Translate.vc / Spanish → Turkish / Norman
Norman translate Turkish
4,139 parallel translation
¡ Tienes que creerme, Norman!
Bana inanmalısın Norman!
Norman, Shelley Godfrey no es su persona física
Norman, Shelley Godfrey fiziksel görünümünden ayrı biridir.
Profundamente, Norman.
Hem de deli gibi, Norman.
- Cuídate, Norman. - Sí.
- Kendine iyi bak Norman.
Mejor que pienses esto largo y tendido, Norman.
Bunu uzun ve iyice düşünmelisin Norman.
Últimas miradas, Norman.
Son kez bak Norman.
Acabo de impedir a Norman Godfrey asesinara a su novia.
Noman Godfrey'in az önce sevgilisini öldürmesini engelledim.
- Nadie. Las únicas personas que lo sabrán son Norman y Roman.
Sadece Norman ve Roman'a haber verilecek.
Vi la forma en que el tío Norman te mira.
Norman Amca'nın sana nasıl baktığını gördüm.
Escogí a Norman y la felicidad para mi hijo y mi hija.
Norman'ı ve çocuklarımın mutluluğunu seçiyorum ben.
Norman, estoy en medio de algo importante. No puedo hablar ahora mismo.
Norman, bir durum var, şu an müsait değilim.
Norman llamó.
Norman aradı.
Norman ya se ha ido.
Norman binadan ayrıldı.
- Norman, eres mi cliente. - Trato de protegerte.
- Norman, müvekkilim olarak seni korumaya- -
Hola. Hola. Soy Norman.
Merhaba ben Norman.
- Norman, ignóralo. - Con malditas cuatro bastarán.
- Norman, kulak asma sen ona.
¡ Norman!
Norman!
Norman, ven aquí.
Norman, buraya gel.
Él está aquí para matarte, Norman.
Seni öldürmek için, Norman.
- Hazlo, Norman.
Yap hadi Norman.
Hazlo, Norman. - ¡ Dispara al maldito!
Yap hadi Norman.
Hazlo, Norman.
Yapsana Norman.
¿ Norman?
Sıcak kahve. Norman?
No hay ningún equipo que haya permanecido juntos, como el que tenemos, Norman.
Hiçbir ekip bizim gibi bir arada kalamamıştır Norman.
Norman.
Norman.
Norman, ¿ dónde podrías estar?
Normie neredesin bakalım?
¡ Pinche Norman!
- Serseri Norman! - Norman?
- ¿ Norman?
- Serseri seni.
- Pinche Norman. ¡ Era hora de que actúes como hombre!
Erkek gibi davranma sırası sende!
Norman. ¿ Qué hiciste?
Norman, ne yaptın?
Norman, eres un astuto caracol.
Norman, seni sinsi köpek.
Supongo que es día de Norman, ¿ eh?
Bugün Norman'ın günü demek.
Es tu día, Norman.
Bugün senin günün Norman.
Oye, Norman. ¿ Te gustan los caballos?
Norman, atları sever misin?
¡ Norman!
- Emma! - Ben hallederim.
¿ Vas a resucitarla, Norman?
Onu ayağa mı kaldıracaksın Norman?
Norman acabo con esos hijos de perra, ¿ no es así, también?
Norman da nasıl biçti şerefsizleri ama değil mi?
Muy bien, Norman, tú y Coon-ass echen un vistazo a ese edificio.
Pekala Norman, sen ve Coon-Ass şu binayı kontrol edin.
Puedes bajar el arma, Norman.
Silahını indirebilirsin Norman.
Norman, lo siento. ¿ Ya sabes?
Norman, özür dilerim.
Buenas tardes, Norman.
İyi akşamlar Norman.
Norman, ve a buscar tu mierda.
Norman, eşyalarını al.
Norman, alístalo.
Norman hazırlan.
Poor Norman se suicidó.
Zavallı Norman intihar etti.
Quieres que me una a tus filas para que complete tu cuadro.
Norman Rockwell'ini tamamlamak için sözünü dinlememi istiyorsun.
Normal Dopps.
- Norman Dopps.
Abby dijo que nuestro falso agente de vuelo se llamaba Norman Dopps.
Abby, sahte hava polisimizin adının Norman Doops olduğunu söyledi.
Norman.
- Norman. Bu da bir isim, değil mi?
Norman.
- Norman.
Vamos, Norman.
Kalk hadi Norman.
Buen trabajo, Norman.
- İyi iş Norman!