Translate.vc / Spanish → Turkish / Noble
Noble translate Turkish
4,372 parallel translation
Noble, Hope, Charity, Jingle.
Noble, Hope, Charity, Jingle.
No te preocupes, Noble.
Önemli değil Noble.
Al menos cuando mueras, habrás hecho algo, algo noble. Más de lo que pueden decir algunos.
En azından ölmeden önce soylu bir şey yapmış olacaksın.
Un héroe noble, ¿ eh?
Çoğu insandan iyi durumdasın yani.
Sino que fue tan valiente y noble como el mejor de nosotros.
Fakat o cesur ve soylu olarak bizim en iyimizdi.
Bueno, creo que alguien tendrá una tarjeta de regalo de Barnes Noble por su silencio.
Biri, muhteşem örtbas yeteneği için Barnes Noble hediye kartı kazanacak sanki.
Qué gesto más noble.
Ne asil bir jest.
Hace que suene tan noble.
Çok asil bir şeymiş gibi anlattınız.
Un tipo que parece XXX "Hombre guapo, estrella, noble"
Sen tıpkı.... benziyorsun. 'Hoş adam'/'yıldız'/'Asilzade'
Pero David y yo estamos en una noble misión.
Bu konuda üzgünüm. - Ama David'le önemli bir iş üstündeyiz.
¿ Me dirás de nuevo sobre el noble francés que se bañaba en la sangre de los niños?
Fransız asilzadelerin, çocukların kanları ile banyo yaptıklarını tekrar anlatacak mısınız?
Todo hombre, por humilde que sea, por noble que sea, tiene el derecho de ser juzgado solo por sus iguales.
Her kişi ister sıradan biri olsun, ister soylu adil bir şekilde yargılanma hakkına sahiptir.
La inmigración es noble, pero no enciende el fuego.
Göç konusu, yüce bir konu olsa da ilgi çekmez.
- Noble corcel a tu servicio.
- Asil atınız hizmetinize amadedir.
Soy un noble corcel.
Ben asil bir atım.
Sin duda eres un noble corcel.
Sen gerçekten de bizim asil atımızsın.
Creo que es muy noble.
Bence çok asildi.
Grandes naciones blancas, tales como los Estados Unidos, con su nueva constitución noble, y la Francia republicana, rechazado la joven república negro.
Yeni görkemli anayasası ile Birleşik Devletler ve cumhuriyetçi Fransa gibi büyük beyaz milletler genç siyahi cumhuriyetten uzak durdular.
Hoy en día, República noble sueño de Toussaint es uno de los más pobres y lugares más miserables del planeta.
Bugün Toussaint'nin asil rüya cumhuriyeti dünyanın en fakir ve en sefil ülkelerinden biri.
Una noble pero tímida planta, no es fácil de hallar.
Muhteşem ama utangaç bir bitki, bulması zordur.
Max, creo que es muy noble lo que estás haciendo por nuestro sueño.
Max, bence hayalimiz için böyle bir şey yapman gerçekten asil bir davranış.
¿ Crees que eres noble?
Asil olduğunu sanıyorsun.
Parece bastante noble, esta Audrey Higuerra, ¿ no?
Audrey Higuerra diğerlerine göre çok seviyeli birisi gibi gözüküyor, değil mi?
Sí, muy noble.
Kesinlikle çok seviyeli.
Pero lucharé con mi hijo por la mano de esa noble doncella.
Ama, o bekar kız için oğlumla savaşacağım.
Una chamán que lee los clásicos. Sin duda es una afición noble...
4 Kitap ve 5 klasiği okuyan bir şaman gerçekten asil bir ilgin var.
Por supuesto, la mitad de usted tiene sangre noble, así que usted es distinto a mí.
Tabii sizin durumunuz farklı, siz yarı soylusunuz da.
No hay ningún lugar en Joseon en donde un Eolja pueda actuar como noble.
Joson'da bir kölenin oğlunun kafasına göre davranabileceği hiç bir yer yoktur.
¿ O te quedarás aquí y actuarás como un noble con un buen puesto?
Yoksa bir soylu gibi davranmaya devam edip kalacak mısın?
Pero un codicioso, humilde bastardo como tú ni siquiera entiende de la cortesía de un noble.
Buna soysuzların kolay kolay anlayamayacağı'bir soylu nezaketi'denir.
Aún si su asunto es urgente... ¿ cómo se atreve a saltar la barda de la residencia de un noble?
İşinizi yapmak için acele etseniz de soylu bir ailenin oğlu çitin üstünden nasıl atlar?
Él era bastante alto, y usaba la ropa de un noble.
Nasıl böyle aptalca bir şey yaparlar akıl almıyor. Bilemiyorum.
Él era bastante alto, y usaba la ropa de un noble.
Kraliçenin özel makamına uğradığını biliyoruz değil mi?
La ropa de un noble...
O gün... benim evime gelmeden önce mutlaka kraliçeyi de ziyaret etmiştir.
No cuando una causa noble es apoyada por gente capaz.
Asil bir dava uğruna, bir şeyleri değiştirebilecek kişiler savaşıyorsa değil.
Le mostraremos al mundo la noble lucha de los que defienden al gobierno elegido de España.
İspanya'nın seçilmiş hükümetini savunanları dünyaya göstereceğiz.
Algunos podrían imaginar que una misión noble es inminente.
Kimileri ortada asil bir amaç olduğunu hayal edebilir.
EL NOBLE SALVAJE EN SU HÁBITAT NATURAL
SOYLU VAHŞİ DOĞAL HABİTATINDA
Saludos, noble caballo espíritu.
Hoş geldin, soylu hayalet at.
Esa es una profesión noble.
Bu çok asil bir meslek.
¿ Existe alguna posibilidad en este noble universo... o en cualquier universo paralelo, de que tú...
Bu mükemmel evrende ya da paralel bir alternatif evrende senin tipin olma ihtimalim...
El noble Asano, de la provincia de Ako, lo salvó aquel día viendo algo en el joven que Oishi no vio.
Ako eyaletinin lordu, Lord Asano o gün onu kurtardı. Çocukta, Oishi'nin görmediği bir şey görmüştü.
EL NOBLE KIRA DUEÑO DE LA PROVINCIA RIVAL DE NAGATO
Lord Kira Düşman Eyalet Nagato'nun Hükümdarı
El noble Asano y la partida de caza han regresado.
Lord Asano ve av ekibi döndü.
Noble Asano, amigo mío.
Lord Asano dostum.
Noble Asano, permítanos presentar al noble Kira Yoshinaka, dueño de Nagato, de las provincias del norte.
Lord Asano, huzurlarınızda Lord Kira Yoshinaka... kuzey eyaletlerinden Nagato'nun hükümdarı.
Ako es tan hermoso como lo recordaba, noble Asano.
Ako hatırladığım kadar güzel, Lord Asano.
Nos sentimos honrados por tu visita, noble Kira.
Ziyaretinizden onur duyduk, Lord Kira.
No tenía ni idea de que tu concubina fuera tan hermosa, noble Asano.
Hanımınızın bu kadar hoş olduğunu bilmiyordum, Lord Asano.
Sellado por el lazo matrimonial entre tú y el noble Kira.
Sen ve Lord Kira arasındaki evlilikle mühürlenmiştir.
La ropa de un noble...
Bazılarını ölü ele geçirdik ve durum hala anlaşılmazlığını koruyor.