Translate.vc / Spanish → Turkish / Nuke
Nuke translate Turkish
68 parallel translation
Nuke.
Atom Bombası.
Llámame Nuke.
Bana artık Atom Bombası deyin.
Está bien, Nuke.
Tamam, Atom Bombası.
Ya me comprometí con Nuke esta temporada.
Bu sezon için Atom Bombası'na söz verdim.
Quisiste decir Nuke.
Atom Bombası demek istedin herhalde.
No, no es cierto. Dije Nuke.
Hayır, Atom Bombası dedim.
Vamos, Nuke.
Hadi, Atom Bombası.
¡ Nuke, cariño!
Atom Bombası, tatlım!
Nuke, disculpa.
Atom Bombası, afedersin.
Nuke puede. Pero a ti no te importa, burro.
Atom Bombası bu adamlardan biri olabilir, ama senin hiç umurunda değil, Et Yığını.
Los Toros tratarán de salir de su racha perdedora de seis partidos... contra los Hornets con Nuke LaLoosh en el montículo.
Bulls, Greensboro Hornets karşısında altı maçlık mağlubiyet serisini sonlandırmak istiyor. Atom Bombası LaLoosh sahnede şimdi.
¿ Qué le pasó a Nuke?
Yüce İsa adına, Atom Bombası'nın içindeki de ne öyle?
Quisiera ver hoy al verdadero Nuke LaLoosh.
Bakalım, gerçek Atom Bombası LaLoosh kendini gösterecek mi.
Cuando Nuke comenzó a escuchar a Crash, todo mejoró.
Atom Bombası, Crash'ı dinlemeye başladığında, her şey yoluna girdi.
Pero Nuke aún seguía confuso.
Fakat Atom Bombası'nın kafası yine de karışıktı.
Nuke, estás equivocado.
Atom Bombası, sen yanılıyorsun.
¿ Cómo te atreves a decirle a Nuke que no se acueste conmigo?
Sen hangi cüretle Atom Bombası'na benim yatağımdan uzak durmasını söylersin.
Vamos. ¡ Enséñales lo que tienes, Super Nuke!
Hadi.Süper Atom Bombası, onlara elindekini göster!
¡ Enséñales, Super Nuke!
Hadi göster onlara gününü, Süper Atom Bombası!
Nuke está lanzando mal esta noche.
Atom Bombası bu akşam deviremeyecek gibi.
Nuke está asustado porque se le atoraron los párpados y su papá está aquí.
Şey, Atom Bombası korkuyor göz kapakları bugün sorun çıkarıyor ve yaşlı babalığı da burada.
Nuke nunca recuperó su ritmo, aunque no lanzó mal... y la racha ganadora terminó.
Atom Bombası kötü atışlar yapmasa da bunlar asla eski atışları gibi değildi... Ve galibiyet serisi 3-2'lik bir mağlubiyetle sona erdi.
Ebby Calvin "Nuke" LaLoosh.
Ebby Calvin "Atam Bombası" LaLoosh.
Escucha, Nuke... los bateadores de las Mayores te van a volver loco... por un tiempo, ¿ sabes?
Bak, Atom Bombası... Bu büyük lig vurucuları ilk zamanlar seni bi pinball makinesi gibi ışıldatmaya çalışırlar, tamam mı?
Oye, Nuke.
Hey, Atom Bombası.
Con Nuke fuera del equipo, quieren traer a un catcher joven.
Şimdi Atom Bombası gitti, onlar da genç bir tutucu getirmek istiyorlar.
Lo curioso fue que Nuke dejó de preocuparme.
Komik olan ise Atom Bombası için endişenlenmiyordum artık.
Nuke tenía un don.
Atom Bombası'nın Allah vergisi bir yeteneği vardı.
Nuclear. El narcótico más adictivo de la historia.
Nuke, tarihteki en etkili uyuşturucu.
Hemos recibido esta transmisión de Caín asesino condenado y líder del culto Nuclear.
Şu an cinayetten aranan ve Nuke topluluğunun lideri Cain'den bir mesaj ulaştı elimize.
¡ Dame Nuclear, nene!
Nuke'le beni bebeğim.
¡ Dame Nuclear!
Nuke yükle bana.
Hay suficiente.
Herkese yetecek kadar Nuke var.
La policía incauta $ 500 millones procedentes de venta de nuclear.
500 milyon nakit. Nuke parasına polis tarafında el kondu.
Luego : amenazas del sindicato policial y ovación pública ante eI fin de Ia huelga y la captura de Caín, quien quizá no llegue al juicio.
Polis sendikası grevi ve halkın tezahüratları arasında Kuzey Metro Polisi göreve döndü ve Nuke Lordu Cain'i yakaladı. Sıradaki haber : Cain muhtemelen mahkemeden önce ölecek.
Lo dices de nuevo, ¡ y no habrá más Nuclear para ti!
Bir daha bana öyle bağırırsan sana daha Nuke yok kaltak.
Toda la Nuclear que necesites.
İhtiyacın olan tüm Nuke.
Nuclear brinda calidad a bajo precio.
Nuke onlara kaliteyi ucuza sağlıyor.
13 muertos en una presunta masacre por dinero nuclear.
Nuke parası katliamında 13 ölü var.
Robocop 2 detectará y eliminará a todo laboratorio y distribuidor de nuestra ciudad.
RoboCop her laboratuvarı ve her satıcıyı bulacak ve şehrimizi Nuke'dan temizleyecek.
The Nuke Masters edicion especial!
Nuke Masters özel sayısı!
Alize, rucKus, nuke.
Alize, Ruckus, Nuke.
Joder. se han cargado a nuke.
Lanet olsun. Nuke'u öldürmüşler.
¿ Me estás preguntando quién lleva un babero para ponérselo a alguien? ¿ antes de que los explote?
Do you ask me which lead bib to put on someone before you nuke them?
Mis fuentes me han dicho que la mayor parte de ellos fueron enviados por New Nuke Corp.
Kaynaklarıma dayanarak, Bomba New Corp tarafından yönlendirildi.
- Nuke, ¿ llevas a casa a Milly?
- Nuke, Milly'i eve bırakır mısın
Vamos Nuke.
İşinin başına dön.
¡ Nuclear!
Nuke!
Nuclear.
Nuke.
Hay Nuclear para cada estado de ánimo.
Her durum için bir Nuke var.
Este envase tiene Nuclear...
Bu küçük kutuda bir mahalleyi uyuşturacak kadar Nuke var.