Translate.vc / Spanish → Turkish / Metrópolis
Metrópolis translate Turkish
845 parallel translation
Me gustaría enseñarle nuestra metrópolis.
Size gittikçe gelişen büyük kentimiz göstermek istiyorum.
La carretera de aquí a Metrópolis tiene muchas curvas... y grandes precipicios.
MetropoIis'e giderken yol, oldukça virajlıdır. Yüksektir.
Hay mucha distancia de aquí a Metrópolis y te cansarías conduciendo.
Metropolis'e kadar bütün yolu kendi başına gitmen fazla gelebilir.
Tendrá esta gran metrópolis... rindiéndose a sus pies como un amante apasionado.
Bu devasa şehri tutkulu bir aşık gibi ayaklarının altına sereceksin.
Un honor darle la bienvenida a nuestra metrópolis.
Şehrimize hoş geldiniz, şeref verdiniz.
- ¿ Qué tal por la metrópolis?
New York nasıldı General?
Yo te prevengo. ¡ Si quieres convertirnos en una gran metrópolis, llena tan sólo de millonarios, lo único que habría que hacer sería construir una casa de putas!
Sizi uyarıyorum, burayı milyonerle dolu bir metropole... dönüştürmek istiyorsanız,... tek yapmanız gereken, küçük iki katlı bir genelev inşa etmek!
Es una metrópolis muy interesante.
En ilginç metropollerden biri.
Haré de Linz una metrópolis.
Linz'i sanat metropolü yapacağım.
Pacific City... y Gran Metrópolis.
Pasifik Şehri... ve Büyük Metropol.
¡ Convertiremos a este pueblo... en una metrópolis civilizada!
Evet bizler, bu kasabayı, büyük bir metropol haline getireceğiz.
" En los años treinta, ni la gran ciudad de Metrópolis...
" 1930'larda, büyük Metropolis şehri bile...
"para la ciudad de Metrópolis."
"umudun bir simgesi olmuştu."
Aquí Metrópolis 46. Vamos a pie.
Burası Metropolis 46.
El Metrópolis Flyer va a efectuar su salida... desde la planta superior.
Metropolis ekspresi kalkışa hazır. Üst katta. 6. peronda.
Transporte desde Metrópolis a Buffalo, Syracuse...
Buffalo ve Syracus'a gidecek yolcular...
Aeropuerto de Metrópolis. Air Force One.
Metropolis Havaalanı, burası başkanın uçağı.
Cielos de Metrópolis cubiertos a 150 m, y a 200 m... sin visibilidad por precipitaciones.
Görüş mesafesi 150 metre, bulutlar 200 metreye kadar iniyor. Yağmur görüş mesafesini yarıya indiriyor. Rüzgar 2-4-0-2-5.
S.O.S. Torre Metrópolis.
Mayday, mayday. Metropolis kule.
15 km al SO del aeropuerto de Metrópolis.
Havaalanının 15 kilometre güneybatısı.
La posición actual es 15 km al suroeste del aeropuerto de Metrópolis.
Şu andaki konumumuz havaalanının 15 kilometre güneybatısı.
Venir a Metrópolis, precisamente ahora.
Metropolis'e tam da şu sıra gelmesi... duruma gayet iyi uyuyor.
The Times : "Bomba azul roza Metrópolis".
The Times, "Mavi Bomba Metropolis'te".
Dentro de cinco minutos, una bolita de gas envenenado de propano y litio... será arrojada a través de miles de conductos de la ciudad... y aniquilará a la mitad de la población de Metrópolis.
Beş dakika içinde, kentin havalandırma deliklerinden... zehirli gaz sızmaya başlayacak. Metropolis nüfusunun yarısı yok olacak.
Me dijeron que costaría muchísimo dinero construir... una nueva metrópolis a orillas del Danubio.
Tuna'nın kıyısına yeni bir şehir inşa etmenin maliyetinin çok büyük olacağını söylemişlerdi.
La ciudad de Metrópolis es excesivamente generosa, pero...
Bay Gorman, Metropolis kusurlulara karşı cömert...
