English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Mísmo

Mísmo translate Turkish

65 parallel translation
Yo mísmo le he dicho que mirara allí.
Ona körfeze bir bakmasını söylemiştim.
¿ No le pasa lo mísmo?
Sen hiç bunu fark ettin mi?
¿ Te preocupa Dave o tú mísmo?
Dave için mi yoksa kendin için mi endişelisin?
Necesito a un soldado raso, un buen hombre que conozca el terreno y sepa cuidar de sí mísmo y de mí, pero sobre todo un hombre que piense que los británicos somos idiotas.
Rütbesiz birine... iyi bir adama... ülkeyi tanıyan bir adama ve elbette, beni ve kendisini çekip çevirecek birine İngiliz subayların bir gurup ahmak olduğunu düşünen birine ve güvenebilecek birine... dedikodulara
Lo mísmo.
Keza.
Entonces, ¿ como sabes que no estamos teniendo sexo ahora mísmo?
O zaman, şu an yapıyor olmadığımızı ne biliyorsun?
Me dije a mi mísmo que no me importaba.
Kendime bunun önemli olmadığını söyledim.
Que Lindo. Estoy segura que a mi hermana le dijiste eso mísmo.
Güzel, Aynı şeyi kız kardeşim içinde söylediğin için memnunum
Estoy detectando el mísmo nivel de radiación que en el cinturón de fotones.
Foton kuşağında algıladığımız gama radyasyonunun aynısını alıyorum.
Canta esta canción y estaré allí mísmo a tu lado
Bu şarkıyı söyle ve ben olacağım yanıbaşında
Síempre el mísmo modus operandí con ligeras variaciones.
Herşey aynı sadece ufak değişiklikler var.
Ese mísmo carnaval ganó el concurso de la escuela "Caçadores de Veados" con el dísfraz Madame Sata, inspírado en la película "Madame Satán", de Cecíl B. de Mílle.
O yıl karnavalın en süslü kıyafeti yarışmasını Cecil B. De Mille'nin "Madam Satan" filminden esinlenerek hazırladığı kostümü ile kazandı.
Así es nuestro Larry. Seguro de si mísmo y con aplomo.
Kürklerimi özledim.
Seguro de si mísmo y con aplomo.
Güvenilir, kendinden emin.
iYo conseguiré, yo mísmo!
Bunu alacağım, gerçekten alacağım.
¿ Te ha gustado, mísmo?
Gerçekten beğendin mi?
Wynn te matará así mísmo.
Wynn başının etini yiyecek.
Cuando mueras, haré lo mísmo contígo.
Sen öldüğün zaman ben de seni aynen öyle taşıyacağım. Çok beklersin.
Sí, víven en el mísmo burdel.
Evet aynı genelevde yaşıyorlar.
- Es eso mísmo.
- Kesinlikle.
Todos aquí comen el mísmo pienso.
Buradaki herkes aynı yemi kullanır.
Es eso mísmo.
Doğru duydunuz.
¿ Pensaís mísmo que algo así no podría pasar?
Gerçekten böyle birşeyin olamayacağını mı düşünüyorsun?
Mira tú mísmo.
Kendin bak.
Yo te diré a tí lo mísmo que le dije a él.
Sana da ona söylediğimin aynısını söyleyeceğim.
Si, mira. Su negocio está ahí mísmo..
Evet, gördün mü, işte bu onun işi.
Eso mísmo.
Doğru.
- Allí mísmo, allí mísmo.
- Oraya, tam oraya.
Ya mísmo.
Hemen şimdi.
Detente ahora mísmo.
Hemen şimdi dur.
- Ese es Carmine T. Angelo allí mísmo.
- İşte bu Carmine T. Angelo.
Preguntándote sobre el presente y entonces... te encuentras a ti mísmo masturbandote pensando en tu hermana.
Şaşılacak bir şey ama her seferinde... kendini, kız kardeşini hayal ederken buluyorsun.
Por el mísmo motivo por el cual tu mentiste acerca de los exámenes SAT.
Senin SAT sonuçlarında kopya çekme yalanınla aynı sebepten.
Nota a mi mísmo.
Kendim için not :
Él volverá ahora mísmo a casa.
- Oh evet. Hatırladınız mı?
Lo harás ahora mísmo. Ankush, ellos no querrán hablar conmigo
Yapmayacağım onu.
¡ Baje de las escaleras ahora mísmo!
Mutlaka hatalarımız olur. Seninle konuşmak istemiyorum, defol buradan.
"Yo soy el mísmo, tú eres la misma"
Buradaki herşey aynı.
Ahora nosotros estamos en el mísmo lugar..
Bak bugün aynı yerdeyiz. İlk kez karşılaştığımız yerde...
Cuando bajo la guardia me abro a mi mísmo para que me ataquen o me capturen.
Gardımı indirdiğimde, Kendimi saldırılara karşı korunmasız bırakıyorum.
él no estaba siendo corrompido, él no se permitiría a si mísmo corromperse como nosotros queríamos corromperlo.
Çünkü yozlaştırılamamıştı. Buna asla izin vermiyordu.
Él habría hecho lo mísmo por mí.
O da olsa aynı şeyi yapardı.
No, lo estoy haciendo porque sé lo que es ser tú mísmo en una situación tensa en la que nunca elegiste estar.
Yapıyorum çünkü olmasını istemediğin, zor durumlarda yalnız başına olmak nasıldır bilirim.
En cada casa es lo mísmo.
Her yer aynı.
Parece que a los recuerdos les pasa lo mísmo.
Hatıralar aynı görünüyor.
Y todo lo que he hecho es pensar en mí mísmo.
Oysa ben sadece kendimi düşündüm.
Y ahora nada es lo mísmo
Ve şimdi hiçbir şey aynı değil
Quiero seguridad ahí, ahora mísmo. ¿ Interferencia electromagnética?
Hemen orada güvenlik istiyorum! EM parazitlenmesi ne durumda?
Era muy gordo y podía golpear fácílmente a dos hombres al mísmo tíempo.
İkisinin de canına okurdu. Herkes onu tanırdı.
Ahora mísmo.
Söyle bakalım.Parayı ne zamana istiyorsun?
"Todo aquí es lo mísmo"
"Ama bazı şeyler neden farklı görünüyor bilmiyorum."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]