Translate.vc / Spanish → Turkish / Mańana
Mańana translate Turkish
36 parallel translation
Es cuando alguien del siglo 20 despierta por la mańana y aparece en el siglo 18.
20 yüzyılda yaşayan bir insan bir gün, uyanıverir ve kendisini 18. yüzyılda bulur.
Pasare en la mańana por sus cosas, tratare de ocuparme del forense para que revise el cuerpo.
Yarın buraya uğrayıp eşyalarını alabilirim. Bu arada mahkeme emri çıkartıp cesedi inceleteceğim.
Veremos si sigues con ese humor, mańana en la horca.
Yarın darağacında sallanırken bunu anlayacaksın.
Mańana mandaré a mi hermana para averiguar que pasó. Callate la boca, Bell.
- Colorado'daki kız kardeşim de öyledir...
Pete? Pete, trajiste carne esta mańana?
Pete, bu sabah hayvan kestin mi?
Mańana cenamos fuera.
Yarın Wade Cooksy ile akşam yemeği var.
Te veré mańana en el almuerzo.
- Yarın yemekteyiz, değil mi?
- Hasta mańana.
- Kendine iyi bak, yarın görüşürüz.
Mańana será otro día.
Yarın yeni bir gündür.
No estás totalmente incómodo pero sabes que mańana lo estarás.
Henüz tam olarak utanmamışsındır ama yarının utancı gözünün önüne geliyordur.
Te veo mańana.
Yarın görüşürüz.
Me encanta levantarme por la mańana y decir :
Sabahları kalkmayı çok severim! El çırpıp, şöyle derim :
Estuviste muy bien esta mańana.
Bu sabah harikaydın.
Mańana estoy en Phoenix, para la Noche del Fútbol.
Pazartesi Gecesi Futbol'u için yarın Phoenix'de olacağım.
Puedo estar en Indiana el martes por la mańana.
Salı sabahı saat 1 1 : 30'da İndiana'da olabilirim.
Te llamo mańana.
Seni yarın ararım. Gününün tadını çıkar. Doug'a selam.
- Buen artículo esta mańana.
- Sabahki köşe yazın çok iyiydi.
No vamos a lanzarlo a la final mańana pero está claro que tiene talento. Conozco personas adecuadas.
Onu yarın götürüp liglere sokalım demiyorum ama Allah vergisi yeteneği varsa bu yeteneği geliştirmesine yardım edecek doğru kişileri tanıyorum.
Todos los ańos, en primavera, me despertaba en la mańana y me susurraba al oído,
Her sene baharda sabah beni uyandırırdı.
Quizás mańana.
Belki yarına...
Antes de eso fue monja por muchos ańos, pero de la noche a la mańana ella simplemente se convirtió en una persona totalmente diferente.
Ondan önce de bir rahibeymiş. Ama bir gecede aniden çok daha farklı birisi olmuş.
Mańana, conoceremos a nuestros socios para la feria de Jóvenes Inventores.
Genç Mucitler Fuar'ı için yarın eşlerimizle buluşacağımızı unutmayalım. - Boynuna ne oldu?
Rose... tengo que presentarme a su acusación mańana.
Rose, yarın sabah duruşmasında boy göstermeliyim.
Sabrás que las nińas salen para Los Ángeles en la mańana.
Ve bildiğin üzere kızlar Los Angeles'e gideceklerdi.
Estaremos llegando alrededor de las 8 : 30 de la mańana.
Sabah 8.30'da orada oluruz.
Uno murió en el lugar de los hechos, los otros fueron detenidos esta mańana en Avignon cuando iban en dirección prohibida y chocaron contra un taxi.
Bir adam kaldırımda öldü. Diğerleri bu sabah yanlış yola sapıp Avignon'da tek yönlü bir caddeye girip bir taksiye çarpınca tutuklandılar.
- A las 7.00 de la mańana en la entrada.
- Sabah saat yedide, ön kapıda.
Mańana veré las cosas más claras.
İyi bir uykudan sonra daha iyi olurum.
- Me gusta estar tranquilo por la mańana.
- Sabahları sakin severim.
Vuelve mańana.
- Tamam
ŻA qué hora? En la mańana.
Tamam.. ne zaman?
Bueno, en realidad, Chris, la clase de... noche está llena en este momento, pero... hay un espacio en la clase de la mańana.
Aslında.. dersim dolu
Y mańana, serías un vampiro. Yo juego.
- Evet bileğini keser emerim mesela
Me lo agradecerán mańana. Sí.
Ne?
En el depósito hay carne fresca, Pete la trajo esta mańana.
Buzhanede. Taze et var.
ŻY todavía vamos a reunirnos en el Tower Theater mańana? Sí.
Hala aynı şey