Translate.vc / Spanish → Turkish / Núm
Núm translate Turkish
92 parallel translation
Ese es el número equi- - No.
Bu yanlış num... Hayır.
EPISODIO REAL NÚM. 13
KRALİYET BÖLÜMÜ ON ÜÇ
Irán al aeropuerto y la dirección de recogida es en el núm 8253, Artesia.
Havaalanına gidilecek adresi veriyorum. No. 8253, Artesia.
Calle Prospect, núm. 8
Georgetown. Prospect Caddesi, No : 8.
- ¿ Calle Prospect, núm. 8?
- Prospect Caddesi, No : 8 mi?
Place aux Herbes Núm. 6, Nîmes.
6 Place aux Herbes, Nimes.
Solicito marcarlas como "Documentos Merrill núm. 1-15."
"Merrill Sergisi no. 1-15 şeklinde işaretlenmelerini istiyorum."
Tienes que darme el núm. de tu agencia de acompañantes.
Bana yeni eskort servisinin numarasını vermelisin.
Primer batallón, a la zona de reunión núm. 3.
Birinci tabur, üçüncü buluşma noktasına.
Batallones 2, 3 y 4, a la zona de reunión núm. 5.
İkinci, üçüncü ve dördüncü taburlar beşinci buluşma noktasına.
George Maloof núm está dando una fiesta de lencería mañana... lo que limita seriamente la disponibilidad, y hay un tiroteo Brad Pitt película.
Hayır. George Maloof, yarın iç çamaşırı partisi veriyor ki bu seçenekleri kısıtlıyor ve Brad Pitt filmi çekimi var.
El núm. de dados indica el núm. de partidas.
Hiç. Zarların anlamı hiç. Sonuçların.
Y recuerda, si aún necesitas material toma todo lo que tengas para el núm. del viernes y ponlo en el de hoy.
- Ve unutma. Daha malzemeye ihtiyacın olursa Cuma günkü sayı için hazırda olanları alıp, buna koy.
¿ Y tiene todos mis núm- -
Peki numaralarım sizde var...
¿ Números?
Num... Numaralar?
En frente de mi casa. Avenida Molière núm. 27.
Evimin önünde. 27 Avenue Moliére.
Era Sonata para Piano Núm. 2 en Do mayor de Mozart de 1775.
1775'ten Mozart'ın 2 numaralı F piyano sonatı.
-... número u...
- Bir num-m-m...
iDije que nada de trucos!
- Numara yapma demiştim. Num...
- "Tiene a su hijo ahí?" - "Num. 8, Alan Oakes."
- Orada bir çocuk gördün mü? "- 80 numara, Alan Oakes."
Muy rico el salegar.
Num-num. Güzel tuz taşı.
- Entender este... "num".
- "Sayı" bunu anlamalısın.
- ¿ Qué es eso de "num"?
- "Sayı" mı?
El "num"... es un poder... que la gente no ve.
Bu insanların görmediği bir güçtür.
Num...
N
Por favor, Maggie.
Hadi, Maggie. Nummy-nummy-num.
Num-nums, Eddie.
Ham ham yap Eddie.
- A las chicas el de melocotón.
Num Num'lar Viski.
"El paciente presenta glup, plips y num".
'Hasta böğürüyor, uyuşmuş.'
- ¿ Num. 2? - La Séptima.
- İkinci senfoni mi?
- La Tullida Num Nums.
- Gammy Num Num.
Sí, yo soy La Tullida Num Nums.
Ben Gammy Num Num.
Candidata num. 1 - ¿ Por qué matar a Karen y su hija de 7 años?
Bir numaralı adayımız. - Neden Karen'i öldürüp 7 yaşında bir kız çocuğunu öldürmeye teşebbüs etti?
Hemos buscado en la basura de Mary. El num. 16 te interesará.
Bu sabah Mary'nin çöplerini kurcaladık ve 16'ncı bulguyla ilgilenebileceğini düşündük.
Item num. 16. - Es fascinante lo que la gente tira.
Kazara atılan şeyler nasıl da işe yarıyor.
Eh Michel, apreté F4 y el num lock Y el de la manzana Y se ha vuelto loco como si hubiera tomado ácido
F4'e, Num Lock'a ve üzerinde elma olan şeye basınca hap almış gibi sapıtıyor.
Supimos de ellos por primera vez cuando se infiltraron en el Sindicato durante la huelga de los mineros.
Onları ilk defa kömür işçilerinin grevi esnasında NUM'a sızarken tespit ettik.
No padre. Antes que nada soy tu Veeru.
Hayır Bauji, herşeyden önce, ben senin Veeru'num.
Esto va bien para convertirlo en el num 5
- Onu beşinci yaptığımız için hak ettik.
Soy tu Ok Soo.
Ben senin Ok-Soo'num.
Y ahora les presentamos al concursante num. 9, Aditya Thakur.
ve şimdi 9 numaralı yarışmacı Aditya Thakur
Soy tu Cristóbal Colón.
Ben de senin Christopher Columbus'num.
Num... ¿ Sydney?
Sydney?
Francine, ¿ Has visto mi querido num-num-num?
- Francine, cicişimi gördün mü?
Ya te conté lo que pasó en la fiesta de después del baile. con Sung Ho y Yung Num?
Sung Ho ve Yung Nam ile mezuniyet sonrası partimi anlatmış mıydım?
El plan era robar los salarios en el trayecto desde el Banco NUM a la oficina de pago de la mina
Plan, Ulusal Maden İşçileri Birliğinin paralarını maden ocağı ödeme bürosuna giderken yolda bir yerde çalmaktı.
Soy tu Romeo.
Ben senin Romeo'num.
Ella. La Sra. Frank me dio este num -
Bayan Frank, bu numarayı verdi.
Y ahora he aquí a Num-Erik, venido de la Selva Negra.
Ve şimdi de Kara Orman'dan gelen Sayısalik.
LO-SIENTO
ÇOK ÜZ-GÜ-NÜM
Soy tu Mango.
Ben senin Mango'num.