English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Máire

Máire translate Turkish

73 parallel translation
- Sí, Monsieur le Maire.
- Hemen, Bay Başkan.
No veo a ningún maire aquí.
Burada başkan falan göremiyorum.
Ça va, Monsieur le Maire, si no se queja.
İdare eder Mösyö Le Maire, sizin bir şikâyetiniz olmazsa.
- Merci, Monsieur le maire.
Teşekkürler, efendim.
Le he dicho a Maire que os hemos traído unos arándanos.
Başkana, size çilek getirdiğimizi söyledik.
Vieja Marie podrida.
Yaşlı iğrenç Maire.
- No, lo he hablado con Marie.
- Hayır, Maire ile konuştum.
No me gusta critica, pero Marie no es una persona sencilla.
İnsanları eleştirenlerden nefret ederim ama Maire basit biri değil.
Capitán, la nave talariana Q'Maire responde a la llamada de socorro.
Kaptan, Talarian savaş gemisi Q'Maire yardım çağrısına yanıt veriyor.
Nos reuniremos con la nave Q'Maire a las 07 : 40.
Savaşgemisi Q'Maire ile saat 07 : 40'da buluşacağız.
Tenemos contacto visual con la nave Q'Maire.
Savaşgemisi Q'Maire ile görsel bağlantı kurduk.
Nave Q'Maire con rumbo estable 013, marca 015.
Q'Maire buluşma yerinde. 013 mark 015 rotasında sabit duruyor.
Soy el capitán Endar, de la nave estelar Q'Maire.
Ben Savaşgemisi Q'Maire'in kaptanı Endar.
Voy a regresar al Q'Maire.
Ben Q'Maire'e dönüyorum.
El capitán del Q'Maire solicita comunicación.
Komutan, Q'Maire'in kaptanı görüşme talebinde bulunuyor.
Si dentro de cinco minutos no está a bordo del Q'Maire sufrirán las consecuencias.
Beş dakika içinde Q'Maire'de olmazsa..... sonuçlarına katlanacaksınız.
El Q'Maire solicita comunicación.
Q'Maire güvenli bir kanaldan görüşme talep ediyor.
Comandante, aún no ha transportado a mi hijo a bordo del Q'Maire.
Komutan Riker, oğlumu Q'Maire'e ışınlamayı başaramadınız.
El vórtice está plagado de bolsas con un gas volátil que llamamos toh-maire.
Girdap, bizim toh-maire dediğimiz yanıcı gaz cepleriyle delik deşik olmuş.
Uno de sus rayos fotónicos va a hacer explotar el toh-maire y nos matará a todos.
Eninde sonunda fotonlarından bir tanesi toh-maire patlamasını tetikleyip hepimizi öldürecek.
Busque uno de esos campos de toh-maire.
Bize şu toh-maire alanlarından bir tane bul.
Busque el campo toh-maire más cercano.
En yakın toh-maire alanını bul.
Buenas tardes, Monsieur le maire.
İyi günler başkanım.
Monsieur le maire, soy el Inspector Javert.
Sayın başkan, Ben, müfettiş Javert.
Monsieur le maire diseñó la fábrica para mantener los sexos separados.
- Başkan böyle olmasını istedi.
Monsieur le maire.
Sayın başkan,
Monsieur le maire... Lo siento.
Sayın başkan,
Lo he calumniado, Monsieur le maire.
Size ihanet ettim.
Entonces cúlpeme a mí. ¿ A Ud., monsieur le maire?
Bunun için beni suçla Javert.
Sí... Sí, por supuesto, monsieur le maire.
Evet, elbette.
Monsieur le maire, sé que es Ud. un hombre bondadoso, pero esto...
Sizi kibar biri olarak biliyoruz, oysa burada...
- Buenos días, monsieur le maire. - Buenos días.
İyi günler sayın başkan,
Ahora yo estoy atrapado bajo el carro, Lafitte. ¡ Monsieur le maire!
- Şimdi zorda olan benim, Lafitte.
Myra Stein, Burlington, Vermont.
Burada, Maire Stain, Berlington, Vermond...
El alcalde de Puerto Longone, que ahora se llama Maire... va a comprarlos en nombre de su Majestad.
Artık Belediye Başkanlığı yapacak olan, Porto Longone Valisi Majestelerinin onuruna satın alıyor.
"Atención, en esta fecha... resolución del Maire Lonzi Tognarini, Gran Caballero Egisto... convoca al profesor Martino Papucci... a presentarse con prontitud para dialogar con el antedicho... en la sede de la alcaldía de Portoferraio."
"Duyduk duymadık demeyin! " Bu gün, Yüce Şövalye Valimiz Egisto Lonzi Tognarini... "...
Monsieur le Maire, el profesor Papucci.
- Lütfen. - Monsenyör Maire, Üstâd Papucci.
En realidad se llama Marie-Paule.
Aslında Maire-Paule.
Marie-Paule, ¿ Puedes vigilar a Emilia por favor?
Maire-Paule Emelia'ya göz kulak olur musun, lütfen.
No como amo a Maire... que es una mujer maravillosa.
Maire'yi sevdiğim gibi değil. O mükemmel bir kadın.
- No, Maire sólo...
- Hayır, Maire sadece...
Maire cayó de la escalera.
Maire merdivenden düştü.
Me llamo Maire.
Benim adım Maire.
Maire, hoy luces un poco apagada.
Maire. Bugün biraz solgun görünüyorsun.
Le costó mucho trabajo hacértela.
Maire bunun için çok emek harcadı.
Pero Maire me dijo que cumple deseos.
Fakat Maire dilekleri yerine getirdiğini söyledi.
Ahí adentro, con Maire y el doctor.
Maire ve doktorla birlikte içeride.
Señor : Como sabes, Maire está sufriendo... y Tomas y yo tenemos la esperanza de que nos ayudes.
Ulu Efendimiz bildiğiniz gibi, Maire kulun şu anda acı çekmekte ve Tomas ile ben sizden bu konuda yardımınızı rica ediyoruz.
Nos caería bien tiene el valor para cuando se llegue la hora... - de que Maire tome tu mano.
Vakit gelip, Maire hakk-ı rahmetine kavuştuğunda bize güç ver Rabbim.
Ya sabe que murió Maire.
Maire'in öldüğünden haberdarmış.
Tú tuviste a Maire por poco tiempo.
Sen Maire'i sadece kısa bir süredir tanıyordun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]