robot Olvidadizo, casi muero aplastado por una misteriosa nave, y ahora estamos flotando en medio de a saber dónde.
Şu Unutkan Robot tarafından neredeyse öldürülüyorduk ve esrarengiz bir gemi tarafından saldırıya uğradık..... ama şimdi de Allah bilir nereye gidiyoruz.
Eso es lo que nos mata.
Bizi öldüren budur.
El grupo satisfizo sus necesidades un tiempo como un pedófilo que recurre a la pornografía para controlar sus impulsos pero llega un momento en que no puede controlarse mal y mata a los miembros que Colton no va a echar de menos,
Grup onun ihtiyaçlarını bir süre tatmin etti, aynı arzularını dizginlemek için porno izleyen bir pedofil gibi. Kendini kontrol edememeye başlayınca da Colton'un özlemeyeceği üyeleri öldürdü, yani ayrılmak isteyenleri.
Lo que te mata... no es lo que causa que tu corazón deje de latir.
- ıçini yiyip bitiren şey kalbinin durmasına sebep olan şey değil.
Y existe la noción que este impulso es, en efecto, para mejor, que lo que sea que no nos mata nos hace más fuertes.
Ayrıca bu dürtünün bir kavramı var, aslında böylesi daha iyi : Bizi öldürmeyen şey güçlendirir.
Ese.30-06 mata a cualquier cosa que viva en el continente.
O.30-06 bu kıtadaki her şeyi devirir.
Seguro que él sabe de alguna... ballesta mata-zombis o de algún cañón contra cadáveres que podamos encontrar cerca de aquí.
Eminim, zombi öldüren yay veya iskelet parçalayan bomba tarzı bir şeyler vardır onda.
No me puedo creer que Hawley no esté aquí para ayudarme a recuperar estas balas mata-demonios.
Şeytan öldüren bu mermileri almak için, Hawley'in burada benimle olmadığına inanamıyorum.
Y casi nos mata.
Az daha ikimizi de gebertiyordum.
Lo que no te mata te fortalece
Seni öldürmeyen şey güçlendirir
Lo que no te mata te hace luchar
Seni öldürmeyen şey savaşçı yapar
Lo que no te mata te hace luchar Pisas más segura
Seni öldürmeyen şey savaşçı yapar Adımlar bile hafif
Lo que no te mata te fortalece Con la frente en alto
Seni öldürmeyen şey güçlendirir Adımlar bile hafif
* Si eso no les mata *
# Onları güldürmezseniz #
Y, Gareth, mata al eunuco.
Ve Gareth, hadımı öldür.
Mata a los reyes.
Kralı öldür.
Casi mata a aquel tío, Seany.
O neredeyse adamı öldürüyordu, Seany.
Mata a gente todo el rato.
Asasını geri ver.
El que mata a Paul Newman al final.
Filmin sonunda Paul Newman'ı öldüren herif var ya?
Simple y llanamente, lo matamos antes de que nos mata.
Çok basit. O bizi öldürmeden önce biz Rick'i öldürelim.
Mata a la esposa de Alastair Morley y se come su corazón.
Alastair Morley'nin karısını öldürüyor ve onun kalbini yiyor.
Anna roba los pesos... mata sus amigos y escapa o... se mete en el camino de alguien que lo hace.
Anna pesoları çalar arkadaşlarını öldürüp umursamadan kaçar ya da cinayeti işleyen birisine karışmış olabilir.