Translate.vc / Spanish → Turkish / Mustang
Mustang translate Turkish
937 parallel translation
El mustang Ruggles.
- Vahşi At Mağarası.
En Texas, trayendo un grupo de Mustang.
Texas yakınında, yabani atları getirmeye çalışıyor.
... ven a Norteamérica con el español. Deja de vagar, ellos volvieron famoso al Mustang. El más leal compañero del vaquero hoy es el cuarto de milla.
Kuzey Amerika'ya İspanyollarla gelen... ünlü Mustang'ler bugünün kovboylarının en yakın dostlarıdır.
¡ El auto de tu padre es lo máximo!
Bir, Mustang.
¡ Es un Mustang! Él no debería dejarlo aquí, lo pueden robar.
Burada bırakılmamalı, yoksa çalınabilir.
En la entrada de Gassin, después de aquella quinta...
Küçük fenerden sonra. - Üstü açık, son model, kırmızı bir Mustang.
Es un Mustang rojo, descapotable, último modelo.
- Daha dikkat çekici bir şey bulamadınız mı?
- ¡ Díriase un Mustang!
- Tam olarak, bir Mustang.
¡ Un Mustang! Ya confundieron un 404 con un Volvo. ¡ Un Mustang!
- Sen bir 404'le Volvo'yu ayıramazsın!
Quizás... digo eso por decir. Sé que tiene intuición, Cruchot, pero si encontramos al tipo que conducía el Mustang con el cuadro, ¡ tiene que admitir que es muy probable que sea él el ladrón!
Ama, Mustang'ı kullanan şu ufak tefek adamı, kolunun altında bir çerçeveyle bulursak, büyük ihtimalle hırsızı da yakalamış oluruz.
¡ Fue por mi culpa que tuvo que devolver el Mustang!
Benim babam hırsız değil. Mustang'ı benim yüzümden getirmek zorunda kaldı.
Entonces, en el Mustang, ¿ también él estaba? ¿ Lo vio?
- Çünkü, Mustang da onun işiydi.
El Mustang es de él y el cuadro estaba ahí dentro, ¿ entendiste?
Yatın sahibini. Mustang, onun ve tablo da içindeydi.
Bueno, finalmente atrapó uno, un Mustang y lo enterró en el patio de atrás.
Bir tane yakaladı. Mustang. Arka bahçeye gömdü.
Quiero verte en un veloz Mustang, con trajes de seda italianos, un piso en condiciones, una buena vida.
Seni Mustang'lerin içinde, İtalyan takım elbiseleriyle, şık bir apartman dairesinde ve güzel kadınlarla görmek istiyorum.
La llevaré al aeropuerto en el nuevo Mustang.
Seni yeni Mustang'imle hava alanına ben bırakırım.
- ¿ Qué nuevo Mustang?
- Hangi yeni Mustang?
- Tu nuevo Mustang.
- Senin yeni Mustang'in.
Florida, Mustangs, zorros.
Florida, Mustang, tilkiler...
- Tú ya tienes un Mustang.
- Mustang'in var ya.
No creo que la silla de ruedas quepa en el Mustang.
Neden? Onu ve tekerlekli sandalyesini Mustang'e sığdıramayız da ondan.
Tengo un Mustang.
Bir Mustang aldım zaten.
Entre los 273 participantes está Jean-Louis Duroc con su Mustang no 145, que se dispone a tomar la salida.
Bu 273 yarışçının arasında 145 numaralı Mustang'ı süren Jean-Louis Duroc başlamak üzere.
El Ford Mustang o cómo se llame.
Ford Mustang ya da onun gibi bir şey.
Un Mustang, dijo mi hijo.
Bir Mustang, oğlum söyledi.
¡ Necesitarás mucha suerte para comprar potros mustangos de Tejas!
Texas Mustang midillilerinden alabilmek için bol şans gerek!
Voy a traer una manada de caballos salvajes a través de territorio apache.
Apaçi bölgesinden sürüler halinde mustang getiriyorum.
Les hablan de la música, de la música de los Ford Mustang... les hablan de la música de los barrios ricos... de los amores desgraciados.
Onlara Mustangler kenar mahalleler ve Blighted Love'dan bahsediyor.
Pero ahora eran escoltados por el Mustang, una notable aeronave que iba a cambiarlo todo.
Savaşın kaderini değiştirecek dikkat çekici Mustang uçaklarıyla korunuyorlardı.
Tenía el alcance de un bombardero y el desempeño de una aeronave de combate.
Mustang'ler, bombardıman uçağı menziline ve avcı uçağı performansına sahipti.
Mi coche... es un Mustang amarillo!
Arabam, sarı Mustang'ti!
Sr. Smith, es ése su Mustang amarillo con la línea negra?
Bay Smith, şu siyah çizgili sarı Mustang sizin arabanız mı?
Ford Mustang'73 robado en el número 4185 de la calle 11, en Gardena. "
73 model Ford Mustang'im 4185 numara, 11'nci sokak, Gardena adresinden çalındı.
1-Baker-11 persiguiendo un Ford Mustang'73 amarillo.
1-Baker-11, 73 model sarı bir Ford Mustang'in peşinde.
1-Baker-11, en persecución del sospechoso, un Mustang'73 abollado... dirección oeste, en el 600 y algo de Ocean Boulevard, en contradirección.
1-Baker-11, şüpheli 73 model sarı Mustang'i takipteyiz. 600'ncü blok, Ocean Bulvarında batıya doğru ilerliyoruz.
La Policía de Long Beach persigue un Ford Mustang'73 amarillo.
Long Beach Polisi, 73 model sarı bir Ford Mustang'in peşinde.
El sospechoso va en un Ford Mustang'73 amarillo matrícula 6-1-4 Henry-Sam-Ocean.
Şüpheli araç, 73 model sarı renkli bir Ford Mustang. Plakası, 6-1-4-H-S-O.
Es usted el propietario de un Mustang del 73 amarillo matrícula de California 614 HSO?
73 model sarı Mustang size mi ait? California plakalı, 6-1-4-H-S-O.
Un Mustang amarillo.
Sarı bir Mustang.
Tendríamos que hacernos con un mustang, tío!
Neden biz de gidip Mustang almıyoruz?
sólo tiene que ser la mitad de bueno que los pura sangre, yo soy el doble de bueno que estos "vieja sangre".
Benim vahşi mustang atım bu safkanların yarısı kadar iyi olsa yeter... çünkü ben bu ağırkanlılardan iki kat daha iyiyim.
La ganará un caballo bronco.
Bir mustang kazanacak.
Ningún pura sangre es tan rápido ni resistente como un bronco.
Bir mustang'in sürati, nefesi ve dayanıklılığı değme safkanda yoktur.
¡ En interés del mejor caballo del Oeste, el bronco, y de mí mismo, que los crío, voy a dar 1.000 $ extra... al jinete de bronco que gane!
Batının en iyisi Amerikan mustang atlarının... yetiştiricisi olarak, bir mustang ile birinci gelecek adama... 1000 dolar da benden!
Quizá me compre un Mustang.
- Ben Mustang alacağım.
- Sí, tiene un Mustang- - - No.
- Evet, Mustang'ı var...
Los Mustang son fuertes.
Mustang'ler, sıkıdır onlar.
Basura blanca con un Mustang que le combina.
Atlarla çiftleşen Mustang'li süprüntüler.
Un tipo llamado Heinmuller colisionó con un Mustang del 77 naranja y negro.
Heinmuller adında bir adam turuncu siyah 77 model bir Mustang'la çarpışmış.
Ud!
Mustang!
¿ Mustang?
Vahşi at ( Mustang ) mı?