Translate.vc / Spanish → Turkish / Morning
Morning translate Turkish
467 parallel translation
Srta. Bennett, ¿ trabaja usted en el Morning Mall?
Bayan Bennett, Morning Mail'de mi çalışıyorsunuz?
- PRENSA MATUTINA
- THE MORNING PRESS
Morning Post.
Morning Post.
El Morning Post le apoyará.
Morning Post destekleyecek de.
Vamos, el Morning Post espera que cumplas con tu deber.
Yürü. Morning Post her editörden işini yapmasını bekler.
Tienes tu artículo y yo me voy.
Haberini buldun. "Morning Post, Earl Williams'ı ele geçirdi."
Cambia la 1 ª plana. La página entera.
" Morning Post, Earl Williams'ı ele geçirdi.
- Amigo, el Morning Post no obstruye la ley ni encubre criminales.
- Dahiye neden burada olduğunu sor. - Ne biliyorsun?
- Debería saberlo. - Queda detenida. - iY Ud. también!
- Sevgili dostum Morning Post adalete engel olmaz, suçluları saklamaz.
Por los pelos. - Con Duffy. - lei peor de los líos!
Yarın Morning Post'u okusunlar da gör.
"Sowing in the Morning". Vamos allá, Dude.
"Sowing in the Morning." Pekâlâ, Dude yavrum.
Operadora, ¿ el teléfono de Morning Side 5354 no funciona?
Santral. Morningside, 5345 bozuk mu?
John Williams del Morning Road y Cohan del Hear.
Joe Williams, Morning World'den. Conway da Ledger'dan.
Como todas las mañanas... transmitimos la voz de El Matutino.
Ve her sabah yaptığımız gibi, şimdi size Morning Record'un sesini getiriyoruz.
Los críticos lo compararon favorablemente con el joven Mozart.
The Morning Review de genç Mozart demişti.
- ¿ Universidad de la Zona Este?
- Morning Side Universitesi mi?
Dejé un papel muy importante en Sol matutino para enseñar aquí.
Morning Sunshine'da çok önemli bir rolü Sırf buraya gelip ders vermek için bıraktım.
1164 Morning Glory Circle, ¿ no es preciosa?
1164 Morning Glory Circle, güzel değil mi?
Es Raja, el famoso tigre devorador curede hombres que escapó del zoo esta mañana. - ¡ Así es!
lt's Raja, the famous Bengal man-eater who escaped from the zoo this morning.
Té mencioné a los Fuentes pero veo que elegiste a cambio a Morning Glory.
Sana Fuentes Kardeşler'den bahsetmiştim, ama sen Myosothis'in adamı olmayı seçtin.
Morning Glory té dirá cuando.
Myosothis sana haber verecek..
Morning Glory los denunció y los arretaron.
Şerif onu tutukladı.
Cuando Paco lo descubra se ocupará del sheriff y Morning Glory.
Paco bunu öğrendiğinde, Şerif'in ve Myosothis'in icabına bakacaktır.
Será suficiente para persuadirlo de qué no mate al sheriff ni a Morning Glory.
Bu, oraya gitmeleri ve Şerif'i onları bırakmaya ikna etmeleri için yeterli olacaktır.
Al sheriff y a Morning Glory, no quiero que les suceda nada malo.
Onların başına kötü birşey gelmesini istemem.
Y tres, quien mas. ¿ Morning Glory?
Peki üçüncü kim, Myosothis mi?
"La Mañana" desea ilustrar la articulación de los sonidos.
The Morning Post, Fransızca dudak okuma kursu başlatıyor.
Morning a Edwards, por favor llame a recepción.
Bay Edwards, lütfen resepsiyonla iletişime geçer misiniz?
"Tuesday morning..."
"Tuesday morning..."
# Sweet Jesus He came in the morning
* Tanrım, geldi sabaha karşı *
# The way she lights my morning # With her smile
* Gülümseyişiyle sabahımı aydınlatma şekli *
Me llamo Dobkins, Dan Dobkins, periodista del "Morning Appeal".
Adım Dan Dobkins. Morning Appeal'dan.
El "Morning Appeal".
Şu Morning Appeal.
I spent the morning getting perfectly dressed
Bütün sabah boyunca güzel giyinmek için uğraştım
Andrés toca muy bien el "Amanecer".
Andre "Morning Call" u çok güzel oynar.
~ In the morning
ln the morning
El artículo del Telegraph fue negativo.
"Morning Telegraph" bu durumdan pek hoşlanmamış.
Si puedes levantarte en las mañanas, mirarte al espejo y sentirte orgulloso... entonces cumple ese compromiso.
If you can get up in the morning and look in the mirror... and be proud of what you see... then you fulfill that obligation.
" "Chelsea Morning" ".
" "Chelsea Morning." "
Regreso a casa con la luz de la mañana.
I come home in the morning light,
Insignificancia... ♪ I came by this morning,...
ÖNEMSİZLİK # Bu sabah sana uğradım #
Morning Star, que se hundió por completo y somos Ios únicos supervivientes.
Geminin adı... "Sabah Yıldızı". Mürettebatın tamamıyla birlikte battı. Bir tek biz hayatta kaldık.
Eso es todo Io que llevaba el Morning Star : tabaco y vainilla.
Tütün ve vanilya "Sabah Yıldızı" ndaki yükümüzdü, efendim.
Arnold Schwarzenegger está en Today y en Good Morning America. Creo que está en directo en los dos.
Arnold Schwarzenegger bu sabah üç farklı kanalda ve sanırım, en az ikisi canlı yayın.
Lo último que recordó antes de desmayarse fue al oficial El diario Morning News de Dallas... afirma que yo firmé una confesión... que había confesado el homicidio de Robert Wood... y que tenían a su asesino y que estaban listos para arrestarlo.
Dallas'taki sabah haberlerinde bir itiraf imzaladığıma Robert Wood'u öldürdüğümü itiraf ettiğime katili yakaladıklarına ve artık olayın çözüldüğüne dair haberler çıkmış.
Un periodista del Dallas Morning News... descubrió que una semana después de terminado el juicio... la hija de esta mujer estuvo en esta corte por un caso de robo.
Dallas Sabah Haberleri'nden bir gazeteci bizim davamız bittikten 1 hafta sonra aynı kadının kızının aynı mahkemede bir hırsızlıktan yargılandığını ortaya çıkardı.
Gente más importante ya sabe lo que es.
- Morning Post'la konuşuyorsun. Basının gücü mü?
K.
- Good morning.
Yo soy "no me olvides" o Morning Glory para mis amigos.
Arkadaşlarım bana "beni unutma" ya da Myossothis, derler.
Morning Glory estaba preocupado por tú salúd.
Myosothis seni bu halde görseydi, kesin kalp krizi geçirirdi.
Cuando las trompetas del Señor vuelvan a sonar, y el tiempo no sea más que pausas matutinas, eternas, brillantes y justas los elegidos se reunirán sobre esa orilla y formaran todos juntos, para juntos volver a cabalgar... para juntos volver a cabalgar... para juntos volver a cabalgar...
* When the trumpet of the Lord shall sound and time shall be no more * And the morning breaks eternal, bright and fair * And the chosen ones shall gather over on the other shore