English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Spanish → Turkish / Omnibús

Omnibús translate Turkish

71 parallel translation
El omnibús 34 de Peoria, Russelville y Gardner... con servicio a Chicago, Illinois... llegará en 5 minutos.
Peoria, Russelville ve Gardner'dan gelen 34 numaralı otobüs... Chicago, Illinois seferleri yapıcaktır beş dakika içinde burada olacaktır.
Pasajeros con boleto por favor esperen en la puerta... hasta que llegue el omnibús 34.
Biletli yolcularımızın 34 numaralı otobüs gelene kadar... içeride beklemeleri rica olunur.
¿ Me diría si llegó un omnibús de Pontiac anoche?
Dün gece Potiac'tan gelen otobüs buraya vardı mı?
Tomé el omnibus de las dos.
2 otobüsüne bindim.
- Aquí viene el omnibus.
- İşte otobüs geliyor.
- Nos vieron subir al omnibus.
- Bizi otobüse binerken görmüşler.
Mejor volvemos al pueblo, el omnibus se va a las cinco, ya sabes.
Kasabaya geri dönsek iyi olacak. Otobüs beşte kalkıyor.
Es grandioso, voy a tomar el omnibus hasta la isla.
Muhteşem.Bizi adaya götürmesi için bir otobüs tutacağım.
Tu nos trajiste del aeropuerto a aqui podriamos tomar el omnibus de regreso?
Havaalanından buraya bizi uçurursan, geri dönerken otobüs tutabilir miyiz?
Exacto, vamos, consigamos el omnibus.
Doğru.Hadi.Otobüse binelim.
- ¿ Cuándo lo atropelló un omnibus a tu esposo?
- Kocana otobüs ne zaman çarptı?
Fue entonces cuando me retrasé en el museo y luego el tráfico ha volcado un ómnibus en Great Russell Street tuvieron que sacrificar a dos caballos.
Müzede geciktim ve ardından trafik, Great Russell Sokağında bir Omnibus * devrilmiş. iki ölü atta altında kalmış.
# Alakazam-na-bus #
Alakaz-omnibus
¿ Recuerdas que estabas borracho y arremetiste con el omnibus escolar?
Hatırlarsın, Tina içkiliyken ve okul otobüsünü yarıp geçmişti ya?
Tomé un omnibus.
- Otobüse bindim.
Mientras tanto dirás, "Gloria in excelsis Spiritu Omnibus".
Gloria in excelsus spiritus omnibus.
Bueno.
Omnibus, tamam.
Muy bien. Gloria in excelsis spiritu sancto omnibus.
Gloria in excelsus...
ALERTA DE OMNIBUS
OTOBÜS ALARMl
Siti, el omnibus se va!
Hadi Siti, otobüs gidecek!
El autobús de las asignaciones monetarias se ha atascado en el presupuesto de inteligencia.
Omnibus Uzlaşma Tasarısı istihbarat bütçesine takıldı.
Ella ni siquiera puede subirse al omnibus.
Otobüse bile binemez o.
Es la primera vez que mi novia sube a un omnibus.
Kız arkadaşım ilk kez otobüse biniyorda.
En el omnibus tu dijiste...
Otobüste dedinki...
"es el primer viaje en omnibus de mi novia".
"Kız arkadaşımın ilk otobüs yolculuğu."
Compramos boletos de omnibus.
Otobüs bileti aldık.
36 anios manejando omnibus no es poco. Todos lo sabemos.
Hepimiz bunun farkındayız.
Tomás el omnibus 59A y te bajás en esta estación.
59A numaralı otobüse bineceksin. Bu durakta ineceksin.
Les estaba contando que atraparon a Spyder en Boston, estaba tratando de empeñar su batería por un pasaje en omnibus a Mexico
Bu adamlara Spyder'ı Boston'da yakaladıklarını söylüyordum ben de. Meksika'ya bir otobüs bileti için, davul takımını rehine vermeye çalışıyormuş.
Quiero hacer una reservación de viaje en omnibus a través del país, de ida solo a Seattle, Washington para el lunes 23 a las 17,30 horas
Evet, bir otobüs rezervasyonu istiyorum, dedim. Ülke boyunca, Seatle Washington'a sadece gidiş,
No lo sé, pero adonde haya ido, desapareció... envié a Roscoe a la terminal de omnibus.
Roscoe'yu otobüs garajına gönderdim. Kız hiç bilet almamış. Asayiş videolarına baktık.
- ¿ Qué tipo-qué-onda-de-Omnibus es ese?
- Kim lan bu Hollyoaks-Omnibuslar?
Es el final del turno, claro que tendremos una cantidad de omnibus.
Bu vardiyada bir sürü otobüs olacak galiba.
Las fotos me ayudarán a encontrar el omnibus a través del número.
Belki de bu fotoğraflar, otobüslerin numaralarına göre teşhisini sağlar.
Atención a todas las unidades, ninguna señal del omnibus.
Tüm birimlerin dikkatine. Otobüsten hala bir iz yok.
Sabe, allá en el omnibus, fué exactamente como Eva contó.
O otobüsteyken her şey Eva'nın söylediği gibi oldu.
Y mañana el chofer de omnibus será un hombre libre. No!
Yarın da otobüs şoförü özgür bir adam olacak.
Esto parece una parada de omnibus.
Bu bir otobüs.
Vamos, muchachos. El omnibus nos espera.
Maureen'le paraya sıkışmıştık.
Lo siento por los rock star que piensan que vivieron una experiencia Afro-Americana yendo en un omnibus con Tina Turner.
Tina Turner ile aynı otobüste. Afroamerikan tecrübesi yaşayan Kaya Yıldızları için üzgünüm.
Es un... omnibus.
Yanlış alarm.
No podemos esperar otro omnibus lleno.
Ama bir sonraki otobüsle gelenleri alamayız artık.
¡ Es el omnibus equivocado!
Yanlış otobüs!
Hay un omnibus de la prisión vacío ahí fuera.
Dışarıda boş bir hapishane otobüsü var.
Un par de omnibus llenos están yendo hacia el Ayuntamiento.
Birkaç otobüs dolusu insan belediye binasına doğru geliyor.
No se bajen del omnibus.
Otobüsten inmeyin.
tengo un omnibus lleno de gente que necesitan refugio.
Burada sığına ihtiyacı olan bir otobüs dolusu insan var.
El lema de la escuela Longborough para chicos era
Şehreuzak Erkek Mektebi'nin sloganı "Institutem Superior Omnibus" idi.
"institutum superior omnibus," o "La tradición por encima de todo".
Ya da "Gelenek Her Şeyin Üstündedir."
Entonces Si alguien salta a un omnibus lleno de explosivos... el gobierno dirá que fue un loco Pero nada sucede
AIDS kapın ya da patlayıcı dolu bir sırt çantasıyla bir otobüse binin devlet size bedava bir araba verir ama kafanızı aşağı eğip, topallamadan ve güzel yürüyüp ağzınıza fermuar çekin.
Este omnibus está por chocar, va a tener un ataque en cualquier momento.
Bu otobüsün çarpması an meselesiydi, her an felç geçirebilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]