Translate.vc / Spanish → Turkish / Melissa
Melissa translate Turkish
3,332 parallel translation
- Yeah, bueno, lo siento, Melissa,
Evet, çok üzgünüm Melissa.
[Se abren las puertas] - Melissa Winters? !
Melissa Winters?
- Bueno, no puedo hablar por Vivian, pero no es seguro para Melissa.
- Pekâlâ, ben Vivian adına konuşamam. Melissa için hiç güvenli değil.
Carajo, ¿ qué pasó con Melissa?
Melissa ne alemde?
Saluda, Melissa.
Merhaba de, Melissa.
Melissa, por supuesto.
Melissa, tabii ya!
¿ Melissa?
Ve şey...
Entonces vi lo que pasó contigo y Melissa.
Evet, şey... Az önce Melissa'yla aranda geçenleri gördüm.
Eres mi hermano falso y eres un chico dulce y con esto sabrás qué hacer con Melissa.
Sen benim sahte kardeşimsin ve tatlı bir çocuksun o yüzden bu senin Melissa'yı geri kazanman için.
- No, Melissa...
- Hayır, Melissa.
Melissa, espera.
Melissa, bekle.
Lamento que Melissa no venga a despedirse.
Melissa hoşça kal diyemediği için çok üzgünüm.
- Melissa.
- Melissa.
Melissa, ¿ podemos hablar?
- Melissa, konuşabilir miyiz?
- ¡ Melissa!
- Melissa!
Melissa, sí.
Melissa, evet.
Melissa, ve por un policía.
Melissa, git bir polis memuru bul.
Melissa.
Melissa.
Melissa, ¿ cuánto hace que se cortejan tú y este joven?
Melissa, sen ve bu genç adam ne kadar süredir berabersiniz?
¿ Has tenido éxito hasta ahora en intimar con la joven Melissa?
Genç Melissa ile olan ilişkinde.. .. şimdiye kadar başarılı oldun mu?
Ruego que Alejandro y Melissa sean tan felices juntos como ustedes dos.
Sizin olduğunuz gibi harika beraberliklerinin olması için.. Alejandro ve Melissa'ya dua ettim.
Y ella es nuestra hija, Melissa.
Ve tabi ki de kızımız, Melissa.
Melissa, ¿ aceptas a...?
Tamam tamam. Melissa, sen olmayı...
Buenas noches, Melissa.
İyi geceler, Melissa.
Te dejaré a Melissa para que la cuides y si algo llegara a pasarle, ya verás.
Ona bir şey olursa tüm gücümle geri gelirim.
Eso no es justo, Melissa.
Haksızlık ediyorsun, Melissa.
Soy Martín Rose. Necesito hablar con Melissa Fairbright o quien sea que use ese seudónimo, por favor.
Ben Martin Rose, Mellissa Fairbright'la ya da bu takma adı kullanan kişiyle konuşmak istiyorum.
- Melissa, soy Martín Rose.
- Melissa? Ben Martin Rose.
Hazte un favor, Melissa.
Kendine bur iyilik yap, Melissa.
Melissa lo dejó aquí. Era una unidad de almacenamiento en Philly.
Melissa burada unutmuş.Philly'de bir deposu var
- Melissa, ¿ cierto?
- Melissa, değil mi?
Melissa and Joey está grabado con público en directo.
Melissa Joey, stüdyoda seyirciler önünde canlı çekilmektedir.
Melissa
- Melissa.
Melissa... Julie, no?
- Julie değil yani?
No, mi nombre es Melissa.
- Hayır adım Melissa.
Melissa.
Ahh, Melissa.
¿ Melissa te ha puesto un toque de queda?
Melissa sokağa çıkma yasağı mı koydu?
Hola, Melissa. Soy Wren.
Merhaba, Melissa.
Estaremos pronto en casa, Melissa.
Yakında evde oluruz, Melissa.
Disculpe. ¿ Melissa Miller aún trabaja aquí?
Afedersiniz, bi sorum olacak
Melissa... debe de haber más de 20 llamadas aquí entre Ud. y Nathan justo antes que él murió.
Bak.. 20 den fazla telefon açılmış sen ve Nathan arasında konu neydi?
Melissa, ¿ recuerda sus últimas palabras?
Lisa, son kelimesi neydi hatırlıyor musun?
Melissa Hastings.
Melissa Hastings.
¡ Melissa!
Melissa!
¡ Melissa, por favor!
Melissa, lütfen!
Creo que conocen a la hermana de Spencer, Melissa.
Spencer'ın kız kardeşinin bilgidiğini düşünüyorum, Melissa...
Melissa debe tener a la policía buscando a Spencer.
Melisa polisle beraber Spencer'ı arıyor olmalı
Buscamos, seguimos en contacto y vamos a ver a Melissa en caso de que sepa algo.
Araştıralım, haberleşelim, ve Melisa'yla birlikte kontrol edelim.. Herhangi birşey duyabilmesine karşın
Está todo bien, Melissa.
sorun yok, Melissa.
Melissa quería que supiera que Spencer estaba en Radley, así que vino antes de ir para allá.
Melissa, Spencer'ın Radley'de olduğunu bilmemi istedi Oradan kurtulmak için geldi.
Siete.
Bak, Melissa'yı sana emanet ediyorum.