Translate.vc / Spanish → Turkish / Norbit
Norbit translate Turkish
145 parallel translation
Mi nombre es Norbit Albert Rice, y yo era un huérfano.
Adım Norbit Albert Rice. Ben yetimim.
¿ Cómo encontrar familia sin pelo?
Norbit! Saçın olmadan nasıl aile edineceksin?
¡ Nadie quiere un Norbit calvo!
Kimse kel bir Norbit istemez!
¿ Adónde fuiste?
Norbit nereye gittin?
¡ Ve, Norbit!
Haydi, Norbit!
¡ Ve, Norbit!
Haydi, Norbit! Haydi, Norbit!
Adiós, Norbit.
Hoşça kal, Norbit.
- Norbit.
- Norbit.
- Norbit.
- Adım Norbit.
Aquí tienes, Norbit.
Al bakalım, Norbit.
Estoy esperando unas llamadas importantes.
Bugün birkaç önemli telefon bekliyorum, Norbit.
Pobre Norbit. Caramba.
Zavallı, Norbit.
Norbit.
Norbit.
Déjame hablar contigo un segundo.
Norbit, seninle biraz konuşmak istiyorum.
Contar algo de Norbit.
Size Norbit'ten bahsedeyim.
Yo como papá de Norbit.
Ben onun babası sayılırım.
Yo crío a Norbit, es como propio hijo.
Norbit'i ben büyüttüm. Öz oğlum gibidir.
Y quiero decir que yo muy, muy confundido, Norbit que tú cases con Ratimore.
Şunu söylemek istiyorum : Ratimore ile evlenmene çok çok şaşırdım.
Cuando Norbit era niño le gusta correr por todos lados, desnudo.
Norbit küçük bir çocukken ortalıkta çıplak gezmeyi çok severdi.
Y Norbit, cuando era niño, tenía un pipí del tamaño de rollo de huevo.
Daha küçücükken bile kocaman bir pipisi vardı.
- Ya sabes, Norbit. - Es verdad.
- Bunu sen de biliyorsun, Norbit.
Un día, junto a arroyo, Norbit corre desnudo y víbora venenosa salta y muerde a Norbit justo en culo.
- Bu doğru. Yine bir gün, dere kenarında çırılçıplak koştururken zehirli bir yılan sıçrayıp Norbit'i kıçından ısırdı.
Norbit se desmaya.
Norbit bayıldı.
Yo creo que Norbit es muerto.
Önce öldü sandım.
"¿ Le chupo veneno del culo a Norbit o dejo morir?"
Norbit'in kıçından zehri emecek miydim yoksa onu ölüme mi terk edecektim?
Norbit se nos va a ir.
Varsın ölsün.
Pero cosa mística y extraña pasa a Norbit.
Ama tuhaf, esrarengiz bir şey oldu.
Aunque veneno está en Norbit, no se muere.
Yılan tarafından ısırılmasına rağmen Norbit ölmedi.
Norbit se pone más y más fuerte.
Git gide daha da güçlendi.
Por eso yo sé que Norbit, muy dentro, tú muy muy fuerte.
Norbit, senin ta derinlerde büyük bir güce sahip olduğunu biliyorum.
Así que digo a todos aquí y a Norbit te deseo mucha felicidad y paz y amor y muchos plátanos para tu nuevo gorila.
Buradaki herkese ve en çok da Norbit'e mutluluklar, huzur ve sevgi dilerim. Bir de yeni gorilin için bol bol muz.
Sólo broma. ¡ Por Norbit y Rasputia!
Şaka yapıyorum. Norbit ve Rasputia'ya.
¿ Sabes qué sería muy romántico?
Norbit, ne yapsan romantik olurdu biliyor musun?
Te he dicho que si usas mi coche, no ajustes el asiento.
Norbit sana arabamın koltuk ayarını değiştirme demiştim!
Ahí viene Norbit, a la hora de siempre.
Norbit geliyor, her zamanki gibi tam saatinde.
Sí, cuando andábamos de alcahuetes.
Pezevenklik yaptığımız günlerdeki gibi, Norbit.
¿ Te puedo ofrecer unos zapatos nuevos o un corte de pelo?
Norbit, yeni bir ayakkabı almak ya da saçını kestirmek ister misin?
¡ Hola, Norbit!
Norbit!
Como tienes ganas de correr ¿ por qué no corres a la Choza de Costillas y me traes una orden chica?
Madem koşmak istiyorsun, Norbit bir koşu gidip bana kaburga alıver.
¿ Qué haces?
Norbit! Ne yapıyorsun?
Vaya, Norbit, qué obra de marionetas.
Norbit, ilginç bir kukla gösterisiydi.
¡ Ay, Norbit!
Norbit.
Ay, Norbit, mira.
Norbit, baksana.
¡ Norbit!
Norbit!
Te presento a mi prometido, Deion Hughes.
Bu kim? Norbit, bu nişanlım, Deion Hughes.
Deion tiene mucha experiencia en bienes raíces así que me va a ayudar a comprar el orfelinato. ¡ Qué emoción!
Deion emlak işlerinde tecrübeli olduğundan yetimhaneyi almama yardım edecek, Norbit. Çok heyecanlıyım!
¿ Cuántas veces te tengo que decir que no toques mi asiento?
Lanet olsun, Norbit! Sana kaç kere koltuğumla oynama dedim!
¡ No eres nada y jamás serás nada sin mí!
Sen bir hiçsin ve bensiz hep öyle kalacaksın, Norbit!
¡ Estoy embarazada!
Norbit, lütfen, hamileyim!
- ¿ Norbit?
- Norbit mi?
Escojo a...
Ben Norbit'i seçiyorum. - Olamaz.