Montòn translate Turkish

Encontramos un hueco bajo un árbol... y pusiste un montòn de hojas para que me acostara.

Bir ağacın altında çukur vardı. Üzerine uzanmam için yaprakları yığmıştın.

Si me ha contado un montòn de mentiras, le romperé el maldito cuello.

Eğer bana yalan söylediysen o lanet boynunu kırarım.

Este trabajo tiene un montòn de chollos.

Bu işin keyfi çoktur.

Si, un montòn!

Evet, çok!

- Nos hemos tomado un montòn de éxtasis, ¿ què màs se supone que vamos a hacer?

Bütün bu pislikleri yedikten sonra başka ne yapmamızı bekliyorsun?

Aún quedan un montòn.

Bir sürü arttı.

Estrella, nos hemos divertido un montòn.

Çok eğlendik.

Hablas un montòn de basura, sabías?

Salak salak konuşuyorsun, biliyor musun

Cuando el concierto no me sale bien, me cabreo un montòn.

İyi bir konser veremediğimde çok canım sıkılıyor.

- He estado en un montòn de...

- Birçok kez...