Translate.vc / Spanish → Turkish / Otsu
Otsu translate Turkish
83 parallel translation
- Tenemos una coreopsis.
- Otsu süs bitkisi meydana gelmiş.
Y casarte con Omitsu
Ve Otsu ile evleneceksin.
Escucha, ¡ Omitsu!
Dinle, Otsu!
Omitsu es huérfana cuando yo muera, cuida de ella
Otsu bir yetim. Ben öldükten sonra ona gözkulak ol.
¡ Omitsu, mi amor!
Otsu, sevgilim!
¿ Quien es esa Omitsu?
- Otsu kim?
¡ Tu tienes a Omitsu!
Otsu senindir!
¿ Y qué pasara con tu madre y Omitsu?
Annen ve Otsu ne olacak?
¡ Omitsu!
- Otsu!
¡ Omitsu!
Otsu!
¡ Se llevaron a Omitsu al castillo!
Otsu kalede tutuluyor!
¡ Mataremos a Omitsu y a Takezo!
Otsu ve Takezo'yu öldüreceğiz!
Omitsu me rescató.
Otsu beni kurtardı.
¡ Omitsu esperará!
Otsu bekleyecek!
¿ Puedo despedirme de Omitsu?
- Otsu'ya hoşçakal diyebilir miyim?
¡ Yo te amo, Omitsu!
Seni seviyorum, Otsu!
Otsu espera pacientemente.
Otsu sabırla bekliyor.
Otsu!
Otsu!
Otsu
Otsu.
Entonces tú debes ser Otsu
O halde sen de Otsu olmalısın.
Otsu, malgastas tu juventud en un templo
Otsu, çocukluk döneminde tapınakta tükendin.
Otsu, corre al Templo Ichijoji
Otsu, çabuk Ichijoji Tapınağının aşağısına gel.
Engañada por su hijo, Osugi cree que Musashi escapó con Otsu
Oğlu tarafından kandırılan Osugi, Musashi'nin Otsu ile kaçacağına inanıyordu.
Debes matar a Otsu primero, y después a Musashi
Önce Otsu'yu, daha sonra da Musashi'yi öldürmelisin.
Déjame ayudarte, Otsu
Bana yardım et, Otsu.
Espera, Otsu!
Bekle, Otsu!
Otsu KAORU YACHIGUSA
Otsu - KAORU YACHIGUSA Omitsu
- A Otsu.
- Otsu.
¡ Vaya, Otsu!
Aha, Otsu!
¿ Otsu?
Otsu mu?
Prepárale algo de comer a Otsu.
Otsu'ya birşeyler pişir.
¿ Te alegras de volver a verlo?
Otsu, Onu yine gördüğün için mutlu değil misin?
- Otsu, yo...
Fakat...
A Otsu no le gustará.
Otsu, bundan hoşlanmaz.
Tienes a Otsu.
Senin Otsu'n var.
¿ Dónde está Otsu?
Otsu nerede?
Otsu, ya sabes cómo se siente una mujer.
Otsu. Sen de bir kadınsın. Bir kadının duygularını anlayabilirsin.
Otsu...
Otsu.
¡ Otsu, te lo ruego!
Gitme, Otsu!
¡ Aguanta, Otsu!
Dayan, Otsu.
¡ Otsu!
Otsu!
Otsu.
Otsu.
¿ Te apetece que demos un paseo, Otsu?
Biraz yürüyelim mi Otsu?
Eso ya no es posible, Otsu.
Otsu. Şu an için bu imkânsız.
Otsu, no me desmoralices, te lo ruego.
Otsu, lütfen moralimi bozma.
Si pierdo... y caigo, llévale mi cuerpo sin vida... a Otsu.
Eğer kaybedersem cesedimi al... Otsu'ya götür.
No ¿ Como están las cosas en Otsu?
Otsu'da işler nasıl?
A media tarde, de camino hacia Otsu...
Öğlen ortasında Otsu yolunda...
Demasiado selvático.
Fazla otsu.
Así que te llamas Otsu.
O zaman senin adın Otsu.
¡ Ha venido Otsu!
Otsu geldi!