Translate.vc / Spanish → Turkish / Odd
Odd translate Turkish
115 parallel translation
¡ Que pregunta, sargento Odd!
Bu ne biçim bir soru, Çavuş Odd!
¿ Que hace usted así?
Çavuş Odd, burada ne yapıyorsun?
El sargento Odd estaba de guardia y ha sido brutalmente atacado..
Çavuş Odd benim emrim ile nöbetteydi. Ona vahşice saldırıldığını söylemekten üzüntü duyuyorum.
Salvo el Sargento Odd y Peggy... que no eran bebedores.
Tabi Çavuş Odd ve Peggy hariç çünkü onlar viski içmezlerdi.
¿ Un americano que no ha visto "La Extraña Pareja"?
Ne? "The Odd Couple" ı bilmeyen bir Amerikalı?
Esos santurrones saben que O'Riordan maneja la vieja carcel, y se mueren de ganas para engancharlo en una, o sea esta.
Those choirboys know O'Riordan pulls the odd rort, and they're dead keen to nail one on him - this one.
No te hacen mucha gracia.
Odd, onlardan öfkeyle söz ediyorsun.
Pregunta a quien quieras.
İstediğine sor. Odd pint bar.
"... referidas a sus reclamos por... " "... desórdenes obsesivos compulsivos, mentales... "
"... düşünce ve talepleriniz... " "... OCD, ODD, ADHP... "
sólo Io que vi en la televisión.
Sadece televizyonda gördüğüm kadar. The Odd Couple'da.
- Lo sé. ¿ "Odd Yeller"? ¿ Qué es eso?
Biliyorum... " Velho Rabugento?
- Hey, cual....
- Hey... Gaz, Odd...
Solamente porque usted es el tipo.
Ama yalnızca, bu sen olduğun için Odd.
- Asi es, pero ella recibira mas que yo.
- Evet ama Odd benden fazla alacak. Flea!
Si raro toma 40.000 y Flea toma 30.000, No puedo ofrecer otros 40.000.
Odd 4000 ve Flea 3000 alırsa sana nasıl 4000 verebilirim dostum? Anlıyorsun değil mi?
Parece decidido. Entonces tendre que dividir el resto del dinero con Odd y Flea.
Tamam o zaman eğer kararın kesinse, bu işi Odd ve Flea ile halletmem gerekecek.
- No recibimos tanto como Odd.
- O zaman ben de Odd kadar para isterim.
Flea y Odd cuidan la comida.
Tamam Flea ve Odd! Yemlerle siz ilgileniyorsunuz. Ha şöyle...
¿ Odd?
Odd?
¡ Que mierda, Odd!
Hassiktir, Odd!
Por que no se queda con la bolsa de dormir?
Hey! Niye Odd ve sen uyku tulumlarını alıyorsunuz?
¡ Odd, escuche!
Dinle! Odd!
Callese, Flea
- Odd, dinle! - Kes sesini Flea! Sus biraz, olur mu?
Odd....
Odd! Haydi dostum.
Dice "Ip-od."
"Ipp-odd" yazıyor.
- Bienvenido, Odd.
- Hoşgeldin, Odd.
Odd.
Odd...
Querido Odd, queridos colegas todos sabemos que a Odd no le gusta el candelero.
Sevgili Odd, sevgili iş arkadaşlarım... Hepimiz Odd'un ilgi odağı olmaktan hoşlanmadığını biliyoruz.
¡ Pero no estas librándote de ser escocés, Odd!
Fakat bundan yakayı sıyıramayacaksın, Odd!
- Felicitaciones, Odd.
- Tebrikler, Odd.
- ¡ Vamos, Odd!
- Hadi, Odd!
- Mi nombre es Odd.
- Benim adım Odd.
- Buenas noches, Odd.
- İyi geceler, Odd.
Es Odd Horten.
Ben Odd Horten.
Odd.
Odd.
Ese es mi nombre, Odd Horten.
Bu benim adım. Odd Horten.
Soy Odd Horten.
Ben Odd Horten.
- Odd Horten.
- Odd Horten.
Es extraño. Este apartamento de la calle Vibe...
Ben Odd, şu Vibe sokağındaki dairedeyim...
Eres demasiado bueno, Ord.
Odd, sen çok iyisin.
Por supuesto que mereces un descanso, Ord. Has estado bajo mucha presión.
Tabii ki bir süre görüşmeme hakkın var Odd, çok yoğun çalışıyorsun.
- No en mi cola, Odd.
- Arkadan istemiyorum Odd.
Y Odd trabaja tanto. Y necesita a alguien también.
Odd da çok yoğun çalışıyor ve yanında biri lazım.
Tranquilízate, Oddball.
Telaşlanma, Odd Ball.
Descuida, Oddball.
Önemli değil, Odd Ball.
Y ahora soy Odd Bob el Payaso, quien secuestra niños en el segundo que su madre le da la espalda.
Ve şimdi Palyaço Odd Bob'um, çocukları annelerinin koynundan kaçıranım.
Hubo un concurso de baile en el Odd Fellows Hall, que Clayton estaba decidido a ganar.
Kimse yok mu? Ed?
Last of the Really Odd Lovers
Jack bu harika.
- Dawson Odd.
Dustin Hoffman.
The Odd Couple.
- Ne?
¿ Odd?
Odd!