English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Moreno

Moreno translate Turkish

981 parallel translation
- Siempre es alguien distinto... un día un joven esnob, otro día un respetable provinciano, hoy es un americano rubio, mañana un ruso moreno...
"Her seferinde farklı birisi... bir seferinde genç bir beyefendi, " bir diğerinde saygıdeğer bir küçük burjuva,
"Veo amor y matrimonio " con un hombre guapo y moreno, que se encuentra ya cerca de ti. "
Şu anda yakınında olan yakışıklı biriyle aşk ve evlilik görüyorum.
¿ Era moreno o rubio?
Sarışın biri mi, esmer biri mi?
Marguerite Moreno conversa con Jeaqueline Delubac.
Marguerite Moreno burada Jacqueline Delubac ile konuşmakta.
Era un hombre delgado y moreno con el pelo tan blanco como el mío.
Saçları benimki kadar beyaz olan zayıf, esmer bir adamdı.
Delgado, moreno y...
Zayıf ve esmer, ayrıca...
Delgado y moreno?
Zayıf ve esmer, ha?
- Hola, amigo. - Hola, Moreno.
- Merhaba, amigo!
Parece que esta vez viaja más gente.
- Selam, Moreno. Bu turda daha fazla yolcu var gibi.
- ¡ Y un dictador moreno!
- Ve esmer bir diktatör.
- Está moreno.
- Yanmış.
Antes me quitaré el moreno de Alabama. Y lávame la camisa.
Önce Alabama rengini çikarayim Gömlegimi yika.
Un irlandés bajito y moreno.
Kısa boylu esmer İrlandalı. Fazla konuşmazdı.
Si ves un rayo alto y moreno, soy yo.
Yanından uzun boylu bir gölge şimşek hızıyla geçerse, bil ki o benim.
Creí que eras un rayo alto y moreno.
Hani şimşek hızıyla gelecektin.
¿ Pero qué crees que Mary Maredith le dirá a ella... entrégale tu vida a un hombre alto y moreno, muy atractivo?
Mary Meredith'in ona ne demesini bekliyorsun? "Hayatını, yakışıklı, uzun boylu, esmer bir adamın ellerine emanet et." mi?
Ahí está el alto, moreno y antipático.
Uzun, kara ve uygunsuz olana soracak mısın?
- Se ve tan moreno y saludable.
- Sağlıklı, gürbüz bir delikanlı olmuş.
Si me hubiera llamado para preguntarme si es usted rubio o moreno,... o con bigote, no habría sabido qué contestarle.
Eğer bana esmer mi veya kumral mı olduğunu soruyorsan ya da bıyıklı olup olmadığını, birşey bilmiyorum.
Philip es moreno.
Philip'in saçı siyah.
El camarero era un mozo llamado Frédéric, muy moreno, muy joven y fuerte como un toro.
Garson Frèdèric ile çalışırlardı. Uzun boylu, esmer ve bir öküz kadar kuvvetliydi.
¡ Alto, bajo, rubio, moreno, gordo, delgado...!
Kısa, uzun, beyaz kara, şişko, sıska.
Te vas a poner moreno.
Bronzlaşacaksın.
Está moreno.
Bronzlaşmışsın.
Es moreno, distinguido, guapo... y con mucha personalidad.
Koyu saçlı ve seçkin, yakışıklı, güçlü bir kişilik.
Sólo que era alto, moreno y llevaba un traje gris.
Sadece uzun, esmer bir adam olduğunu ve gri bir takım giydiğini söyledi.
¿ Era rubio o moreno con bigote?
Çekici miydi, yoksa bıyıklı, aksi biri miydi?
Un día es rubio, el siguiente es moreno.
Bir gün çekici, bir gün aksi.
Sí, un amigo pequeño, moreno.
Evet, ufak koyu bir adam.
- Se llama Toro Moreno.
- Adı Toro Moreno.
Y, en su presentación en Estados Unidos el campeón de Sudamérica el salvaje de los Andes, ganador de 39 combates con 125 kilos, Toro Moreno.
Ve Birleşik Devletlerdeki ilk maçında Güney Amerika ağır sıklet şampiyonu Andların vahşi adamı, 39 dövüş boyunca namağlup 126 kiloda, Toro Moreno.
¡ Toro Moreno!
Toro Moreno!
TORO MORENO EL SALVAJE DE LOS ANDES
TORO MORENO ANDLARIN VAHŞİ ADAMI
Señoras y señores, al minuto y 12 seg. Del tercer asalto ganador por K.O., Toro Moreno.
Bayanlar baylar, üçüncü raundun 1. dakika, 12. saniyesinde galip, nakavtla, Toro Moreno.
¿ Mató a alguien en Sudamérica?
- Moreno, hiç adam öldürdü mü? - Hayır.
Es el cura del pueblo del Sr. Moreno.
Santa Maria'nın rahibi. Bay Moreno'nun köyü.
Su madre quiere que regrese enseguida.
Bay Moreno'nun annesi hemen eve dönmesini istiyor.
Alto, moreno, acento irlandés, apuesto, unos 30 años.
Uzun boylu, esmer. İrlandalı aksanı. Yakışıklı, otuz yaşlarında.
Llevamos dos días aquí, y ya se me está quitando el moreno.
Döneli iki gün oldu, tenim açılmaya başladı bile.
¿ Quién es el alto? ¿ El moreno del kimono negro?
Siyah kimono giyen uzun boylu hangisi?
Moreno, ¿ quien es ese?
Kara kafa. Kim bu adam?
Tenia el pelo moreno y largo.
Uzun, siyah saçlarım vardı. Şu uzunlukta.
Cuando ibas a misa con tu madre... Y tenías el pelo largo y moreno.
Annenizle ayine gittiğinizde şuranıza kadar sarkan, uzun, siyah saçlarınız vardı.
Con mi pelo largo y moreno... Por aquí abajo
Uzun, siyah saçlarım şuraya kadardı.
- No estás moreno.
- Hiç yanmamışsın.
Era el conde Mattoni, alto, moreno, con perilla...
Adı Kont Mattoni idi. Uzun, esmer bir adam küçük bir siyah sakalı var.
El hombre que se acercó era delgado y elegante, con el típico moreno de Sicilia.
Yaklaşan adam zayıf, şık giyimliydi ve tipik Sicilyalı saçları vardı.
Janie, ponme con el agente especial y con el... Capt. Moreno, de la agencia de inspectores.
Janie özel ajanı ve Müfettişlik Bürosu'ndan Baş komiser Moreno'yu bana bağlayıver.
Pasa que soy el propietario del edificio. ¿ Quiénes son uds.?
- Bu binanın sahibiyim. Asıl siz kimsiniz? - Baş komiser Moreno, lütfen.
Acabo de hablar con Moreno.
- Şimdi Moreno ile konuşuyordum. - Evet?
Con 125 kilos, Toro Moreno.
25 nakavtı olan Güney Amerikalı Dev 125 kiloluk, Toro Moreno.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]