Translate.vc / Spanish → Turkish / Napoleón
Napoleón translate Turkish
1,163 parallel translation
- ¿ Napoleón?
- Napolyon mu?
Pero como dijo Napoleón, sólo los rayos son preferibles a los cañones.
Ama Napolyon'un dediği gibi, sadece yιldιrιmlar toplara yeğdir.
Construido entre 1806 y 1836, en homenaje a las victorias de la Grande Armée de Napoleón.
1806 - 1836 yılları arasında Napolyon'un zaferleri anısına inşa edilmiştir.
¿ Cómo se atreve a entrar aquí como Napoleón dándome órdenes?
Buraya paldır küldür gelip Napolyon gibi emirler vermeye nasıl cüret edersin?
Este regimiento luchó junto a Marlborough en 1704, junto a Wellington contra Napoleón, y se heló en Crimea.
Bu alay, 1704'de Marlborough ile, Napolyon'a karşı Wellington'la ve Kırım'da savaştı.
Entonces llegamos a Napoleón y Victor Hugo.
Ancak o zaman Napoleon ve Victor Hugo gibi olabiliriz.
¿ Qué haría Napoleón aquí para distraerse?
Napolyon o adada yalnızken kendisini nasıl oyalamıştı?
La tumba de Napoleón.
Napoleon'un mezarı.
- En la sala 6, donde estaba Napoleón.
Savcı 6-a da, orda daha önce Napolyon duruyordu.
¡ Larga vida a Napoleón y a la nación!
Yaşasın Napoléon ve millet!
" Todo el mundo dobla su rodilla ante Napoleón y su familia
Tüm dünya diz çöktü Napoleon karşısında...
" Detrás de Napoleón
Peşinden Napoléon'un...
¡ Napoleón!
Napoléon..!
¿ Este no es el camello de Napoleón?
- Bu da Napolyon'un devesi mi?
En lo alto hay una estatua de Napoleón.
Tepesinde Napolyon'un heykeli var.
¡ Nuestro presidente quiere ser un nuevo Napoleón y Díaz un nuevo César!
Desteğimi kabul et Vieira. Başkan'ımız yeni bir Napolyon, yeni bir Diaz, yeni bir Sezar olmak istiyor!
- Admiro mucho a Napoleón.
- Sizin Napolyon'a hayranım.
Ricardo, Leif Ericson, Napoleón.
Richard, Leif Ericson, Napolyon.
Leif Ericson, Ricardo Corazón de León y Napoleón.
Leif Ericson, Aslan Yürekli Richard ve Napolyon.
Admiro mucho a su Napoleón.
- Sizin Napolyon'a hayranım.
Van a regresar a la barbarie, van a pasar un hambre, como los haitianos, derrotaron a Napoleón ¿ y qué?
Haitiler gibi barbarlaşıp açlıktan geberecekler. Napolyon'u mağlup ettiler, ne değişti?
¿ Sabía usted que Napoleón Bonaparte era un Leo también, Srta Kate?
Napoleon Bonaparte'ın da bir Aslan olduğunu biliyor muydunuz, Bayan Kate?
Combatió contra Napoleón en el ejercito ruso.
Bir keresinde Napolyon'a karşı Rus ordusu ile birlikte savaştı.
y aquí el Arco de Triunfo, fue construido para conmemorar las victorias de Napoleón!
Ve Arc de Triomphe var. Napolyon bu savaşları kazandıktan sonra bunları yaptılar.
Napoleón, Hitler, Lee Kuan.
Napolyon, Hitler, Lee Kuan gibi Yeryüzü insanları.
Napoleón dijo ante Venecia : "Si mis cañones destruyen una sola estatua preferiría no tomar Venecia".
Napolyon, eğer toplarım bir heykele bile zarar verecekse Venedik'i ele geçirmem, demiş.
¿ Eso dijo Napoleón?
Napolyon mu demiş bunu?
- No le pega decir eso a Napoleón.
