Translate.vc / Spanish → Turkish / Oni
Oni translate Turkish
171 parallel translation
FBI, CIA, ONI.
FBI, CIA, ONI.
ONI BABA
ONIBABA
"Nunca dejas de pertenecer a la ONI."
"DİT'e giren çıkamaz."
Eso, la ONI.
Burada da DİT.
Muy bien, todos ustedes los espíritus, por favor quédense en la línea oni.
Pekala, Bütün ruhlar tek sıra olalım..
Por favor por aquí Oni. Para aquellos que van al infierno, necesitamos que la maldad de sus corazones pase por la limpiadora oni.
Cehenneme gidenler, Biz sizden ruhunuzdaki kötülüğü silmenizi istiyoruz.
Enma-Dai-Oh Samma es un poco severo hoy oni.
King Yama bugün çok meşgul.
¡ Voy a denunciarlo con Enma Samma y le pediré que te baje el sueldo oni!
Eğer bu saçmalığı kesmessen, Seni Kin yama'ya söyliycem ve maaşını kestiricem.
Si mi sueldo baja mas, llegara hasta cero oni.
Eğer maaşım kesilirse, bedava çalışıyor olacağım...
Así que empiece a trabajar más duro oni.
Öyleyse işe dönsen iyi edersin.
¿ No debería usted estar cambiando el tanque oni?
Tankerleri değiştirme zamanı gelmedi mi?
El es realmente un entrometido oni. No es un tipo malo, sin embargo...
O gerçekten zor iş Bence o kadar da değil...
! - ¡ Malas noticias, oni!
Bu çok kötü!
¡ Algo ha salido mal con el equipo de lavador de espíritus, oni!
Ruh yıkama makinesine birşeyler oldu!
Oni oni... ¿ Qué hago?
Oops... Ne yapıcam şimdi?
No puedo apagar esto oni...
Buna göz yumacaklarını sanmıyorum...
¿ Enma Samma, no hay algo que podamos hacer, oni?
King Yama, Yapabiliceğiniz bir şey yok mu?
Oh, no oni.
Hayırr!
- Bien, Tony-oni.
- İyiyim Tonyciğim!
¿ Oni?
Oni?
Soy Oni Woo.
Ben Oni Woo.
Oni--waka...
Oniwak...
¿ Entiendes eso?
Ezber ettin mi sen oni?
Pero es verdad lo que digo.
Ama doğru dedim oni.
ONI informa de un cambio en sus patrones internos.
Donanma istihbaratı gemilerin devriye rotalarında değişiklik saptadı.
En realidad era un museo naval... que fue entregado al proyecto conjunto de la CIA y la ONI.
Aslında deniz müzesiydi ta ki yakın zamanda CIA ve ONI yi korumakla görevlendirilene kadar.
Oni. ¿ Sabes?
Oni. Sen de biliyor musun?
Oni le mostrara el camino.
Oni sana gösterecektir.
Ellos eran. Oni movió los hilos.
Onlar değillerdi tetikleri çeken onilerdi.
¿ Qué es un Oni, entonces?
- Lanet oni de ne oluyor?
Sí, Oni.
Doğru, oni.
Un ejército de Oni.
Oni ordusu.
Sus almas están poseídas por Oni, que los izo esclavos.
Ruhları Oni ile sarılmış ve tuksak edilmiş.
- Charles Oni.
- Charles Oni.
- ¿ Charles Oni?
- Charles Oni mi?
- ¿ Eso le molestaba a Oni?
- Oni'nin bundan rahatsız mıydı?
Ayer, cuando Oni vino a buscar a Jamal dijo que Jamal había tomado algo.
Oni dün Jamal'i aramaya geldiğinde Jamal'in bir şey aldığını söyledi.
Oni insistía.
Oni yine de ısrar etti.
- Oni no lo dijo.
- Söylemedi.
Oni estaba equivocado.
Oni hatalıydı.
Charles Oni no está registrado como vendedor de la calle Canal.
Eyalet kayıtlarına göre Canal Caddesi'ndeki bir Charles Oni için satıcı lisansı yok.
Quizá otro vendedor identifique el puesto de Oni.
Belki satıcılardan biri kimliği teşhis edebilir.
Ése es Oni.
Bu Oni. Oni...
Charles Oni.
Charles Oni.
Marcaron a Charles Oni para matarlo.
Charles Oni, öldürülmek için işaretlenmiş.
Den la imagen de Oni y que pongan su nombre y alias en la lista de No Volar.
Oni'nin robot resmini verip ismini ve takma adlarını, uçuş yasağı listesine eklemelerini söyleyin.
Atraparon a Charles Oni en una línea de seguridad en JFK.
Ulaşım Güvenlik, Charles Oni'yi robot resim sayesinde J.F.K güvenlik kayıtlarından tespit emiş.
¿ Qué contrabandea, Sr. Oni?
Ne kaçakçılığı yapıyorsunuz, Bay Oni?
¡ ¿ Por qué estas holgazaneando oni?
kes şu aptal şeyi!
Oni.
Oni.
El puesto de Oni.
Oni'nin dükkânı...