Translate.vc / Spanish → Turkish / Mió
Mió translate Turkish
203 parallel translation
Tesoro mió
Kızım benim!
¿ Cuanto seria lo mió, Ada Colangeli?
Ne kadar?
Cooper es el mió!
Cooper ise benim.
Desearía que él estuviese al lado mió, no tú.
Şimdi senin yerinde onun olmasını isterdim.
- Dios mió, ¿ Qué hace esa mujer así?
Allah Allah... Bu kadın ne arıyor burada?
Un sobrino mió, Señor : Don César...
Yeğenim Don Cesar....
Dios mió.. He sido un tonto.
Oh, lanet olsun bana, ben aptalmışım.
Dios mió, ella esta muerta.
Tanrım, o öldü.
Dios mió, tienes razón.
Haklısın.
Porque, amigo mió, este caso todavía no esta cerrado.
Çünkü dostum, bu dava henüz kapanmadı.
Amigo mió te equivocas al arrestar a Ronald Marsh.
Hayır, dostum, Ronald Marsh'ı tutuklamakla hata edersin.
Dios mió, ¿ que tenemos aquí?
Şu işe bak! Ne görüyorum?
La sinceridad es lo mió, pregunte a cualquiera.
Dürüstçe, en iyisini yapacağım. İstediğine sor.
El mió es crearlos.
Benimki ise onları yaratmak.
Sospecho que el mió no será el único en la casa Nasse este fin de semana.
Öyle bir duygu yaşıyorum ki, sanki uydurduğum cinayet bu hafta sonu Nasse konağındaki tek cinayet olmayacak.
Es mió.
O benim.
Estuvimos tres días encerrados. Andaba detrás mió.
Üç gün boyunca evdeydi ve peşimden gelmeye devam etti.
Dios mió, que apuesto joven.
Aman Tanrım. - Ne yakışıklı ve dinç bir adam.
- ¿ Quien fue el gracioso? - Dios mió.
Peki seni kimle aldattı?
Que tal vez no se lo dije por su bien, si no por el mió.
Hissediyorum ki belki de bunu onun için değil benim için iyi olduğu için söyledim.
¿ Dios mió revisaron que realmente este muerto?
- Aman Tanrım. Kimse gerçekten ölüp ölmediğine baktı mı?
¡ Dios mió, que desastre!
Tanrım, bu bir felaket!
Dios mió, trato de golpearte.
Tanrım, adam sana vurmaya mı kalktı?
Dios mió ¿ no es Dave Hendler de nuestro edificio?
Aman Tanrım! Şu bizim binadaki Dave Hendler değil mı?
Parte de tu corazón debe todavía resonar al ritmo del mió
Kalbinde bir yer hala benimkinin ritminde atıyor olmalı.
¿ Podrías traer el mió?
Benimkini de getirir misin?
¡ Rápido! Oh, Dios mió.
Bardak getirin, çabuk!
Dios, mió Niles.
Aman Tanrım.
Dios mió, Daphne, ¿ Porque?
- Tanrım Daphne, neden?
Los niños no son lo mió.
- Çocuk gelişimi benim alanım değil.
Lo mió son relaciones de adultos.
Benim uzmanlık alanım yetişkin ilişkileri.
Dios mió, papa, pareces una de los de "Village People"
Tanrım. "Village People" grubundan biri gibisin.
Debo ir a la estación y reclamar lo que es mió por derecho.
Radyo istasyonuna gidip hakkım olana sahip çıkmalıyım.
- "Grazie" - disculpe ¿ y el mió?
Teşekkürler. Özür dilerim. Benimkine ne oldu?
Dios mió, debe ser genético.
Şerit değiştirmek için acele etme. Aman Tanrım! Genetik olmalı.
Dios mió es la frontera.
Tanrım! Sınır! - Araç konvoyunu gördüm.
- De hecho es mió.
Aslında ev benim.
Dios mió, ahí esta.
Hadi saklanalım. Tanrım, işte geldi.
Dios mió.
Tanrı'm.
Samantha quiero que conozcas a un amigo mió.
Samantha, bir arkadaşımla tanışmanı istiyorum.
- Oh, ¡ Dios mió!
Tanrım.
Dios mió, es fantástico.
Aman Tanrım.
Dios mió, estoy prendida.
Tanrım, tam günümdeyim!
¡ Dios mió!
Aman Tanrım!
Tú puedes gastar el mió.
Sen benimkini harcayabilirsin.
- Dios mió.
Tanrım!
- No es mió. ¿ tu no tienes uno?
- Hayır, evde vardı.
Dios, mió.
Aman Tanrım!
Esto es mió, y es ¡ grande!
Bana ait ve büyük.
Dios mió.
- Aman Tanrım!
Dios mió.
Tanrım.