English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Ohhh

Ohhh translate Turkish

477 parallel translation
Ohhh. Eso es muy triste.
Çok üzüldüm.
Ohhh, muchacho.
Olamaz!
¡ Ohhh! En seis meses... en tres, si tiene buen oído y sentido común... la llevaré a todas partes y la haré pasar por lo que quiera.
İyi bir kulağı ve hızlı bir dili varsa, altı ay... üç ay içinde, onu her yerde herhangi biri olarak yutturabilirim.
- ¡ Ohhh! - En seis meses... en tres, si tiene buen oído y sentido común...
Altı ay içinde... üç ay içinde...
- Ohhh!
- Oh!
- Ohhh!
- Şuna bakın!
¡ Espía! ¡ Ohhh!
Sinsi!
¿ Existen otros? Ohhh....
Ah bir de.
Ocurre lo mismo con los mineros de oro.
- Ohhh! Şimdi, Bu altın maden işçisiyle aynı yola çıkar.
Yo estoy celoso.
- Pekala, ben kıskanıyorum. - Ohhh...!
Vine a buscar a un tal Boggs.
- Ben Boggs adında bir adamı arıyorum! - Ohhh!
Ohhh, espere un momento, Herr von Basil.
- Bir dakika lütfen, bay Von Basil.
Ohhh, cuanta consideración.
Beni şımartıyorsunuz.
¡ Ohhh, Mondgesicht!
Ah, Toparlak Surat.
Tengamos presentes que confundió a Mr.Czentovic con esos nazis... ohhh, ¡ cuanto más pienso en ello!
Her nasılsa bay Czentovic, ona kendisine şey yapanları andırıyor. Ve bir daha düşündüğümde...
Quedan anulados todos los permisos por orden personal del general Sir Laurence MacKenzie-Smith. ¡ Ohhh! - Ese MacKenzie Smith es un hueso.
... General MacKenzie-Smith'in kişisel emriyle bu üsten çıkışlara izin verilmemektedir, falan filan.
Ohhh Roger!
- Oh, Roger.
Ohhh... Cruella
Oh, Cruella.
Ohhh Pongo, estaba tan contenta al principio, pero ahora...
Oh, Pongo. Başta çok mutluydum, ama şimdi ben...
Ohhh chico...
Sakin ol, oğlum.
¡ Ohhh! ¡ Muy pequeño asunto!
Küçük bir sorun.
Ohhh... Lo subestimé.
Sizi hafife almışım.
¡ Ohhh! ¡ Pobre ignorante!
Zavallım benim.
Ohhh, tu... Tu eres...
Terbiyesiz...
El I cosa gusta de ti Link, el más viejo te haces más dulce te, también Ohhh.
Tek hoşlandığım yanın Link, yaşlandıkça daha da tatlı oluyorsun.
OH, estoy enfermo. ¡ Estoy enfermo!
Ohhh, Hastayım. Hasta oldum!
Me apunto.
Hadi hadi! Ohhh!
¡ Hay algo en la... Ohhh!
Ama çok yanlış.
- Ohhh! - Vamos!
Haydi!
Oh, mierda...
- Ohhh, bok.
Mucho, mucho mejor.
- Çok, çok daha iyi. - Ohhh.
Víbora Plissken en mi taxi.
Ohhh, Snake Plissken taksimde.
Ohhh eres tan pequeño.
Ooh benim.. sen çok küçük bir bebeksin.
Ohhh.
Ah.
¿ Algo interesante?
İlginç herhangi bir şey? - Ohhh.
Ohhh...
- Andre mi?
- ¡ Hola! - ¡ Ohhh! ¡ Chócala, hermano!
Kan kardeşim.
Ohhh, Dios, Harv, los niños!
Aman Tanrım, Harv, çocuklar!
Ohhh...
Ohhh...
Ohhh! Como quiero esas tarjetas!
O kartları çok seviyorum.
Oh, Ohhh, es el delegado Carlyle.
Aman tanrım. Bu Şerif Yardımcısı Carlyle.
- ¡ OHHH!
- Hey!
Ah.
Ohhh.
¿ Qué pasa?
Ben de gidiyorum. Ohhh!
- Ohhh!
Affedersiniz.
¡ Ohhh!
Fatura da maşallah...
¿ Qué tal, señores? ¡ Ohhh!
iyi akşamlar, bayanlar baylar.
Ohhh!
şöyle...
" Ohhh ¿ Quien eres?
Sen de kimsin?
¡ Ohhh!
- Ahh!
Ohhh, no.
Ah, hayır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]