Translate.vc / Spanish → Turkish / Moss
Moss translate Turkish
929 parallel translation
"Dr.John W. Moss".
"Doktor John W. Moss."
C.W. Moss.
C.W. Moss.
Hola a todos, éste es C.W. Moss.
Hey millet, bu da C.W. Moss.
Me llamo Moss.
Adım Moss.
Moss.
Moss.
- ¿ Moss?
- Moss?
I will become a corpse with moss
# Yosunlaşmış bir ceset olurum #
Richard Moss y Bárbara, vayan al puesto de información.
Cort Ritcher ya da Greg Hollander, saat 12'de Ferris'in aracında olun.
Moss está en lo cierto.
Bana kalırsa Moss haklı.
Di a Moss y a Cobden que los veré en mi tienda.
Moss'la Cobden'a söyle benim dükkana gelsinler.
Tú y Moss, vayan arriba.
Sen ve Moss yukarı çıkın.
¿ Quién es el Dr. Moss?
- Dr. Moss kim?
Veo en el libro de citas de su esposo, "Dr. Moss, 10 : 45".
Kocanızın randevu defterinde, "Dr. Moss, 10.45" notu var.
Busco a William Moss.
William Moss'u arıyorum.
Moss, tienes visita.
Moss, ziyaretçin var!
¡ Moss!
Moss!
Nadie puede ayudar. Ni siquiera Moss.
Hiç kimse, hatta Moss bile yardım edemez.
El lío que hice con la hipótesis de Moss.
Moss'un varsayımından çıkardığım karmaşayı görmeliydin.
- Sal de aquí.
Kimsin sen, Sterling Moss mu? Hadi. Çıkar bizi buradan!
Máxima prioridad. este país lo colgará del Big Ben por las pelotas.
Moss savaş bürosunu ara, öncelikli. Eğer sen geciktin diye Churchill'e bir şey olursa bu ülke seni Big Ben'de baş aşağı asar.
Moss.
Telefonu iptal et.
¡ El viejo pozo de los deseos del parque!
Moss Garden'daki eski dilek kuyusu olmalı.
Roosevelt Moss Asalto agraviado, robo a mano armada
SERSERİLER ÇETESİNİN ELEBAŞI ROOSEVELT, MOSS SALDIRI, SOYGUN 27.
Moss.
- Topu geri ver bize.
Ese es el hombre, bebe!
Moss.
Moss! Dense un respiro, payasos.
Beyaz bir sersemin kıçında ne büyür?
Como tu papa.
- Moss, sen kimi düşünüyorsun?
de repente no encontraba la salida.
- Beni ezme, Moss piçi.
- Rapido antes que se escape! No, Moss!
O balığın kaçmasına izin verme.
- Vamos, Moss! Rapido! - Tu puedes!
- Saçmalama dostum.
Vámos, hazlo Moss! Que quieres decir, con que estoy tirando muy rapido, hombre?
Çok sert çekiyorsun.
Mañana por la mañana se lo contaremos todo y hablaremos de la nueva obra de Moss Hart que al parecer es maravillosa.
Bu sabah size harikülade olduğunu duyduğum yeni Moss Hart oyunu hakkında her şeyi anlatacağız.
La primera víctima fue Ron Bell. Después de la chica y Talbott Moss.
İlk kurbanı Ron Bell oldu Sonra o kız ve Talbott Moss.
- La casa de la Moss es aquí. - Sí
- Moss öldüğü ev burada.
Moss, ¿ cómo va todo?
Ne haber Moss?
Entonces, Moss, ¿ qué me dices de los trinquetes?
Alet çantanı verecek misin bari?
Vinimos para avisarle... que ellos encontraron su bote en las afueras de Moss Landing. Debería enviar a alguien para recogerlo.
Size botunuzu Moss Limanında bulduğumuzu söylemek için geldik.
No es un asunto policiaco, Moss.
Görevde değiliz, Moss.
Cielos, Moss. ¿ Qué le dirás al capitán?
Yüzbaşıya ne söyleyeceksin?
Quiero comer, dormir, y respirar a John Moss.
Onunla yiyip, onunla uyuyup, onunla nefes alacağım.
Estás fuera.
Moss, alındın.
¿ Moss? Nada de acción.
- Ve Moss, sorun istemiyorum.
Jim MacLean, lo buscan en la enfermería. Besar es muy sano.
Richard Moss ve Barbara, bizimle danışma kulübesinin önünde buluşun.
¿ Qué ha estado haciendo con ese uniforme?
O üniformanın içinde ne yapıyorsunuz Yüzbaşı? Moss.
Moss, Roosevelt. MacEwen, James L.
Moss, Roosevelt.
Por agarrar a ese pez, vas a espantar a los otros!
Yapma Moss.
Moss con esa pintura encima parece una gallina, toda amarilla!
Moss kendisini sarı bir tavuk gibi boyuyor.
Hey, Moss, lo estan haciendo realmente mal.
Kızkardeşin Yolanda nasıl?
Mira lo que hacen. Estan manchando por todas partes.
Moss, dostum, siz çok kötüsünüz be.
Muchas gracias, Moss.
Sağol Moss.
¡ Por favor!
Hadi, Moss!