English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Niles

Niles translate Turkish

2,542 parallel translation
Lo siento, Niles.
Kusura bakma, Niles.
En mi defensa, Niles es el único que haya experimentado el crepe de cocina.
Bir şeyi açıklığa kavuşturabilir miyim? Krep tavasını terbiyelettiren tek Niles.
Frasier.
Frasier. Niles.
- Niles. - ¿ Les importa si me uno?
Sana katılmamın sakıncası var mı?
Así qué, Niles, ¿ cómo estás?
Niles, nasılsın bakalım?
Regan Shaw, éste es mi hermano, Niles Crane.
Regan Shaw, Bu benim kardeşim, Dr. Niles Crane.
Gracias por tu sinceridad, Niles.
Samimiyetin için teşekkür ederim, Niles.
No, no, Niles.
Hayır, Hayır Niles
Bueno, Niles es pequeño.
Ama Niles çok ufak.
No es Niles.
Niles değil o.
Pero escucha, Niles,
Ama bir dinlesene Niles
¿ A dónde va Niles con tanta prisa?
Niles nereye gidiyor koştura koştura?
Niles acaba de comprar un par.
Bir çiftini Niles aldı.
Veo que Niles trajo a su propia cita a la velada.
Niles'in etkinliğe bir kız getirdiğini görüyorum.
Verás... sé acerca de ti y Niles.
Demek istiyorum ki... senle Niles arasındakileri biliyorum.
Niles puede hacerle compañía a Reagan.
Niles, Regan ile birlikte kalabilir.
Niles, cuando termines me encantaría un baile más.
Niles, işin bittiğinde... tekrar dans etmek isterim.
Si, y ciertamente no te culpo por ello, pero veras, ahora que he hablado con él,
Evet, Bunun için kesinlikle seni suçlamıyorum. ama görüyorsun, şimdi Niles ile konuştum,
Niles ha acordado comportarse.
Kendine çeki düzen vermeyi kabul etti.
Niles si no te importa.
Niles, kusura bakmazsan.
Creo que Niles tiene un pequeño enamoramiento de mi.
Nilesin benden hoşlanmaya başladığını düşünüyorum.
Pero, de hecho, Poppy, hay algo que deberías saber sobre Niles.
Aslında, Poppy, Niles hakkında bilmen gereken birşeyler var.
Niles, sólo quiero que sepas que yo... no estoy feliz con la forma como han acabado las cosas esta noche.
Niles, bilmeni isterim ki ben... pekte mutlu değilim. bütün bu... gecenin böyle sona ermesinden.
¿ Niles, es Regan y Poppy las que se están marchando?
Niles, o Regan değil mi? ve Poppy şimdi dışarı çıkıyorlar?
- Oh, hola Niles.
- Merhaba Niles
¿ te nos unes a desayunar?
- Niles, kahvaltıya kalacak mısın?
Espera, Frasier, si Niles quiere irse...
Bırak onu. - Dur Frasier. Gitmek istiyorsa...
Estás aquí, No es como si fuera una tercera rueda.
Niles'ın kendini garip hissetmesine gerek yok. Sen varsın.
Deja le llamo a Niles primero.
Önce Niles'ı arayayım.
Si, hola. ¿ Se encontrará Niles Crane, por favor?
Niles Crane orada mı?
¿ Fraser, has visto a Niles?
Niles'ı gördün mü Frasier?
Por el amor de dios, debe ser el celular de Niles...
Tanrı aşkına, Niles'ın telefonu olmalı.
Es el teléfono de Niles
Niles'ın cep telefonu.
es el teléfono de Niles Crane.
Niles Crane'in telefonu.
Los pendientes de diamante que ordenó Niles están listos
Niles'ın istediği elmas küpeler gelmiş.
Bueno, no quiero ir a la casa de Niles, y realmente no quiero ir con Marice.
Niles'ın evine gitmek istemiyorum. Hele Maris'in evine!
No se trata de lo que quieres o no, se trata de lo que Niles necesita.
Baba bizim isteklerimiz önemsiz. Önemli olan Niles'ın ihtiyaçları.
- Niles.
- Niles. - Evet.
- ¿ Si? ¿ Dónde has estado?
Nerelerdesin Niles?
Se lo difícil que han sido estas tres semanas han sido para ti
Niles, son üç haftanın senin için zor olduğunu biliyorum.
- Si, Niles.
- Evet Niles.
¿ Niles, sabes que vamos a hacer esta noche?
Niles, bu gece ne yapalım biliyor musun? Merhaba.
¿ Así que Niles, no has visto a Marice desde el domingo?
Niles pazar gününden sonra Maris'le görüşmedin mi?
Niles, contesta, ¿ puedes?
Açar mısın Niles? Ben Frasier.
Lo siento, Niles.
Üzüldüm Niles.
- Oh, Niles.
- Niles.
No, Niles, espera, deja eso.
- Hayır, Niles.
Papá, no hay razón para que Niles se sienta incómodo.
Baba, lütfen.
- Niles, Niles, escucha sólo relájate.
Niles. Sakin ol.
Niles, es Frasier.
Niles ben Frasier.
Ahora márchense. No, Niles, no.
Hayır Niles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]