Translate.vc / Spanish → Turkish / Nadine
Nadine translate Turkish
730 parallel translation
Nadine Hewes.
Nadine Hewes?
- Nadine.
- Nadine.
Don, te voy a llevar con Nadine.
Don, seni Nadine'e geri götürüyorum.
Nadine no quiso decir Io que dijo.
Nadine dediğini kastetmedi.
No hay nadie como Nadine.
Nadine gibisi yok.
Seguiría sin ser como Nadine.
Yine de o kişi Nadine gibi olamaz.
Mira, Nadine, nuestro futuro está tan lejos.
Bak Nadine, geleceğimiz çok uzakta su anda.
hola, Nadine.
Merhaba Nadine.
- hola, Nadine.
- Merhaba Nadine.
- Nadine HaIe, Ia estrella.
- Nadine Hale, gösterinin yıldızı.
¿ Es ésa Ia Nadine con Ia que bailabas?
Eskiden dans ettiğin Nadine bu mu?
Además, a Nadine no Ie corresponde estar en eI mismo espectáculo que tú.
Ayrıca, Nadine seninle aynı gösteride olmayı hak etmiyor!
¿ Te refieres a Nadine?
Nadine mi yani?
hola, ¿ Nadine?
Alo Nadine?
Nadine, después de todo podré cenar esta noche.
Nadine, bu gece yemek vakti müsait olacağım.
Me voy al terrado a ver a Nadine.
Nadine'i görmek için çatıya çıkacağım.
- Buenas noches, Nadine.
- İyi akşamlar Nadine.
- Tuve que bailar con Nadine.
- Nadine'le dans etmek zorundaydım.
Todo era... ... para recuperar a Nadine.
Bunların hepsi Nadine'i geri almak içindi.
Ahora vuelve con Nadine y sus pastores rusos.
Haydi Nadine'e ve Rus köpeklerine geri dön.
Te dije que empecé todo esto para recuperar a Nadine.
Tamam, bu işe Nadine'i geri almak için başladığımı söyledim.
¿ Nadine?
Alo Nadine?
Nadine, coge a todos Ios perros.
Nadine, bütün köpeklerini hazırla.
" En 1851, Thomas Dunson, acompañado de un amigo, Nadine Groot... salió de St.
" 1851 yılında, Thomas Dunson, kendisine eşlik eden dostu...
Louis y se unió a una caravana que iba a California.
Nadine Groot ile St. Louis'ten ayrılıp Kaliforniya'ya giden bir araba kafilesine katılır.
Ermidio Orsando, Pupo y Clea Rovetti...
Nadine di Orsandor, Pupo ve Clea Rovetti, Gigi de Pría, Tony Morgandi,
¡ Nadine, date prisa con el talco!
Nadine, hemen pudrayı getir.
Oh Nadine, ¿ qué es lo que decías en Copenhague?
Oh Nadine, Kopenhag'da ne dediğini söyler misin?
De todos modos, Nadine lo explicará.
Her neyse, Nadine açıklayacaktır.
Nadine Sallanches.
Nadine Sallanches.
¿ Quién es?
- Nadine? - Kimsiniz?
¿ Puedo hablar con Nadine?
Nadine ile konuşabilir miyim?
Nadine, soy yo.
Benim.
Sin falta, Nadine.
Muhakkak orada ol Nadine.
Nadine te confió una maleta que nos pertenece.
Nadine bize ait olan bir çantayı size vermiş.
- ¿ Quién llevó los polis hasta Nadine?
Polisin Nadine'e ulaşmasını kim sağladı?
Empezaron a seguirnos desde la casa de Nadine, por tu culpa.
Sizin yüzünüzden Nadine'in evinde bizi takibe başladılar.
Nadine me dijo.
Nadine söyledi.
Nadine?
Nadine?
Nadine, abre!
Nadine, aç!
Vamos a buscar un doctor, Nadine.
Sakin ol, tamam.
Sí, fui a aquel dentista tuyo. Fue muy bueno conmigo y Nadine.
Evet, şu sizin dişçiye gittim.
Fue suerte, Charley, mucha suerte.
Nadine ve benle iyi ilgilenirdi. Harbiden iyi Charley.
Sabes, Nadine me habló de... que tú y ella se conocieron en un circo aéreo.
Biliyor musun Nadine bir keresinde bana bir şey demişti. Sen ve o bir sirkte tanışmışsınız.
¿ Nadine? Llegamos, Nadine.
Nadine, biz geldik.
Despertará a Nadine.
Nadine'i uyandıracaksınız.
Nadine!
Nadine!
Nadine, abre!
Nadine, aç şunu!
¿ Qué pasa, Nadine?
Neyin var bebeğim?
Nadine era una gran conductora, Charley.
Nadine baya sağlam sürücüydü Charley.
Adiós, Nadine.
Güle güle, Nadine!