Translate.vc / Spanish → Turkish / Muda
Muda translate Turkish
1,296 parallel translation
Estoy como muda y le pido ayuda a Alá.
Hiç ses çıkmıyordu, hiç ses yoktu. Bana yardım etmesi için,
Estoy ordenando un poco todo, para que Coignard autorice nuestra representación, con la condición de que sea muda.
Biraz düzenleme yapıyorum. Sevigili bay Coignard oyunumuza izin verdi. Sessiz olunması koşuluyla.
Que era muda.
Sessiz film olması.
¿ O quizá la muda?
Ya da belki dilsiz kadındır?
Buen perro, Sonya, tienes que ser la persona más muda en el convento.
Tanrım, Sonya, dünyadaki en aptal insan olmalısın.
Me preocupa la próxima muda de ropa.
- Merak edecek bir şey yok.
¡ Porque ahora todo se arruinó! ¡ Porque mi mamá se va y no entiendo por qué! ¡ Mi papá se muda acá, y no lo quiero aquí!
Çünkü her şey berbat bir halde şimdi çünkü annem ayrılıyor ama nedenini anlamıyorum ve babam buraya taşınıyor ama buraya gelmesini istemiyorum...
Si un blanco rico se muda aquí, no es por casualidad.
Zengin beyaz bir adam mahalleye taşınıyor. Tesadüf değil.
Holt se muda a este barrio y no sé cómo consigue ser uno más.
Holt mahalleye taşınıyor ve bir şekilde aralarına karışıyor.
Este se muda de pueblo, ahí podremos comenzar.
Bu sirk şehirden gidiyor. Biz yerini alabiliriz.
La presidenta electa Lisa Simpson se muda a la Casa Blanca mañana.
Diğer haberimiz. Başkan Lisa Simpson yarın Beyaz Saray'a taşınıyor.
La chica Meg es muda.
O kız Meg, tam bir budala.
Una familia de cebras se muda a EE.UU.
Amerika " lı bir aileyi anlatıyor.
Claro, mamá se muda a Genovia conmigo... y continuará pintando, sin los globos.
Annem de benimle birlikte Ceneviz'e taşınıyor. Balon kullanmadan resim yapmaya devam edecek.
La madre de Yolanda se muda al vecindario.
Yolanda'nın annesi bu civara taşınıyormuş, duydun mu baba?
Para alguien que recién se muda a la ciudad, tienes muchas opiniones
Buraya yeni taşınan birine göre çok fikir edinmişsin.
Ahora se muda, no sabemos adónde.
Şimdi hesabını başka bir bankaya aktardı. Neresi olduğunu bilmiyoruz.
La caspa no es más que piel que se muda.
Kepek, sadece dökülen deridir.
¿ Se muda sin avisarte?
Haber vermeden taşınıyor mu?
Él se muda a Boston.
- Pekâlâ. Boston'a taşınıyor.
¡ La "h" es muda, idiota!
H harfi var seni gerzek.
Me estaba quedando un poco estrecho, así que hice la muda, ¿ porqué no?
Artık dar gelmeye başlamıştı, ben de yenisiyle değiştireyim dedim?
Muda la piel, chirria, haz algo.
Tüy dök ya da cikle.
¿ Yo le digo : "Te amo", ella se queda muda, y yo soy el idiota?
Seni seviyorum dedim ve o bir şey demedi diye pislik miyim yani?
- Solo me asuste y me quede muda.
- Korkmuş bir halde durdum.
Muda las plumas o gorjea, haz algo.
Tüy dök ya da cikle. Ya da bir şey.
Le traje una muda de ropa.
Temiz giysiler getirdim.
Una muda.
Bir iç çamaşırı,
La "y" es muda.
- Sonundaki "i" söylenmiyor.
Acabo de ver a "y" muda en el baño... y, por cierto, parece que volvieron los años 80.
İsmindeki "i" nin söylenmediği kızı, tuvalette bıraktım. - 80li yıllar geri dönmüş.
Porque ya no puedo ser Una H muda
Çünkü artık suskun bir "G" harfi olamam.
Una H muda
Suskun bir G.
Me sentaré aquí como una muda mientras te tiras a otras.
Sen dışarıdaki her kadını düzerken ben dilsiz gibi oturayım.
Si se muda aquí, podría volcarlo.
O taşınınca sallanır.
No debí haber hablado, igual que una muda.
Herhalde çenemi kapalı tutmalıydım, dilsiz gibi.
es la quinta familia de esos que se muda aqui.
Buraya taşınan beşinci aile.
Dios mío, estoy muda.
Aman Tanrım, dilim tutuldu!
Diría algo, sino estuviera muda. Pero lo estoy, así que no sé que decir.
Dilim tutulmasaydı bir şeyler söylerdim ama dilim tutulduğu için ne diyeceğimi bilmiyorum!
Quizá sea un alienígena que muda de piel.
Yeni deri çıkarmış bir uzaylı olabilir.
Vieja amiga se muda para consolar al amigo plantado... y terminan consolândose mutuamente.
Eski arkadaş terkedilmiş arkadaşını teselli etmek için yanına taşınır ve bir anda birbirlerini beraberken bulurlar.
¿ Que poderes? dicen muchas cosas... porque es sorda y muda.
oyunundan memnun kalmazsa ölmüş olabilirsin.
Estás tan llena de sorpresas, que me dejas muda.
Öylesine çok sürprizlerle dolusun ki, Nutkum tutuldu.
Piense en como vera el comité que se muda otra vez.
Eğer tekrar taşınırsanız, komitenin bunu nasıl karşılayacağını düşünün.
¡ Estúpida muda!
Dilsiz salak!
Una muda perdida en un filme sonoro. Por eso, como no puedo gritar, te escribo. Había tantas palabras en nuestro silencio.
fotoğraflarını çekmeden duramadım.
Mercucio, ve he aquí a la Muda. Ah, buenos días.
Mercutio, bak o dilsiz kız ah, iyi günler
Eres Muda, no sorda. Dejala tranquila. Ja, ja, ja.
Hey, sen dilsizsin sağır değil onu rahat bırakın ha, ha, ha, etraftaki tüm insanlar gülüyorlar
Martina se muda a un nuevo departamento y necesita ayuda
Martina yeni dairesine taşınıyor da biraz yardıma ihtiyacı var.
El ex de su mujer se muda con ellos...
Karısının eski sevgilisi evlerine taşınıyor, yemeğini yiyor, şekerleme bile yapıyor!
Usted se muda mucho.
Çok sık taşınıyorsunuz.
¿ Tú qué opinas, muda?
Sen de diyorsun dilsiz?