Nz translate Turkish

Haroun-Al-Raschid, Califa de Bagdad, fue el más romántico gobernante de su época

Bağdat Halifesi Harun-El-Reşid çok romantik ve hınzır bir hükümdardı.

Habla con nuestra madre.

- Annenize anlatmalısınz.

Se han ido. Cerdos...

Sıvışmış, hınzırlar.

- Encantada.

- Nasılsınınz?

- ¿ Quiere sentarse?

- Oturmaz mısınz? - Teşekkür ederim.

- ¿ No es increíble?

- Bu hınzırca değil mi?

Te ves muy insolente y hermosa esta noche, Nancy.

Bu gece hınzır bir güzellik var üzerinde Nancy.

Me gusta hacerlos. Me mantienen fuera del mal.

Vecize uydurmaktan hoşlanıyorum.Beni hınzırlıktan koruyor.

Son maravillosos. Todos menos ese malvado enano y las gemelas.

Hınzır Major ve hırçın ikizler dışında hepsi mükemmel insanlar.

Qué canalla.

Seni gibi hınzır herif!

Sin embargo usted ha dicho que están pidiendo para reconstruir el Templo de Todai.

Ancak... Todai Tapınağı'nı yeniden yaptırmak için yardım topladığınzı söylemiştiniz

Por favor guarde su ofrenda hasta entonces.

Bağışlarınzı o zamana dek saklayınız lütfen.

El viejo sinvergüenza.

Yaşlı hınzır.

Porque eres perversa. Mucho.

Çünkü sen muzırın tekisin, tam bir hınzırsın.

Eres una incansable pedigüeña.

Seni hınzır seni!

Como han arreglado todo correctamente, me preguntaba donde debemos ir durante nuestra parada en Estocolmo.

Bizi çok iyi ağırladınz. Stockholm'da mecburi bulunacağımız iki saati nasıl geçireceğimizi kara kara düşünüyordum.

Qué ideas más raras se te meten en la cabeza.

Sen çok hınzırsın. Dikkatli olmalıyım.

Monsieur el listillo.

Monsieur le hınzır adam.

Tiene una naturaleza muy perversa y desconfiada, Srta. Singleton.

Sizin çok hınzır ve şüpheci bir yapınız var Bayan Singleton.

Espero que escriba algo espantoso sobre esos chinos desagrade...

Umarım, bu nankör Çinliler hakkında gazetelerinize korkunç bir şeyler yazarsınz... Oh!

¿ Qué misión perversa te trae por aquí?

Seni çalıların arkasından hangi hınzır görev çıkarttı?

Tiene razón, Sra. Greer. No es asunto suyo... y no lo hará más llevadero.

Haklısınz Bayan Greer, sizi ilgilendirmez ve hiç birşey de kolaylaşmaz.

¡ Que diablos!

Seni hınzır!

Nuestros hijos probablemente tendrán temperaturas espantosas.

Çocuklarımızın ateşleri muhtemelen hınzırca olur.

Vaya, sigues siendo el mismo golfo guapísimo.

Aynı yakışıklı hınzır duruyor.

Al lado de la estatua de su difunto presidente.

Son başkanınınzın anıtı tarafında.

Soy nuevo en esta infame ciudad.

Hınzır şehrinizde daha yeniyim.

Solo es infame si eres pobre, señor.

Eğer sadece fakirseniz hınzırdır, efendim.

¡ Mientes!

Hınzır seni!

Picarón.

Seni hınzır köpek.

Pero tú tienes que andar con los caballeros ¿ no, zorra despreciable?

Ama sen! Sen erkeklerle düşüp kalkıyorsun! Hınzır kevaşe!

Eres un diablillo.

Seni hınzır seni.

Si planea expulsarnos de otras galaxias, fracasará.

Eğer bizi diğer galaksilerden sürmeye çalışıyorsanız, bunu başaramayacaksınz.

¡ Idiota!

Seni hınzır.

Idiota.

Seni hınzır.

Eres un viejo verde.

Seni hınzır ihtiyar. Devam et.

Lleva aquí bastante, ¿ no?

Oldukça uzun zamandır buradasınz, değil mi?

Si digo que si, ¿ no me presionará más?

Eğer evet dersem beni sıkıştırmayacaksınzı değil mi?

El granuja no se rendirá, señor.

Bu hınzır teslim olmaz komutanım.

¡ Y quizá no llegue a existir nunca!

Siz yoksunuz. Belki de, hiç olmayacaksınz.

Les deseo lo mismo.

Dertlere düşerler inşallah! Hınzır kâfir, geber!

Son criaturas asquerosas, ¿ no?

Hınzır küçük şeyler değil mi?

Ahora vuelvo, cariño.

Hınzır. Ah, hemen dönerim, sevgilim.

Hijo de tu madre.

Seni hınzır.

La 17 y la 18 están libres, tendrán que compartir el baño.

17 ve 18 boş. Banyoyu paylaşmak zorundasınz ama.

¡ Vieja puta!

Seni aptal hınzır yaşlı fahişe!

Malditos desgraciados... ¡ Fuera!

Hınzır herifler... Çekil git buradan!

- ¿ La pasaste bien anoche? - Me llevó a bailar.

Çılgın bir gece mi geçerdin, hınzır?

Miller, eres un miserable sabias que iba a ser una explosión lenta.

Miller, seni hınzır patlamanın yavaş olacağını biliyordun.

Dave, picarón.

Dave, seni hınzır.

¡ Canalla!

Hınzır herif!