Translate.vc / Spanish → Turkish / Normal
Normal translate Turkish
39,731 parallel translation
La inyección la hará sentirse normal un tiempo. Pero sus neuronas aún parecen fuegos artificiales.
Ona verdiğim aşı bir süreliğine normal hissetmesine yardımcı olacak ancak nöronları hala havai fişek gibi patlamaya devam ediyor.
¿ Por qué no podía ser una niñera o una becaria... - como una persona normal?
Neden bir bakıcı veya stajyer gibi normal biri değil?
Hace todo lo que hace una pierna normal.
Normal bir bacağın yaptığı her şeyi yapıyor.
Es el hecho de que es una pierna normal, ese es el problema.
Normal bir bacak, sorun bu.
Porque los futbolistas no son normales.
Çünkü futbolcular normal değiller.
No puedes ser genial y normal.
Hem mükemmel hem normal olamazsın.
¿ Sabes? Algunas personas agradecen que las llamen normales.
Bazı insanlar normal olduklarının söylenmesine minnettar olurlar.
Estoy atrapado en un espacio confinado, que está haciendo que mi corazón lata casi el doble de rápido de lo normal, me tienes miedo, y todo el mundo piensa que actúo como un príncipe que hace preguntas estúpidas.
Kalbimi normalden iki kat daha hızlı attıran sınırlı bir boşluğa hapsedildim sen benden korkuyorsun ve herkes beni aptal sorular soran bir prens gibi görüyor.
Esto no es normal.
Bu normal değil.
Nada de esto es normal.
Bunların hiç biri normal değil.
Nada de esto es normal.
Bunların hiçbiri doğal değil.
A veces es un niño normal. Y a veces es como... si le faltara el chip de la empatía.
Bazen normal bir çocuk, bazen de empati hissini kaybetmiş biri gibi.
¿ No crees que podrías... guiarle hacia un proyecto de historia que sea un poco más... normal?
Onu biraz daha normal bir tarih projesine yönlendirsen daha iyi olmaz mı sence?
¿ Mitchell Hawthorne fue solo un personaje que interpretó... para parecer normal y que la gente no sospechara que era un asesino?
Mitchell Hawthorne, insanlar katil olduğundan şüphelenmesin diye normal görünmek adına oynadığı bir karakter miydi sadece?
¿ O solo era un tipo normal con ese...
Yoksa bu arzuya sahip normal bir adam mıydı?
Quieres que tus hijas crezcan pensando que es normal ver a mujeres en el poder.
Kızlarının, kadınları iktidarda görmenin normal olduğunu düşünerek büyümelerini istedin.
Llevó una vida bastante normal... hasta que perdió a su madre en un accidente de coche.
Annesini araba kazasında kaybedene dek oldukça sıradan bir hayatı varmış.
Todo parece normal en la Internet oscura.
Deep Web'de her şey normal görünüyor.
Ninguno queríamos, pero no podíamos ni ver bien.
Hiçbirimiz istemiyordu, ama kimse normal bakamıyordu.
Es una clase normal con un auxiliar a tiempo completo, alguien que va a estar a tu lado leyendo de tu tablero vayas a donde vayas... una voz.
Gittiğin her yerde yanında olacak ve tahtana yazdıklarını okuyacak tam zamanlı bir asistanın olduğu sıradan bir sınıf. Senin sesin olacak.
¿ Puedes asegurarle que esta es nuestra salida normal para discapacitados?
Ona bunun normal engelli çıkışımız olduğunu söyleyebilir misin?
Tú luchas y luchas para asegurarte de que JJ tenga una vida normal.
JJ'in normal bir hayatı olması için savaşıp duruyorsun.
* No queda casi nadie que esté actuando normal *
Artık, kim normal, kim değil söylemek çok zor.
Soy un votante normal, solo un votante normal.
Ben sadece vatandaşım, oy veren kişiyim.
Lo acabo de hacer. Los chequeos de las patadas fueron normales.
Zaten yaptım, testler normal çıktı.
¿ Está todo normal?
Her şey normal mi?
La bebé es normal.
