English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Meal

Meal translate Turkish

82 parallel translation
Una vez estábamos cenando con unos amigos y se puso Tetra Meal D en la comida.
Bir keresinde evimizde bir akşam yemeği veriyorduk ve bütün yemeğinin üzerine Tetrameal D serpiştirdi.
Entoncés ¿ les pongo tres perritos calientes para llevar?
Galiba üç Happy Meal paket olacak?
"Quisiéramos estar en una" Cajita feliz "si es posible."
"Ve mümkünse'Happy Meal'olmayı istiyoruz."
Ally McBeat, Meat...
Meat. Meal.
Meal...
Beal.
Requiero un asiento de ventana y un Happy Meal. ¡ Sin pepinillos!
Cam kenarı koltuk ve uçuşa dahil çocuk menüsü istiyorum. Turşu olmasın!
Me compraré un Happy Meal.
Eve giderken çocuk mönüsü alacağım.
Jefe, mire lo que encontré en mi Comida Risita.
Hey, komiserim bakın, Laffy Meal'ımın içinden ne çıktı..
Por un tiempo limitado, ordene su Plato Negro y reciba una cerveza totalmente gratis.
Ve sadece belirli bir zaman için, sekir parçalık Nappy Meal alanlara, bi birdak bira bedava.
El Plato Negro, el especial del General.
Nappy Meal'i tanıtmak gerekirse,
Medley Meal numero 2 - una doble.
Büyük olsun. Bir de içecek.
dos numeros cuatro Medley Meals, un Medley junior, un Fisherman's Medley y un Kid's Meal.
Evet. Karıışık Menü 4'ten iki tane. Bir Junior Karışık, bir pastırmalı Fisherman Karışık, bir çocuk menüsü, üç patates kızartması ve bir çikolatalı milkshake.
No es... no es como agrandar tu happy meal.
O kız göğüslerime yakın olabilmek için bahane ürete ürete bir hâl oluyor.
Decapitan a miles de personas mientras nosotros nos comemos un Happy Meal.
Milyonlarca insan katlediliyor. Bizse fast food restoranlarında yemek yemekle meşgulüz.
¿ Me puede dar un Egg McMuffin Extra Value Meal?
Bir yumurtalı McMuffin Extra alabilir miyim?
¿ Me puede dar el Double Quarter Pounder with Cheese Meal?
Evet, ben peynirli bir Duble Quarter Pounder istiyorum.
Día 5 ¿ Me puede dar el Two-cheeseburger meal?
İki Çizburger alabilir miyim?
¿ Me puede dar el Double Quarter Pounder with Cheese Value Meal?
Bir peynirli Value Double Quarter Pounder alacağım.
ÉI trae a todos sus amigos a McDonald's para un Happy Meal.
Çocuk menüleri için tüm dostlarını McDonald's'a getirir.
El McDonald's Texas Homestyle Burger Meal.
McDonald's Texas Ev usulü Burger Menü.
Necesito el McDonald's Texas Homestyle Burger Meal, por favor.
Teksas ev usulü Burger Menü lütfen.
McDonald's, McCoca's eh, dame un Happy Meal y una bola ocho, gracias
McDonald's, Mc "Duman" s. Pardon, bir Happy Meal menü ve 3.5 gram kokain, teşekkürler.
Así, recogí mi Sunshine Meal, me acerqué, y ella estaba sentada en la arena, jugando.
Yani. Sunshine menümü alıp ona doğru yürüdüm, ve o kumun içinde oturuyordu, kazanmak için sıkı oynuyordu.
Esa chica tomó el juguete de mi Sunshine Meal.
Bu kız benim Sunshine menümün oyuncağını aldı.
Puedes traerle un Happy Meal? Un qué?
- Ona hazır bir şeyler alabilir misin?
Si le puedes traer un Happy Meal?
- Ne? Blanca'ya McDonalds'dan bir şeyler alabilir misin?
Un Happy Meal? De acuerdo.
- McDonalds'dan mı?
Vale, un Happy Meal, y tu qué quieres?
Tamam, hamburger falan yani. Ne istiyorsunuz?
Un Happy Meal con queso.
Peynirli Hamburger demek?
Happy Meal con el jodido queso, joder!
Peynirli Hamburger istiyor hanımefendi, vay anasını be!
Pero fue Tony Iommi, el guitarrista de Sabbath, el responsable de crear el sonido de la banda y los primeros riffs de verdadero heavy metal.
Ama grubun tarzını ve ilk gerçek heavy meal rifflerini yaratan aslında Sabbath'ın gitarcısı Tony lommi'ydi.
Comes over for a meal once a week.
Haftada bir gün yemeğe gelir.
Desde el Leidseplein a los Campos Elíseos, cualquiera que coma un Big Mac o una Cajita Feliz, morirá en menos de 24 horas.
Leidseplein'den Champs Elysees'eye kadar Big Mac ya da Happy Meal yiyen herkes 24 saat içinde ölecek.
¿ Se quedará si lo invito a sentarse o se necesitará que le ofrezca una comida?
Will you still if invited to sit, or will it take me offering a meal?
Y siéntalo en la terraza detrás de... no lo sé Shaquille O'neal. No tenemos internos.
Balkona oturt ama önünde ne bileyim Shaquille O'Meal olsun.
Por lo menos le dimos un Happy Meal antes de morir.
En azından ölmeden önce, ona erzak verdik.
Asegúrense de comprar las figuras articuladas de acción de Manny y Val con su próxima compra de Tweety Burguer Mega Meal.
Bir sonraki mega boy Tweety Burger'inizle birlikte eklemleri tam, Manny ve Val oyuncaklarından almayı unutmayın.
¿ Para que estemos los dos sentados con nuestros Happy Meals pareciendo un par de subnormales?
Burada Happy Meal'larıyla oturmuş iki kalas gibi görünmeyelim diye.
Este tipo es de los que te roban cinco nuggets del Happy Meal.
Bu adam suçlunun önde gideni.
- Una Cajita Feliz. O un pollo.
Soğansız Happy Meal.
¡ Oye, happy meal!
Mutlu insan.
Este típo es de los que te roban cinco nuggets del Happy Meal.
Bu adam suçlunun önde gideni.
Tienes un Happy Meal en el frontal de la camiseta.
Tişörtünün önüne yemek dökmüşsün.
Nuestra mejor oportunidad para atrapar a Anthony Mazlo ha muerto.
Mazlo'yu enseletecek en iyi şansımız ölmüş. d See the money, wanna stay for your meal d d get another piece of pie for your wife d d everybody wanna know how it feel d d everybody wanna see what it's like d d living in a beehive of your mind d d me and missus so busy, busy making money d d all right d
¿ Y si te compro un happy meal y te dejo jugar con la sirena del auto patrulla?
Peki ya çocuk menüsü alıp arabada sirenle oynamana izin versem?
Lo que me gusta es el Malt-O-Meal.
Ben Malt-O-Meal severim.
Pero seguiré aún con mi "Comida Chatarra."
Ama "Laffy Meal" in hâlâ bir askeri olduğumu unutmam.
Cómprate una Cajita Feliz
Git kendine bir "Happy Meal" al.
Adult Happy Meal ".
Yetişkin Çocuk Menüsü " nü piyasaya sürdü.
- Callate, Happy Meal.
- Kapa çeneni, ufaklık.
... de creer. ¿ Pero cómo exactamente va este juguete de Happy Meal Destruir una Esfera de la Muerte gigante?
Peki nasıl olacak da bu ufak oyuncak devasa Ölüm Yıldızını yok edecek?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]