Translate.vc / Spanish → Turkish / Mágia
Mágia translate Turkish
12,595 parallel translation
Así que cuando descubrí que... la magia y las dimensiones místicas realmente existían... me dio la esperanza de que algún día... realmente pueda encontrar algunas respuestas.
Büyülü ve mistik boyutların varlığını öğrenmem, bir gün cevapları bulmak için, bana umut verdi.
La gente pagaría mucho dinero por magia real.
İnsanlar gerçek sihir için çok para öder.
Este es un hechizo de magia negra,
Bu bir kara büyü tıIsımı.
Ya sabes, no es magia.
Oh, bilirsin, sihir değil.
¿ Magia Farrell?
Farrel büyüsü mü?
Su magia es tan potente que puede evadir hasta a los Hermanos Silenciosos.
- Magnus'un büyüsü o kadar güçlüdür ki Sessiz Kardeşler'i bile yenebilir.
Tal vez. Pero probablemente tu madre le pagó muy bien a Magnus por su magia.
Ama ona bakarsan, annen Magnus'a büyü yapması için iyi para ödedi.
Ya no puedo sentir su magia.
- Artık büyüsünü hissedemiyorum.
Tu magia es fuerte, Brujo.
Büyülerin güçlüymüş büyücü.
Solo la magia de un brujo puede curar la mordedura de un alfa.
Sadece bir büyücü, alfanın ısırığını iyileştirebilir.
En todo sentido, hasta la magia blasfema que nos une a su estupidez.
Onlarla ilgili her şey o kâfir büyüleri, bizi aptallıklarına bağlayan şeylerden ibaret.
- La magia se está gastando.
- Büyü etkisini kaybediyor.
Se me gasta la magia.
- Gücüm bitiyor. - Ne yapayım?
Sabes que tengo magia para eso, ¿ no?
Onu halledecek büyüm var biliyorsun değil mi?
Debemos verificar que no se haya usado magia para esto.
Onu yaratmak için büyü kullanıp kullanılmadığını öğrenmeliyiz.
Es muy bueno con la magia.
Büyü yapmakta çok iyidir yani.
No se usó magia para crear al repudiado.
O Unutulmuş'u yaratırken büyü kullanılmamış.
Incluso mi magia tiene límites.
Büyülerimin bile sınırı vardır.
Usa tu magia.
Göster gücünü.
Esperan hasta sentirse muy bien con ellos mismos y luego la magia se va.
Kendilerini iyi hissedene kadar beklerler ve sonra birdenbire hevesleri geçiverir.
Como por arte de magia.
Büyü gibi.
Sean quienes sean estos tipos... olvídate de la magia y busca bocas de alcantarillas.
Bu grup her kimse... sihri unut. Rögar kapaklarına bak.
Verá usted, era la sangre de Carter la que hacía la magia.
Büyüyü Carter'ın kanıyla yapmıştık.
Los mejores trucos de magia tienen las soluciones más simples.
Çözümü ne kadar basitse sihirbazlık numarası o kadar iyidir.
- Magia es lo que hago aquí.
- Büyü yapıyorum.
Sé que no debemos de pelear con la magia, pero... vamos.
Bak, savaş büyüsü yollamamam gerektiğini biliyorum ama yapma yani.
Una pequeña ironía que no te dicen es que la magia no proviene del talento.
Sana söylemedikleri küçük komik ironi şu ki büyü yetenekten gelmiyor.
Yo no aprendí la magia de niña.
Çocukken resmi olarak büyü öğrenmedim.
¿ Quieres magia o no, Julia?
Büyü istiyor musun istemiyor musun Julia?
¿ Qué? ¿ Descubriste que querías magia la semana pasada en el salón de belleza?
Geçen hafta saçını fönlerken büyü istediğini mi fark ettin?
Bueno, Es como... como una Yale secreta pero para magia.
- Gizli Yale gibi ama büyü için olanı. - Ne?
¿ Qué? Y tienes que poder hacer magia para entrar.
- İçeri girmek için bile büyü yapabiliyor olmak zorundasın.
Yo puedo hacer magia.
- Ben büyü yapabilirim.
La magia es real y esa es la cosa, una vez que lo sabes, no puedes...
Sihir gerçek bir de şu var bir kez farkına vardıktan sonra...
Porque quién querría saber que existe la magia si no puedes hacer nada con ella, ¿ no? Si no hay nadie que te enseñe o te ayude.
Çünkü yapabileceğin bir şey yoksa, sana yardım edecek veya öğretecek birisi yoksa kim sihrin gerçek olduğunu bilmek ister ki?
¿ Qué tal si yo te encuentro y no te digo que la magia es real, pero te seduzco y convenzo a tu espíritu de que la vida mantiene su brillo durante décadas.
Peki ya seni bulup, sihrin gerçek olduğunu söylemesem de seni baştan çıkartıp, ruhunu yükselterek yıllar boyunca hayatını parlamasından alıkoydurtsam?
Así que si recuerdas o lograste descifrar, por qué no te funcionó, quisiera saberlo ahora mismo porque necesito que me recuerdes que la magia existe de verdad.
Neden sende işe yaramadığını hatırlıyorsan ya da çözdüysen şimdi duymak istiyorum. Çünkü bana sihrin gerçek olduğunu hatırlatman gerek.
Magia.
- Sihir.
Darte cuenta que no todo se resuelve con magia.
Her şeyin sihirle çözülemeyeceğini fark etmek.
Por esto es que no tienes que hacer este tipo de magia.
Bu yüzden etrafa bu tür büyüler atmaman gerekiyor.
¿ Yo? ¿ A quien le lanzaste Magia de Batalla?
Savaş büyüsünü attığın adam mı?
Haces magia, pero nada especial.
Büyü yapıyorsun ama özel bir şey değil.
- Es como una Yale secreta, y tienes que poder hacer magia para que te acepten.
- Gizli Yale gibi. İçeri girmek için bile büyü yapabiliyor olmak zorundasın.
- Yo puedo hacer magia.
- Ben büyü yapabilirim.
Es hora de aprender magia.
Biraz büyü öğrenmenin vakti.
Tú tienes magia.
Sihrin var.
Como dije, hacía muchos trucos de monedas y cartas y supongo que a veces usé magia de verdad.
Dediğim gibi birçok para ve kart numarası yapardım. Sanırım bazen aslında gerçek sihir kullanıyordum.
Las desapariciones pueden ser ilusiones o magia física.
Kaybetmek illüzyon ya da fiziksel büyü anlamına gelebilir.
Magia física.
Fiziksel büyü.
¿ Balancear la magia y tu vida?
Büyüyü ve hayatı dengelemeyi?
Lo único que sé es que debes querer que la magia funcione.
Tüm bildiğim büyünün işe yaraması için istekli olmak zorundasın.