Bebek normal.
¿ Tiene que hacer eso aquí?
Bunu burada yapması normal mi ya?
Tienes que actuar calmo y normal como si no tuvieras ni una preocupación.
Sanki hiçbir şey umurunda değilmiş gibi rahat ve sakin davranmalısın.
* Solo soy un alcohólico * * Metido en esto con un perdedor * * Un bobo que de algún modo piensa que soy su hermano *
# Sadece normal bir ayyaşım... # #... bu ezikle bir yere kısılmış... # #... nedense kankası olduğumu düşünen bir embesille. #
Lisa Simpson, eres la principal sospechosa en los asesinatos de dos normales y un par de gemelas.
Lisa Simpson iki normal insanın ve ikizlerin ölümünde birinci dereceden şüphelisin.
Solo quiero ser normal y engañar a mi marido sin sentirme culpable.
Tek istediğim normal bir şekilde kocamı aldatıp suçlu hissetmemekti.
Bueno, si es un fetiche normal y establecido, entonces supongo que estoy preparado para el desafío,
Bu halihazırda olan, en temel fetişlerden biriyse sanırım bu mücadeleye hazırım.
Sería incluso normal.
Hatta normal olurdu.
Solo soy un tipo normal de Carolina del Norte que toca el piano y ahúma un codillo de cerdo bastante decente.
Ben piyano çalan ve domuzun omuz etini güzel fümeleyen Kuzey Carolinalı sıradan bir adamım.
Todo está normal.
Her şey normal.
Les pedimos que lo liberen para que pueda continuar su vida fuera de estas paredes.
Sizden hayatını normal bir şekilde dışarıda yaşaması için tahliyesini istiyoruz.
Bueno, eso es... Eso es tan normal.
Bu çok normal bir durum.
¿ No tienes nada que decirme ahora?
Bana söyleyecek bir şeyin yok mu yani? Böyle olaylarda normal akıbet, okuldan ihraç edilmektir.
Puede hacerlas a todos... un gordo al Pacino, un gordo Jerry Seinfeld, un John Madden normal.
Şişko Al Pacino, şişko Jerry Seinfeld normal John Madden.
Sí, eso tiene sentido.
Öyle olması normal.
En menos de lo que crees ya era un nerd normal como tú.
- Sonra bir bakmışsın senin gibi bir kitap kurduna dönmüşüm.
Así que necesito que me ayudes a actuar con normalidad frente a él para poder conseguir lo que necesito y poder salir de aquí.
Bu yüzden senden onun etrafında normal davramam için yardım istiyorum. Böylece ihtiyacım olanı elde edebilirim ve buradan kurtulabilirim.
Porque la meta de la terapia no es actuar normal, es ser normal.
Çünkü terapinin amacı normal davranmak değil, normal olmaktır.
Sí, bueno, seré normal cuando esté en casa con la mujer que amo en lugar de soñar que el tipo con el que comparto la celda la va a matar.
Evet, evimde sevdiğim kadınla beraber olduğumda normal olacağım, rüyamda onu öldürdüğünü gördüğüm adamla aynı hücreyi paylaştığımda değil.
- Quisiera que todo fuera normal.
Bir gün her şeyin normal olmasını istiyorum.
- ¿ Y cómo se ve lo normal?
Normal nasıl bir şeydi?
Bueno... sonará loco pero durante 28 años, todo fue normal.
Tuhaf gelebilir ama 28 yıl boyunca her şey normaldi.
Estás sonriendo más de lo normal.
Normalden daha fazla gülümsüyorsun.
Te dije que me encantaban tus botas hace tres años pero estaba mintiendo y esa mentira me asechó desde entonces y la gente intentó decirme que estaba bien... solo una amable, mentirita blanca para ser diplomático... pero yo no estaba de acuerdo y luego ayer
Herkes normal olduğunu kibarlıktan gelen beyaz bir yalan olduğunu söyledi. Buna katılmıyorum. Dün öleceğini düşünmüştüm.
En el espacio nunca me siento completamente normal.
Uzayda hiçbir zaman tamamen normal hissetmiyorum.