Translate.vc / Spanish → Turkish / Opinión
Opinión translate Turkish
17,956 parallel translation
Qué buena base de razonamiento para una opinión.
Ne kadar da sağlam zemine oturtulmuş bir fikir.
La opinión pública va contra de Heaton-Harris en Florida.
Florida'daki kamuoyu Heaton-Harris'a karşı.
Fue creada con el fin específico de mantener a raya a las Elizabeth Sloane de este mundo que quieren limpiarse el culo con la Constitución y reemplazarla con su propia opinión porque ella sabe más que los Fundadores de esta gran nación.
Bilhassa Elizabeth Sloane gibi... -... anayasayı yırtıp kıçlarını silmek... - Bak şimdi.
Porque solo les importa su propia opinión.
Çünkü kendileri haricindeki kimsenin düşüncesini umursamazlar.
Detective, ¿ esos arañazos podrían simplemente ser el resultado de, diré, "hacer el amor", en su opinión?
Dedektif, sizce bu tırmık izleri... Nasıl desem, "sevişirken"... meydana gelmiş olabilir mi?
Sé que te es difícil retroceder ahora que has dado tu opinión abiertamente.
Fikirlerini böyle alenen dile getirmişken geri çekilmenin zor olacağını biliyorum.
Ya sabes mi opinión al respecto.
- Bu konuda fikrimi biliyorsun.
¿ Su opinión profesional?
Uzman görüşün nedir?
Agente Einstein, que le hizo cambiar de opinión en todo este asunto aquí?
Ajan Einstein, bu konuda fikrini neyin değiştirdiğini sorabilir miyim?
- He cambiado de opinión.
Fikrimi değiştirdim.
Intentar entenderme debilita su opinión de sí.
Sanki onun beni anlamaya çalışması, kendisiyle ilgili düşündüğü her şeyin kuyusunu kazıyor. - Tanrım.
¡ Ahora parece que sin contar con nadie, has cambiado de opinión!
Şimdi de görünen o ki, kimseye danışmadan fikrini değiştirmişsin!
No cambiará de opinión.
Fikrini değiştirmeyecek.
Dile que ha cambiado de opinión, pero desea que al escribir sobre su registro.
Fikrini değiştirdiğini söyle ancak yazılı güvence istediğini belirt.
He cambiado de opinión, padre.
Fikrimi değiştirdim peder.
No olvides escribir tu opinión y estaría bien si mencionaras a Nick.
Eleştri yazınızda övmeyi unutmayın. Ayrıca Nick'ten de bahsederseniz iyi olur.
Necesito saber tu opinión sobre un asunto.
Bir konuda fikrini sormam lazım.
En mi opinión, tendremos suerte si podemos reparar la nave y escapar a tiempo.
Bana sorarsanız, bu gemiyi onarıp vaktinde kaçabilirsek şanslıyız.
Di tu opinión, Spock.
Aklındakini söyle Spock.
Pueden cambiar de opinión, porque ahora le pediré que se levante.
Fikrini değiştirebilirsin çünkü birazdan kalkmasını söyleyeceğim.
No somos los dos señoras que van a cambiar de opinión?
Fikirlerini değiştirecek iki kadın biz değil miyiz?
Y lo que queda en duda en cuanto a mi opinión.
Fikirlerimi ona açıkça belli ettim.
Cambié de opinión.
Fikrimi değiştirdim.
Esa es mi opinión.
Bence sebep bu.
¿ Ella es, en su opinión, una mujer que sufre de fantasías de cualquier tipo, o es muy equilibrada?
Kanaatince, o kadın, bir şekilde hayalleriyle hareket eden birisi mi? veya aklı başında birisi midir?
En mi opinión, me parece que el país... se encuentra en medio de todo, que los juicios cambian de sesión en sesión.
görünen o ki, bu ülkenin bir yerlerinde, yargı orkestrası, sahnelerden sahnelere, eserlerini sunmaya devam ediyor.
Nuestro cliente no nos paga por tu opinión.
Müşterilerimiz fikirler için bize ödeme yapmıyorlar.
Sé que él apreciaría tu opinión.
Yorumunu takdir edecektir.
- Bien, ¿ pero cuál es su opinión?
Senin düşüncen ne?
Esa es mi opinión.
Benim düşüncem bu.
¿ Cuál es su opinión profesional?
Profesyonel düşüncen ne?
¿ Mi opinión profesional?
- Profesyonel düşüncem? Peki... - Evet.
A nadie le importa mi opinión profesional, ¿ sabes?
Profesyonel görüşümü kimse sallamıyor, anladın?
Y aunque les importara, para yo tener una opinión profesional debería tener una profesión, la cual no tengo.
Sallasaydı bile, profesyonel görüşümün olması için bir mesleğimin olması gerekirdi ki yok.
Cuando el productor termina una canción, invita a los DJ importantes para que den su opinión.
Disko yapımcısı parçayı bitirince eleştirmeleri için seçkin kulüp DJ'lerini çağırır.
Hice mi tarea, Diane, pero gracias por su opinión de los expertos.
Dersime çalıştım Diane, yine de uzman görüşün için sağol.
Discúlpeme cambié de opinión, un capuchino en lugar del té.
Affedersin... Kararımı değiştirdim çay yerine kapuçino istiyorum.
Y necesito tu opinión.
- ve senin fikrin lazım.
Liza, si quieres ser tomada en serio, no puedes dejar escapar tu opinión no solicitada.
Liza eğer ciddiye alınmak istiyorsan istenmeyen fikirlerini öylece söyleyemezsin.
Así que ahora estoy en Empirical, y tengo que darme a valer antes de que alguien lo deduzca y me convierta en un artículo de opinión en la pizarra.
Empirical'dayım kimse anlamadan ve Slate'de bir parça olmadan kendimi dokunulmaz yapmam lazım.
Sólo pensé que si Jan y Bonnie venían aquí en persona cambiarias de opinión.
Jan ve Bonnie'yi kendi gözlerinle görürsen belki fikrin değişir dedim.
Está bien, voy a dejar que te concentres en el trabajo, pero si cambias de opinión, mi tío George toca la gaita, en una banda de rock celta.
Tamam, işe odaklanmana izin vereceğim ama fikrini değiştirirsen amcam George Celtic rock grubunda gayd çalıyor.
¿ Mi opinión?
Benim görüşüm mü?
Leeré el juicio de la mayoría... y su veredicto, no la opinión del miembro disidente, será el veredicto de esta corte.
Mahkemenin, muhalif üyesinin katılmadığı, çoğunluğunun kararını okuyacağım.
No voy a cambiar de opinión.
Fikrimi değiştirmeyeceğim.
He cambiado de opinión.
Fikrimi değiştirdim.
Pero podría cambiar de opinión.
Ama fikrinizi değiştirebilirsiniz.
Puedes cambiar de opinión.
Fikrini değiştirebilirsin.
Ha cambiado de opinión, por eso ha llamado.
Fikrinizi değiştirdiniz ama aslında onun için aramıştınız.
Sí, eh, sólo voy a llamar a mi chofer y decirle que va a ser un rato, no estaba segura de sí habías cambiado de opinión.
Evet, ama şoförümü arayıp biraz daha süreceğini söyleyeyim. Fikrini değiştireceğinden emin değildim.
Pero vendrán buenos candidatos para el puesto de presidente y apreciaríamos tu opinión.
Ama CEO pozisyonuna seçilebilecek çok güçlü adaylarımız var. - Tavsiyenize çok minnettar olacağız.