Tú tienes la suerte de vivir en Metrópolis.
Metropolis'te yaşadığın için çok şanslısın.
¿ No se sale a comer al campo en Metrópolis, Sr. Kent?
Metropolis'te piknik yapılmıyor mu, Bay Kent?
Estaba pensando que a alguien como tú le iría bien en Metrópolis.
Düşünüyordum da... ... senin gibi biri Metropolis'te iyi kazanır.
¿ Crees que podría ganarme la vida en Metrópolis?
Metropolis'te başarır mıyım?
Yo vivo en Metrópolis y lo veo todos los días.
Ben Metropolis'tenim. Onu her gün görüyorum.
Nosotros debemos dirigirnos a Metrópolis, es allí adonde vamos.
Metropolis'e gitmemiz gerekiyor ve Metropolis'e gideceğiz.
¿ Qué vuelos salen mañana para Metrópolis?
Yarın Metropolis'e uçak kaçta?
¿ Ya llegamos a Metrópolis?
Metropolis'e gelmedik mi?
Un día mi editor quería tener una serie de artículos sobre la mendicidad en la metrópolis y me presté voluntario para escribirlos.
Bir gün editörüm bir metropolda başlayan bir makale serisi istedi ve ben onlara destek için gönüllü oldum.
Me retorcí el labio con la ayuda de un trozo de emplaste de color carne y luego con una peluca oscura y la ropa adecuada tomé posición en la parte más concurrida de la metrópolis aparentemente como vendedor de cerillas, pero sí en realidad como mendigo.
Dudağımı bir parça yarabandı yardımıyla büktüm ve sonra siyah bir perukla ve uygun kıyafetlerle metropolün en kalabalık yerinde pozisyonumu aldım, görünüşe uygun fakat, evet, aslında bir dilenci.
Bien, ten cuidado cuando regreses a Metrópolis, Clark.
Metropolis'e geri dönünce, kendine dikkat et, Clark.
Quiero que escribas esta serie "Metrópolis después de hora."
Sen bu yeni "Geç saatlerde Metropolis"... denen seriyi yazacaksın.
Bienvenido a Metrópolis Jeremy.
Metropolis'e hoşgeldin, Jeremy.
Porque esto es genial para tus series del gimnasio de Metrópolis.
Ama bu dizin için harika.
¿ Qué haces en Metrópolis?
Neden Metropolis'tesin?
Ten cuidado cuando regreses a Metrópolis.
Metropolis'e dönünce dikkatli ol.
Quiero que escribas una nueva serie llamada "Metrópolis A Deshora".
"Metropolis Geceleri" adında bir dizi yazacaksın.
Bienvenido a Metrópolis, Jeremy.
Metropolis'e hoş geldin Jeremy.
Esto sería estupendo para tu serie sobre Metrópolis.
Metropolis yazı dizin için harika olacak.
¿ Qué haces de nuevo en Metrópolis?
Metropolis'te ne yapıyorsun?
De hecho, nos consideramos una ciudad, una metrópolis segura y eficiente... que nos llevará hacia el siglo XXI.
Aslında bir şehirli olduğumuzu düşünmek, hoşumuza gidiyor... Bizi 21.yüzyıla taşıyacak, güvenli, hızlı bir büyükşehir...
- Metrópolis importante!
- Büyük şehir!
Yo puedo encontrar interesante el alcantarillado de la gran metrópolis, pero no por esto me pongo guantes de goma y empiezo a sacar cosas con unas pinzas.
Şehir kanalizasyon sistemini hayli ilginç buluyorum, ama bu, ellerime eldiven geçirip, bir çift cımbızla, içinden bir şeyler çıkartmak istediğim anlamına gelmez.
¿ Que podría estar haciendo, paseando por las alcantarillas de esta gran metrópolis?
Bu koca şehrin lağımında aylak aylak dolaşarak ne yapıyor olabilirim?
Busca el interés humano que brota del corazón herido de la cruel metrópolis.
İnsanların, metropolün kanayan yaralarının acılarına ilgisi büyük.