Translate.vc / Spanish → Turkish / Olympic
Olympic translate Turkish
133 parallel translation
- Estoy en la autopista Olímpica.
- Olympic Anayolda.
¿ Autopista Olímpica?
Olympic Anayolda mısın?
Al Teatro Olympic por favor.
Olympic Tiyatrosuna, lütfen.
El hotel Olimpia y Great Northern.
Eski Olympic oteliyle Great Northern.
Está más lejos el Olimpia.
Olympic uzakta kalır.
Tomaré el autobús en Olympic.
Olympic'ten otobüse atlarım.
Diríjase a Olympic.
Olympic'ten bir silindir al.
Figaro con Olympic.
Figaro ve Olympic.
Dice que el Mount Temple navega cerca.
Olympic, Mount Temple'ın daha yakında olduğunu söylüyor.
El Olympic dice que nos dirijamos en su busca... y el Frankfurt todavía pide más detalles.
Olympic onunla buluşmak üzere güneye doğru yol alıp almadığımızı soruyor. Frankfurt ayrıntıları sorup duruyor.
Encuéntrame en el club de billar Olympic.
Olimpik Bilardo Kulübünde buluşalım.
Tengo una reserva a Atenas... en el vuelo 063 de Olympic del miércoles.
63 sefer sayılı Olympic uçağında, Çarşamba günü için ayrılmış bir yerim vardı.
Olympic tiene un vuelo a las 11.
Olympic'in 11'de uçağı var.
Nos espera en la pista de patinaje olímpica.
Olympic buz pateni sahasında bizi bekliyor.
Voy hacia el oeste por Olympic.
Olympic batı yolu.
¿ Me podrían llevar hasta Olympic y Fairfax?
Beni Olympic'le Fairfax'ın köşesine bırakabilir misiniz?
Hola, estoy llamando de la florería Olímpic y tengo 350 rosas rojas de tallo largo para entrega a la srta D'Bonne.
Alo. Olympic Çiçekçisi'nden arıyorum. 350 adet kırmızı, uzun saplı gülüm var.
Fuimos a Olimpic Studios en Barnes y la grabamos.
Barnes'teki Olympic Stüdyolarına gittik ve kaydettik.
Es muy cerca a donde voy. justo a Olympic.
- Bana yakın, Olympic'in üstü.
- Por Olympic es mejor.
- Olympic daha iyi.
La máquina de escribir que busca es una Olympic Herzfogen 9-80.
Aradığınız daktilo bir Olympic Herzfogen 980.
La columna de humvees del teniente coronel McKnight avanzará a las 15 : 47 por la carretera de Hawlwadig y se detendrá poco antes del Hotel Olympic.
Yarbay McKnight'ın zırhlı personel taşıyıcı konvoyu 15.47'de... Hawlwadig Yolu'na gelecek ve Olympic Otel'in önünde duracak.
Adam 13 persiguiendo a sospechoso. Hacia Tercera y Olympic.
Adam 13, batı yönünde şüpheli takibinde, Third ve Olympic.
Unidad 14 en camino hacia Tercera y Olympic.
Hava 14 Third ve Olympic yolundayım.
Tiene una discoteca en Olympic, tal como dijiste.
Olympic'de bir kulübü varmış. Aynen söylediğin gibi.
Bueno, vayamos al sur de Olympic.
Olympic'in güneyine gidelim.
Este es el Teniente Harrelson, Comandante Olímpico de SWAT.
Ben Teğmen Harrelson, Olympic Özel Tim k omutanı.
Esperé fuera de la arena, a mi padre.
Olympic'in dışında babamı bekledim.
"Dale Olympic Marseille". Eso no es una matrícula, es un e-mail.
" "Hadi bakalım, aptallar!" " Bu plaka değil.
Hace dos semanas... Cuca y yo estábamos caminando por Olympic.
İki hafta önce Cuca ve ben Olympic'de yürüyorduk.
Ryan, se fueron al edificio Brenner, en Olympic y Century Park.
Ryan, Olympic Century Park'taki Brenner binasına gittiler.
Uno-L-20, código seis en Olympic y Figueroa un taxi con heridos.
Bir-L-20, Olympic ve Figueroa'da kod altı, kazazedeli trafik kazası.
Estaba en el "Olympic carrier".
Olympic Carrier'daymış.
Hemos perdido una nave durante el último ciclo el "Olympic Carrier", ¿ cree que pueda tener algo que ver?
Son sıçramada bir gemi kaybettik, Olympic Carrier. Onunla bir alakası olabilir mi?
Es el "Olympic Carrier".
Alfa, alfa. Olympic Carrier, efendim.
Agentes Cylons se han infiltrado en el "Olympic Carrier".
Cylon ajanları gizlice Olympic Carrier'a sızmıştı.
"Olympic Carrier" "Olympic Carrier" Este es el Raptor 4-7-8, soy el Alférez Boomer. Los tengo en contacto visual.
Olympic Carrier, Olympic Carrier, burası Raptor 478, çağrı kodum Boomer.
Raptor 4-7-8, Aquí el "Olympic Carrier" Te tenemos en contacto visual.
Tamam. Raptor 478, burası Olympic Carrier.
Recibido "Olympic Carrier", ¿ Puedo preguntarles que les ha pasado?
Sizi gördüğümüz için ne kadar rahatladığımızı söylesek az. Anlaşıldı, Olympic Carrier.
"Olympic Carrier", Boomer, me dicen que les pregunte cómo han escapado de los Cylons.
Olympic Carrier, ben Boomer. Cylonlardan nasıl kaçtığınızı sormamı istediler.
"Olympic Carrier" ¿ Puede ser más específico?
- Beni deli etmek üzere.
La única razón por la que el "Olympic Carrier" aún vuela es que los Cylons lo hayan dejado para poder rastrearlo todo el tiempo.
Cylonlar hayatta kalmalarına izin verdikleri için Olympic Carrier hâlâ uçuyor!
Boomer, Galactica, tus órdenes son interferir todas las transmisiones del "Olympic Carrier".
Galactica'dan Boomer'a. Görevin, Olympic Carrier'dan gelen bütün sinyalleri bozmak.
Boomer, Galactica, las órdenes son envíar al "Olympic Carrier" el siguiente mensaje mediante señales luminosas.
Galactica'dan Boomer'a. Görevin ışık sinyaliyle Olympic Carrier'a şu mesajı vermen.
"Olympic Carrier", "Olympic Carrier" se le ordena que pares tus motores inmediatamente.
Olympic Carrier, motorlarınızı hemen durdurmanız emredildi.
El "Olympic Carrier" se dirige hacia nosotros y rechazan cualquier orden para parar.
Olympic Carrier direkt olarak bize doğru geliyor, efendim. Durmaları için verilen bütün emirlere karşı koyuyorlar.
Sra. Presidente, debemos eliminar el "Olympic Carrier" inmediatamente.
Sayın Başkan, Olympic Carrier'ı hemen yok etmeliyiz.
Nos ordenan que destruyamos al "Olympic carrier"... -... y regresar a la galactica.
Olympic Carrier'ı yok edip Galactica'ya dönmemiz emri verildi.
- El "Olympic Carrier".
- Olympic Carrier.
El "Olympic Carrier" sería destruido.
Mantıksal olarak, senin kurtulman için Olympic Carrier'ın yok edilmesi gerekiyor.
Del "Olympic Carrier", señor.
Olympic Carrier'dan, efendim.