- Napolyon'un lafı gibi değil pek.
Pero Napoleón era un canalla.
Ama Napolyon rezilin tekiydi.
Ahora trajo a nuestro país a los estadounidenses del sur... porque ya no puede obtener ayuda de Napoleón.
- Şimdi Maximilian, siz Güney Amerikalılar'ı ülkemize getirdi. ... çünkü Napoleon'dan daha fazla yardım isteyemez.
Un general en esta situación... de ser Napoleón, se sentaría y esperaría.
Bu durumdaki bir general... Napolyon mu ki oturup beklesin.
¡ Alejandro, César, Napoleón, Hitler, Lee Kuan, Krotus!
İskender, Sezar, Napolyon, Hitler, Lee Kuan, Krotus!
Pulso : 46, como Napoleón.
Nabız : 46, Napolyon'unki gibi.
Permítame advertirle que no me imagino siendo Napoleón, por eso no puedo darle ninguna explicación de lo que haría en ese caso.
Şunu söyleyeyim ki, ben kendimi Napolyon olarak görmüyorum. Yani o şartlar altında nasıl davranırdım, bilmiyorum.
¿ Quién no se considera ahora Napoleón en Rusia?
Yapmayın, bugünlerde Rusya'da herkes kendini Napolyon olarak görüyor.
¿ No será el futuro Napoleón quien mató a Elena Ivánovna?
Belki Alyona İvanovna'yı öldüren de o Napolyonlardan biridir? Bu kadar çabuk mu gidiyorsunuz?
Yo quería ser como Napoleón, por eso maté.
Bir Napolyon olmak istedim. İşte bu yüzden öldürdüm.
¿ Qué haría Napoleón si estuviera en mi lugar?
Benim yerimde Napolyon olsaydı, acaba ne yapardı?
Hice de Srta. Napoleón Bonaparte en una trinchera.
Bayan Napoleon Bonaparte'ı hendekte oynadım.
En el otro lado del continente, Napoleón sigue meditando... sobre las ruinas de una ciudad que conquistó tras cruzar medio mundo.
Kıtanın diğer ucunda Napolyon dünyanın yarısını aşıp fethettiği şehrin külleri üzerinde hâlâ düşünüyor.
Lo que Napoleón hizo con la espada, tú lo harás con la pluma.
Napoleon'un kılıçla yaptığını sen kalemle yapacaksın!
George, habrías sido un gran mariscal de Napoleón de haber vivido en el siglo XVIII.
Baksana, George. 18'inci yüzyılda yaşasaydın, Napolyon'u büyük bir mareşal yapardın.
"Así como los franceses liberaron a Córcega, la cuna de Napoleón algún día llegaré a Francia y liberaré la cuna de Lafayette".
"Özgür Fransız ordusu, Napolyon'un doğum yeri Korsika'yı kurtardığı gibi bir gün Fransa'ya çıkarak Lafayette'in doğum yerini de kurtaracak."
Napoleón estaba acabado.
Napolyon tükenmişti.
Napoleón fue conducido a las mismas puertas de París para esperar allí su destino.
... ve kaderini beklemek üzere Paris kapılarına kadar çekildi.
Despues de 10 meses, Napoleón escapó de Elba, en una jugada... desesperada, con menos de mil hombres, invadiría el continente europeo.
On ay sonra Napolyon Elba'dan kaçtı.
Napoleón y sus mil hombres no son realmente peligrosos... todavía.
Napolyon ve bin askeri bir tehlike oluşturmuyor... şimdilik.
¡ Napoleón ha vuelto a nosotros!
Napolyon bize geri döndü!
Larga vida a Napoleón.
Çok yaşa, Napolyon...
Desde 1852 hasta 1860, Napoleón III gobernó Francia, como su tío Napoleón I
1852-1869 yılları arasında III.
En mayo de 1814 Napoleón partió al exilio hacia la pequeña isla Mediterranea de Elba
Mayıs 1814.