Translate.vc / Spanish → Turkish / Miracle
Miracle translate Turkish
132 parallel translation
Podría haber hecho de monja en El Milagro.
The Miracle'daki rahibeyi oynamaya.
Con Espectáculos Miracle. He oído que te han hecho una oferta.
Mucize Şov sana teklifte bulunmuş diye duydum.
Envía un cable a Espectáculos Miracle diciendo que aceptas el trabajo.
En iyisi Mucize Şov'a telgraf çekip işi kabul ettiğini bildir.
Espectáculos Miracle es una buena empresa.
Mucize Şov çok büyük bir gösteri.
Arthur Penn por The Miracle Worker, y Robert Mulligan por To Kill a Mockingbird.
Karanlığın İçinden'le Arthur Penn. Ve Bülbülü Öldürmek'le Robert Mulligan.
Anne Bancroft en The Miracle Worker,
Karanlığın İçinden filmiyle Anne Bancroft.
Y la ganadora es... Anne Bancroft... por The Miracle Worker.
Ve kazanan Karanlığın İçinden filmiyle Anne Bancroft.
Sí, al lado de la Fundación de Baile Moderno.
Evet, Frug Vakfının yanında. The Miracle Mile, aslında.
La Compañía Milagro podría estar interesada en el Compinche del Aseo.
Mutfak Arkadaşını alan Miracle şirketi Banyo Dostuyla da ilgilendi.
¿ Y qué tal Milagro en la Calle 34?
Peki ya Miracle on 34th Street?
No, ésa no se podrá comparar... con Valle de Milagro.
Hayır. Miracle Vadisi, Dancing Trout'ta yaptıklarımızdan çok daha fazlasına sahip olacak.
El campo de Joe podría dar que hablar sobre el proyecto de Valle de Milagro.
Joe'nun fasulye tarlası, şu Miracle Valley projesine dikkatleri biraz olsun çekebilir.
Una vez al mes, practicas el salto al vacío desde el Edificio Federal en la calle Miracle Mile.
Ayda bir kez, evsiz altı kadını Miracle Mile'daki Cal Fed binasına bungee jumping'e götürüyorsun.
Una mañana, hace tres años, iba camino a una reunión en el edificio Mutual Benefit de Wilshire, en la zona de Miracle Mile.
Yaklaşık üç yıl önce bir sabah, bir toplantıya gidiyordum. Toplantı, Miracle Mile'da Wilshire caddesindeki Ortak Yararlar binasındaydı.
La milla milagrosa.
Miracle Mile.
Todo cambió para mí, para mi mujer y mi hijo, y después, desapareció por Miracle Mile.
Benim için her şeyi değiştirdi, karım için de, oğlum için de... ve dönüp Miracle Mile boyunca öylece yürüyüp gitti.
El año que monté a Miracle Child en los Nacionales.
Ulusal yarışta Mucize Çocuk'a bindiğim yıI.
Mamá, papá arrojó su lata de cerveza a la TV, al sujeto de Miracle-Gro.
Anne, babam bira kutusunu TV'deki "Mucize Çocuğun" üstüne attı.
¡ "Crecimiento Milagroso"!
- Miracle Gro!
Ooh. # You are a miracle child Eres un niño milagro.
Sen mucize bir çocuksun
# Am a miracle child # soy un niño milagro
Bir mucize çocuğuyum Bana zarar verilemez
# For I am a miracle child Porque yo soy un niño milagro
Çünkü ben mucize çocuğum
# For I am a miracle child # Porque yo soy un niño milagro
Çünkü ben mucize çocuğum
It's a miracle, man!
Mucize, adamım!
explicame esto. fue sacado de la pared de un apartamento en Miracle Mile.
Bunu açıklamak ister misin? Miracle Mile'de bir dairenin duvarından çıkarıldı.
lo encontraste en un apartamento del Mile?
Bunu Miracle Mile'de bir dairede bulduğunu mu söylüyorsun?
Miracle on 34th Street.
Cadde'de Mucize " filmindeki gibi.
Fue un milagro pero quiero $ 10 dólares.
Miracle Whip'ti, ve 10 dolar kazanmıştım.
Él es John Miracle, un brillante alumno de filosofía de Harvard reclutado por la Interpol para los casos difíciles.
Bu John Miracle. Parlak bir Harvard felsefe öğrencisi. Çözülmesi zor olaylar için İnterpol tarafından tutuldu.
A su regreso a Estados Unidos, los detectives Miracle y Randal fueron secuestrados y torturados por la mafia china de San Francisco sin que las autoridades pudieran encontrar el móvil del crimen.
Miracle'la Brandon ABD'ye döndüklerinde Çin mafyası tarafından işk enceye uğradılar. Bu olayın bir nedeni bulunamadı.
Ni miracle worker, ni scent of a woman, ni ninguna con val kilmer.
Mucize İşçi, Kadın Kokusu ve Val Kilmer filmleri olmasın.
Como si estuviéramos haciendo Miracle Worker.
Miracle Worker tarzı.
Para abrir tu mente no hace falta un milagro sino un taladro.
Opening your mind won't take a miracle, but a jackhammer.
Lisa Barnes se crió en Fresno se mudó a Miracle Mile, en Los Ángeles, en el año'98.
- Lisa Barnes, Fresco'da büyümüş. 98'de Los Angeles'ın Miracle Mile bölgesine taşınmış. 99'da evlenmiş.
No me llaman Mr. Miracle por nada.
Beni boşuna "Bay Miracle" diye çağırmıyorlar.
¡ Oye! ¿ No ese Mr. Miracle y cuál es su nombre?
Bunlar Bay Miracle ve şu adı neydi...
Te puedes quedar conmigo, estoy en las "Miracle Towers".
Benimle kalabilirsin. Tıp Kulelerinde kalıyorum.
Esto me seria más útil que un sujetador Miracle Bra.
Fark ettim ki, sutyen alırsam kullanma şansım yok.
Me encanta el olor penetrante de Miracle Whip.
En çok mayonezin o keskin kokususunu severim.
No, eres la pequeña Miss Miracle creciendo.
Hayır, sen Bayan Küçük Mucize`sin.
Es Miracle Joe.
Mucize Joe.
¿ Quién es Miracle Joe?
Mucize Joe kim?
Entonces traiga un poco de esas cosas de eucaliptos con mayonesa extra "Miracle Whip" si tiene ¿ y se podría apurar?
O zaman bize o okaliptüslü şeylerden getir. Fazladan mayonez ya da eğer varsa az yağlı mayonez getirin, hemşire elinde o iğneyle gelmeden önce yemek istiyorum.
Es, uh de los Miracle Mets.
Miracle Mets.
Ba-Bo ( Miracle of Giving Fool )
BA-BO - Ahmaklık Mucizesi
Eleventh Hour S01E11 "Miracle"
Çeviri : VOLCANO
- Es un problema. ¿ Puede hacer algo, Sra. Milagro?
Bir şey yapamaz mısınız Bayan Miracle?
Consti- - y empieza a convertirse en "The Miracle Worker."
Consti- - ve artık anlaşmak mucizelere kalır
Roger, que no tienen Miracle Whip, así que compré mayonesa.
Selam Rog, Whole Food senin istediğin Wonder Bread, Miracle Whip satmıyor. Ben de sana buğday tohumu ile vegenaise aldım.
Some kind of miracle
Mucize gibi
¿ Disfrutando del baño, Mr.
Scott! Banyonuz nasıl, Bay Miracle?