Translate.vc / Spanish → Turkish / Neil
Neil translate Turkish
4,081 parallel translation
Neil.
Neil.
Neil... te ves pálido.
Neil. - Solgun görünüyorsun.
No vamos a discutir de nuevo si es el huevo o la gallina.
Yine laf yarıştırmayalım, Neil.
Era un hechicero, Neil.
O bir büyücüydü, Neil.
Neil...
Neil.
- Neil.
- Neil.
Ya lo has hecho, Neil.
Zaten var, Neil.
Neil dice que, hace años, un chico descubrió cómo pasar a alguien en el tobogán.
Neil diyor ki, yıllar önce bir çocuk su kayağında birini nasıl geçeceğini bulmuş. Doğru mu?
¡ Es físicamente imposible, Neil!
Bu fiziksel olarak imkansız, Neil!
¡ No lo interrumpas, Neil!
Sözünü kesme Neil!
¡ Yo acabo de decir eso, Neil!
Onu zaten söyledim Neil!
¡ Cállate, Neil!
Kapa çeneni Neil! Kes sesini Neil!
- Hola, Neil, ya veo cual es el problema.
- Merhaba Neil, problemi çözdüm.
Adiós.
Hoşçakal Neil.
Soy Neil.
Ben Neil.
Soy Neil de CCI.
Ben UBÇ'den Neil.
No se, Neil.
Bilemiyorum, Neil.
Oh, Neil, eres tan dulce. Pero incluso practicamente hablando, Que hago con los ninos, eh?
O Neil, bu çok güzel peki de ben bu çocukları, ne yapacağım?
- No, Rory, Neil.
- Rory değil, Neil.
- Neil?
- Neil mi?
Si, Neil, Quien envio que tu perfume? .
Evet Neil, sana parfüm gönderen
Neil me envio perfume?
Neil bana parfüm mü göndermiş?
iMUJER en P.A. :
# Neil!
Neil! Clean-up en el pasillo cinco, por favor.
Koridor beş'i temizle lütfen.
i-Neil!
# Neil!
Después de un viaje de 4 días en el espacio, los astronautas Neil Armstrong y Buzz Aldrin planean poner un pie en la superficie de la Luna, en la noche del domingo, 20 de julio, hora del Este
Dört günlük uzay yolculuğunun ardından, astronot Neil Armstrong ve Buzz Aldrin'in... En geç 20 Temmuz Pazar gecesi Ay'a ayak basması planlandı.
... Neil Armstrong y Buzz Aldrin...
Neil Armstrong ve Buzz Aldrin...
Que Neil y Buzz hubieran decidido no volver.
Neil ve Buzz geri dönmemeye karar verse.
- Neil y Buzz desapareciendo.
Neil ve Buzz uzayda kayboluyor.
Neil y el desertor Buzz.
Neil ve Buzz kaçak olsalar.
Recuerdo haber visto videos de Neil Armstrong en la Luna y estar seguro de que "Quiero hacer esto."
Okulda Neil Armstrong'un Ay'daki görüntülerini izlediğimi hatırlıyorum. Ve şunu diyordum içimden : "Bunu yapmak istiyorum."
Neil Dewan.
Neil Dewan.
Neil está molesto porque no lo dejo verlos cuadros de mi exposición.
Neil biraz sinirli çünkü yeni sergim için yaptığım tabloları ona göstermiyorum.
La editorial de Neil, Big Horn Books, publicó mi libro.
Neil'in şirketi Big Horn Kitapevi benim kitabımı basmıştı.
- Muéstrale, Neil.
- Göster ona Neil.
Jill y Neil están obsesionados con sacarse fotos íntimas y desagradables con sus celulares.
Jill ve Neil birbirlerinin iğrenç ve fazlasıyla kişisel fotoğraflarını çekme konusunda saplantılıdırlar.
"Hola, somos los testículos de Neil".
Merhaba. Ben Neil'in taşaklarıyım.
"Está oscuro aquí y los pantalones de Neil apestan".
Burası çok karanlık ve Neil'in pantolonu leş gibi kokuyor.
Neil no deja de tocarme.
Neil bana dokunup duruyor.
Generalmente a Neil y a mí.
Genellikle de Neil ve bana.
Neil, no debes preocuparte.
Neil, endişe etmeni gerektirecek bir şey yok.
¡ Neil!
Neil!
¡ Neil! No es bueno que entres.
Neil, Neil... içeri girersen hiç iyi şeyler olmayacak.
Jill usó esas fotos demasiado íntimas de Neil que sacó con su celular para algo más profundo que el juego previo.
Jill telefonundaki o uygunsuz fotoğrafları ön sevişmeden çok daha etkili bir şey için kullanmıştı.
¿ Te imaginaste alguna vez que estaríamos rodeados de representaciones abstractas de las partes de Neil?
Hiç Neil'in mahrem görüntülerinin olduğu bir odada böyle dikileceğimizi hayal edebilir miydin?
Neil Nebersol no es sospechoso.
Neil Nebersol şüpheli listesinden çıktı.
¿ Sabes si alguien llamada Liz O'Neil haya vivido aquí?
Liz O'Neil adında biri hiç burada yaşadı mı?
¿ Conoces esa canción de Neil Young "Sugar Mountain"?
Neil Young'ın "Şeker Dağı" şarkısını bilir misin?
- Me gusta Neil Young.
- Neil Young'ı severim.
Él me habría matado si supiera que estaba escuchando a Neil Young.
Neil Young'dinlediğimi bilse beni öldürebilirdi..
i-Neil!
- Neil!