Translate.vc / Spanish → Turkish / Odo
Odo translate Turkish
769 parallel translation
Desembarcarán en la Isla Odo.
Odo Adası'na götürülüyorlar.
Representantes de la Isla de Odo
ODO ADASI TEMSİLCİLERİ
El alcalde de la Aldea Mayor, Sr. Inada.
Odo Adası Köy Başkanı Bay Inada.
¡ Buena Suerte, Grupo de Investigación Isla Odo!
ODO ADASI ARAŞTIRMA EKİBİ İYİ ŞANSLAR!
Esta criatura, según el folclore de la Isla de Odo, se llama "Godzilla".
Odo Adası folklorunda bu yaratığa Godzilla denir.
Al ver esta foto de la cabeza de Godzilla desde una montaña en la Isla de Odo, podemos estimar que esta criatura mide aproximadamente unos 50 metros.
Godzilla'nın, Odo Adası'ndaki bir tepeden görünen kafasına baktığımızda bu yaratığın boyunun yaklaşık elli metre olduğunu tahmin edebiliriz.
La flota de 10 buques partieron a las 10 : 00 AM en dirección a la costa de la Isla de Odo.
10 gemiden oluşan filo saat 10 : 00'da limandan ayrılıp Odo Adası sahiline yöneldi.
será visto en odo sitio como lo que es :
Ne yapmaya çalıştığını herkes anlayacak.
Estado, estallido, estaño... estatal, estatua, estatuto... estrechez, niñez, párvulo... infante, lactante, bebé, libido... atractivo, arrebato, rapaz, ave... selvático, agreste, alpiste... bucólico, idílico, arcaico, pastoril... pastoral, pastoreo, pasterización... deportación, separación, exclusión... masturbación, libido... turbado, lánguido, laico... padre, patriarca, padrino... patrono, Padre Eterno, patrón... electrón, núcleo, posible, bombilla, válvula... está constituida por un globo de cristal... al que se ha hecho el vacío... y se ha colocado un filamento de platino o carbón... placa, filamento, cat... odo cátodo...
Devlet serseri, kayış tiz, dikit yasa, statü manevra oğlan enik küçük çocuk, bebek, yavru şerit, çatlak, hassas, cezalı yırtıcı, vahşi, öfkeli evcil bukolik, idilik arkadyen, pastoral otlak pastörizasyon sınırdışı, ayırma yok etme masturbasyon özlem, abartılı ruhsuz, donuk baba babalık, büyük baba babadan kalma, aile reisi himaye elektron, nötron, sigorta lamba, radyo lambası... çeşitli elektronik parçaların içine vakumlanarak yerleştirildiği camdan yapılmış bir tüptür. Ana parçaları : "plaka," "filaman," "katrot" katot...
- Odone.
- Odo-ne.
- ¿ Odone?
- Odo-ne?
Odone, sí.
Odo-ne, evet.
Es Odone.
Odo-ne.
- ¿ Recibe algo en A-14?
- Odo, A-14'de bir şey görüyor musun?
Odo, te presento a nuestro nuevo comandante de la Flota Estelar.
Odo, bu yeni yıldız filosu yarbayımız.
Odo lo logró.
Odo başardı.
Odo ha llegado a la zona de transporte.
- Odo ışınlanma noktasına geldi. - Kilitlenmeye çalışıyorum.
- Odo a operaciones.
Odo'dan harekata.
Sr. Odo, no tomará la justicia por su propia mano.
Mr Odo, Kanunu kendi ellerinize almayacaksınız.
Temía que Odo lo matara.
Odo'nun onu öldüreceğinden korkuyordu.
- Sisko a Odo. - Adelante.
- Sisko'dan Odo'ya.
Hay una muchedumbre en la puerta del despacho de Odo.
Odo'nun ofisinin dışında daha çok çeteye benzeyen bir kalabalık var.
- ¿ Odo está dentro?
- Odo içerde mi?
Odo no ha recibido ninguna disculpa.
Odo hiçbir özrü kabul etmedi.
Llamando a cualquiera que me escuche, aquí Odo.
Beni duyabilen herkese, ben Odo.
- Sí, ya. Odo, date prisa.
Odo, acele etsen iyi olur.
Quark a Odo.
Quark'dan Odo'ya.
- Le diré a Odo que también lo vigile.
- Oda'ya da onu izlemesini söyleyeceğim.
Odo, vigile al prisionero mientras que nuestro invitado y yo hablamos de esto.
Odo, misafirlerimiz ve ben bunu tartışırken mahkuma göz kulak ol.
Yo... - Odo a comandante Sisko.
- Odo'dan Komutan Sisko'ya.
- Sí, Odo, ¿ qué pasa?
- Evet Odo, ne var?
Comandante Sisko, hay un mensaje subespacial de Odo desde Klaestron IV.
Kumandan Sisko, Klaestron IV'deki Odo ile altuzay iletişimimiz var.
Mensaje subespacial de Odo.
Odo altuzayda.
Mi marido no era el mismo héroe vivo que estando muerto, Sr. Odo.
Kocam ölüyken olduğu gibi yaşarken kahraman değildi, Mr Odo.
Muy astutos estamos hoy, ¿ Odo?
Bu akşam cin gibiyiz Odo, değil mi?
Odo.
Odo.
- Siempre consigue ayudarme, Odo.
- Her zaman bana yardımcı oldun, Odo.
No puedo engañarlo, Odo.
Seni aldatamam, Odo.
¡ Odo, espera!
Odo, bekle!
¡ Espera, Odo!
Bekle, Odo!
Odo, si hay algo que le preocupa, hable con el Sr. O'Brien.
Eğer bir şey seni rahatsız ediyorsa, Odo, Bay O'Brien'a söyle.
Nunca he tenido formalidades de este tipo contigo, Odo.
Seninle ilişkilerimiz ne zamandan beri resmi oldu, Odo?
Odo...
Odo...
Odo es nuestra única oportunidad.
Odo bizim tek şansımız.
- Sisko a Odo.
- Sisko'dan Odo'ya.
- Aquí Odo.
- Buradayım.
Kira a Odo.
Kira'dan Odo'ya.
- ¡ Odo!
- Odo!
- Computadora, ejecute Odo 1.
- Bilgisayar, Odo 1'i çalıştır.
Kira a Odo.
- Kira'dan Odo'ya. - Devam et.
¿ Odo?
Odo?