Nazim translate Turkish

Soldado Nazim, Achmed.

Er Nazım, Ahmet.

- ¡ Hola, Nazim!

- Selam, Nazım!

¡ Suerte, Nazim!

Her şey gönlünce olsun, Nazım!

Lauda! - ¡ Hola, Nazim!

- Baban gibi bir postacı olacaksın!

- Cerca de mi casa en Banja Luka hay una fuente. Nazim...

Nazım...

Se llama Nazim.

Adı Nazim.

Vassman, ¿ como va mi pequeño nazi?

Vasman nasılsın, benim küçük Nazim?

aquí, Vassman, mi pequeño, nazi

Vasman dikkat et kendine, benim küçük nazim!

Nasim Malek es uno de los sospechosos de terrorismo que retenemos sin acusación.

Nazim Malek, hali hazırdan suçlama olmaksızın tuttuğumuz anahtar terör şüphelilerinden biri.

No puedo involucrar a Nazim.

- Nazim'i dahil edemem.

Nazim, entiendo tu situación... y te garantizo que no usaré tu nombre ni nada que amenace tu seguridad.

Nazim, durumunu anlıyorum ve güvenliğini tehdit edecek hiçbir isim kullanmayacağımıza ya da hiçbir şey yapmayacağımıza söz veriyorum.

- ¿ Nazim?

- Nazim?

Su nombre es Nazim Malek.

Adı Nazim Malek.

Nazim Malek... ... vino a estudiar informática a la West London Poly en 2001, antes de abandonarlo todo repentinamente en octubre de 2003.

Nazim Malek 2001'de Doğu Londra Üniversitesi'nde bilgisayar bilimi tahsili için gelmiş.

- Te encerraron dos años, Nazim.

- Seni iki yıl hapiste tuttular, Nazim.

La policía francesa mató a otro Nazim Malek en París.

Fransız Polisi diğer Nazim Malek'i Paris'te öldürdü.

Te estamos escuchando ahora, Nazim.

Şimdi dinliyoruz, Nazim.

¿ Qué te ha ofrecido, Nazim?

Sana ne teklif ediyor, Nazim?

Soy Nazim.

Benim Nazim.

¿ Va todo bien, Nazim?

Her şey yolunda mı, Nazim?

¿ Has enviado a alguien, Nazim?

Birini gönderdin mi, Nazim?

Nazim, escúchame.

Nazim beni dinle.

La policía descarta cualquier participación del prisionero Nazim Malek quién, según ellos no tenía nada qué ver con el caso y que seguramente ya habrá regresado a Argelia.

Polis, davayla hiçbir ilgisi olmadığı söylenen ve çoktan Cezayir'e dönmüş olduğu düşünülen mahkum Nazim Malek'le ilgileri olduğunu reddetti.

Darles nuevos nombres, una nueva vida, y bastante dinero para asegurar que Nazim no tenga que volver a trabajar.

Onlara yeni isimler, yeni bir hayat,... ve Nazim'in bir daha çalışmasına gerek kalmayacak kadar para verilecek.

Estoy en el hospital Glendale Memorial con Vahan Nazim Asourian.

Gelendale Memorial Hastanesinde, Vahan Nazim Asourian ile beraberim.

- Sí, hay un hombre en LA llamado Nazim Farzat...

- Evet, Los Angeles'ta Nazim Farzat isminde biri var.

Tevfik Fikret, Orhan Veli, Mehmet Akif, Necip Fazil, Nazim Hikmet.

Tevfik Fikret'ten tut, Orhan Veli, Mehmet Akif, Necip Fazıl, Nazım Hikmet.

Por ejemplo, Nazim es extraordinario.

Nazım müthiş bir adam mesela.

Creo que es Nazim o Nadim...

Sanırım adı Nazim ya da Nadim...

¿ O es Nazim?

Ya da Nazim mi?

Dr. Nazim, salaam-alaikum.

Dr. Nazim, selamun aleyküm.

Dos Nazim Maleks.

- İki tane Nazim Malek.

¡ Nazim!

Nazim!